İtalya bankaları bahar aylarından bu yana yatırımcıların merceği altına girmiş durumda.
Ülkedeki yavaş büyüme ve yüksek işsizlik oranı, İtalyan bankalarının verdiği kredilerin yaklaşık yüzde 17'sinin geri ödenemez hale gelmesine ve takibe düşmesine yol açmış durumda.
Geri ödenmeyen krediler nedeniyle 360 milyar euro civarında bir kayıpla yüz yüze olan İtalyan bankaları yılbaşından bu yana ortalama yüzde 50'nin üzerinde değer yitirdi.
Özellikle İngiltere'de yapılan referandumda Avrupa Birliği'nden ayrılma (Brexit) yönünde karar çıkmasından sonra İtalyan bankalarındaki satış baskısı hız kazandı ve 'Kurtarma paketi gerekecek' söylemi güçlenmeye başladı.
İtalya Başbakanı Matteo Renzi, bankaları içine düştükleri zor durumdan kurtarıp ülkenin daha derin bir krize sürüklenmemesi için 40 milyar euroluk bir kurtarma paketi hazırlanabileceği fikrini ortaya attı.
Ancak vatandaşların ödediği vergilerle hazırlanan kurtarma paketleri, Avrupa Birliği (AB) içerisinde ciddi bir siyasi tartışma konusu.
2010'daki Avrupa borç krizinin ardından hazırlanan düzenlemelerde, Euro Bölgesi ülkeleri için bankaların kurtarılması oldukça zor hale getirilmişti.
2016'nın başından itibaren yürürlüğe giren Banka Kurtarma ve Çözümleme Planı, kamu kaynaklarının özel bankalara aktarılmasından önce, söz konusu bankaların kreditörlerinin elini taşın altına koyup alacaklarının bir kısmından feragat etmesini öngörüyor.
Düzenlemenin amacı, büyük finansal kuruluşların vatandaşların ödediği vergilerdense, kreditörlerin belli miktarda zararı kabullenmesi yoluyla düzlüğe çıkarılması.
Sadece kreditörlerin atacağı adımlar işe yaramazsa devlet desteğinin devreye sokulması öngörülüyor.
Renzi geçen ay sonu yaptığı bir konuşmada bu yeni düzenlemeye atıfla "Bugün kurallar çok daha zorlu. Ancak yine de İtalyan halkına güven verecek her türlü hamle eminim ki Avrupa kurumları tarafından da kabul görecektir" diyordu.
Ancak Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Renzi'ye yanıtı "Kuralları her iki yılda bir değiştiremeyiz" şeklindeydi.
Euro Bölgesi ülkelerinin banka kurtarmasına getirilen yasak, İtalya'da yaşanan krizle birlikte ilk kez ciddi bir testten geçiyor.
Bugün Roma'da düzenlenen bir konferansta bankacılara seslenen İtalyan Ekonomi Bakanı Pier Carlo Padoan, AB kurallarını ihlal etmeden bankalara kamu desteği aktarmanın yollarını aradıklarını ifade etti.
Padoan ayrıca AB yetkilileriyle de müzakerelerin sürdüğünü söyledi.
Avrupa Merkez Bankası'nın Portekizli Başkan Yardımcısı Vitor Constancio ise yeni kuralın harfiyen uygulanmasının doğru olmayacağı görüşünü ileri sürdü.
Madrid'de düzenlenen bir konferansta konuşan Constancio, finansal kuruluşlara 'küçük çaplı' kamu desteğinin önlenmemesi gerektiğini ifade ederek "Yeni düzenlemenin aşırı katı biçimde uygulanması, finansal sektörü daha derin bir açmaza itebilir" diye konuştu.
