Dünya

İtalya'da sandıktan ilk parti olarak çıktılar; protesto akımından zirveye: 5 Yıldız Hareketi

2009'da kurulan 5 Yıldız Hareketi, yolsuz politikacıları, yerleşik siyasi ve mali kurumları, ekonomik krizin vatandaşa yükünü hedef alarak özellikle refah seviyesi düşük bölgelerden oy topladı

06 Mart 2018 03:41

Övgü Pınar

İtalya'da pazar günü yapılan genel seçimlerden ilk parti olarak çıkan 5 Yıldız Hareketi, kısa süre içinde bir protesto hareketinden ülkenin en büyük partisi konumuna geldi.

Komedyen Beppe Grillo ve internet girişimcisi Gianroberto Casaleggio tarafından 2009'da kurulan 5 Yıldız Hareketi, yolsuz politikacıları, yerleşik siyasi ve mali kurumları, ekonomik krizin vatandaşa yükünü hedef alarak özellikle refah seviyesi düşük bölgelerde destek topladı.

2013'te ilk kez girdiği genel seçimlerde yüzde 25,5 oy alan 5 Yıldız, dünkü seçimlerde de oy oranını yüzde 31'e taşıdı.

'Sağ' ya da 'sol' tanımlarından kaçınan, kendisini siyasi parti değil, hareket olarak niteleyen 5 Yıldız, 'popülist' olarak tanımlanıyor.

5 Yıldız'ın bir taban hareketi olarak değil, bir liderin iradesiyle yukarıdan kurulan bir yapı olduğuna da dikkat çekiliyor.

Mutlak lider Grillo

Beppe Grillo, hareketi resmi olarak kurmadan önce de yıllardır komedi şovlarında siyasi sistemi, yolsuz politikacıları yerden yere vurmasıyla İtalyan halkının gözünde muhalif bir figür haline gelmişti.

2007 ve 2008'de yolsuz politikacılara karşı "Vaffanculo Day" ('S... Git Günü') ismini verdiği gösteriler düzenleyen Grillo, bu gösterilerde yasa değişiklikleri için imza topluyordu.

Hakkındaki davalardan mahkumiyet almış politikacıların parlamentoya girmesine karşı imza toplayan Grillo, kendisi de 1981'de bir trafik kazasında ölüme sebebiyet vermekten mahkum olduğu için seçimlerde aday olmuyor.

Ancak halk tarafından seçilmese de, halen ülkenin en büyük siyasi hareketi olan 5 Yıldız'ın mutlak lideri görüntüsü çiziyor.

5 Yıldız'ın ana temalarından biri internet üzerinden örgütlenen doğrudan demokrasi olsa da, hareketin kendi içinde pek de demokratik bir yapıya sahip olmaması en büyük eleştirilerden biri.

Beppe Grillo, son zamanlarda nispeten perde arkasına çekilse de hareketin, kurucu liderin onayından geçmeyen bir adım atmasına ihtimal verilmiyor.

Hareketin seçilmiş üyelerine, "kuralları" ihlal etmeleri halinde ağır para cezaları öngören kontratlar imzalatıldığı biliniyor.

Halk tarafından seçilmemiş bir lider tarafından yöneltilmesinin yanı sıra, kilit konularda net bir politika önermemesi de 5 Yıldız'ın eleştirilmesine neden oluyor.

Protesto hareketi olarak doğan ve bugüne kadar muhalifliğinin de etkisiyle güç kazanan 5 Yıldız'ın iktidara geldiği takdirde eleştirdiği sisteme ne derece etkili bir alternatif oluşturacağı tartışılıyor.

Küfürlü Grillo geride, ılımlı Di Maio ön planda

Son zamanlarda, Grillo'nun sert ve bol küfürlü muhalefet tarzının yerine daha ılımlıbulunan Luigi Di Maio ön plana çıkarılmaya başlandı.

Geçen yasama döneminde Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcılığı yapan Luigi Di Maio, 5 Yıldız'ın üyeleri arasında internette yapılan bir oylamayla başbakan adayı seçildi.

31 yaşındaki Di Maio, üniversite eğitimini tamamlamamış ve 26 yaşında parlamentoya ilk kez girmesine kadar düzenli bir işte çalışmamış bir isim.

Siyaset tecrübesi olmamasının yanı sıra, bazı açıklamaları sırasında gösterdiği bilgi eksiklikleri ve gramer hataları nedeniyle de zaman zaman alay konusu oluyor.

Ancak kimileri de Di Maio'nun tam da bu nedenlerle "halka yakın" bir görüntü çizdiğini savunuyor.

AB konusunda politikaları ne?

5 Yıldız ilk kurulduğunda, AB kurumlarına açık şekilde karşı çıkıyor ve Euro Bölgesi'nden ayrılmak için referandum yapılmasını istiyordu.

Ancak son yıllarda ve özellike dünkü genel seçimler öncesinde bu tavrını yumuşatmış görünüyor.

Geçmişte sıklıkla Euro'dan ayrılma referandumu çağrısı yapan hareketin siyasi lideri Di Maio, seçim kampanyasında bu konudaki tonunu yumuşattı ve referandumun ancak son çare olabileceğini söyledi.

Di Maio, 5 Yıldız'a şüpheyle yaklaşan piyasalara güven vermek için de geçen Ocak ayında Londra'ya giderek uluslararası yatırımcılarla özel olarak görüştü.

Rusya eleştirileri

5 Yıldız iktidara gelirse dış politika alanındaki bir değişiklik de Rusya ile yakınlaşma olabilir.

Hareket, Rusya'ya uygulanan yaptırımların kaldırılmasını savunuyor. Beppe Grillo yıllar önce Rus yönetimini eleştirse de bugün bu tavır da değişmiş görünüyor.

Hareketten ayrılanlar, Rusya lideri Vladimir Putin'in "popülaritesi artınca 5 Yıldız yönetiminin de Putin'e karşı duruşunu değiştirdiğini" söylüyor.

Di Maio ise Rusya yanlısı oldukları iddialarına "Şu an ihtiyacımız olan şey ne Rusya yanlısı olmak ne de Amerika yanlısı olmak. Tek ihtiyacımız İtalya yanlısı olmak ve yabancı ülkelerin çoğuyla iyi ilişkilere sahip olmak" diye yanıt veriyor.

Di Maio, göç konusunda da insan hakları savunucularını kızdıran yorumlar yaptı.

Akdeniz'deki göçmen teknelerinden göçmenleri kurtaran sivil toplum kuruluşlarını "göçmenlere taksi" işlevi görmekle suçlayan Di Maio daha sonra ise bu sözleri söylediğini inkar etti.

Sahte haber ve aşı karşıtlığı

Geleneksel medyaya da tepkili olan 5 Yıldız, örgütlenme ve iletişim için interneti tercih ediyor.

Hareket, özellikle son yıllarda medyanın en tartışmalı konularından olan internette sahte haberlerin yayılmasıyla bağlantılı olmakla da suçlanıyor.

New York Times ve Buzzfeed'in de aralarında yer aldığı basın kuruluşlarının, 5 Yıldız ile sahte haberlerin yayılması arasındaki bağlantılar üzerine yaptığı haberler büyük ses getirmişti.

5 Yıldız ise bu haberlerin siyasi karşıtları tarafından yönlendirildiğini iddia ediyor.

Başta Beppe Grillo olmak üzere 5 Yıldız, zorunlu aşı karşıtlığıyla biliniyor. 5 Yıldız, aşılarla ilgili komplo teorilerinin yayılmasına katkıda bulunmakla suçlanıyor.

İtalya'da aşı karşıtı söylemlerin yayılmasının da etkisiyle kızamık vakaları geçen yıl neredeyse 6 katına çıkarak 5 bine yaklaştı, 4 kişi de hayatını kaybetti.

İtalya bu rakamlarla AB üyeleri arasında Romanya'dan sonra ikinci ülke konumunda.

Dünkü seçimlerin ardından parlamentoda hiçbir parti ya da ittifak çoğunluğu elde edemese de, 5 Yıldız'ın ister iktidarda ister muhalefette olsun ülkenin siyasi gündemini belirlemedeki rolünün daha da arttığına kuşku yok.