Gündem

"İstifa ettirilen il başkanlarının hangisi hırsız?"

"Dün taparcasına sevdiklerini bugün yerin dibine sokabilirler"

20 Eylül 2017 13:59

Sözcü yazarı Can Ataklı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Genel Başkanlığını yürüttüğü AKP'ye yönelttiği "metal yorgunluğu" eleştirileri sonrası il ve ilçe teşkilatlarında başlayan istifalarla ilgili olarak "Şimdi tabii insan ister istemez merak ediyor. Bu istifa ettirilen il başkanlarından hangisi hırsız?" dedi.

Can Ataklı'nın "İstifa ettirilen il başkanlarının hangisi..." başlığıyla yayımlanan (20 Eylül 2017) yazısı şöyle:

İktidar partisinde tuhaf şeyler oluyor. Tabii bunlar bize göre tuhaf belki de. Çünkü parti içinde kimsenin itirazı yok. Herkes olanları izliyor ve hiçbir yorum yapmıyor.
AKP Genel Başkanı Erdoğan referandumdan bu yana partisini hallaç pamuğu gibi atıyor. Önce “Metal yorgunluğu var” dedi. Partinin yönetim kademelerindekilerin yorulduğunu bu nedenle başarısız sonuçlar alındığını söyledi sonra da  “Yönetim gençleşmez, yenilenmezse 2019'da kazanamayız” dedi.
Erdoğan metal yorgunluğunu partililer belki de fazla ciddiye almayınca suçlamalarının ciddiyetini artırdı. “Yolsuzluk yapanları istemiyorum” dedi. Sonra daha da yükseltti çıtayı; “İhanete varan davranışlar içinde olanlar var” diye konuştu. “Bunlar kendilerini biliyorlar. Kendiliklerinden ayrılsınlar” demeye kadar vardırdı suçlamaları.
Sonunda AKP içinde “istifalar” başladı. Kimse istifaları sorgulamadı bile.
Şimdi belli ki sıra en büyük operasyona geldi. Erdoğan'ın 12 İl başkanından istifasını istediği bildirildi. Bunların 6'sı istifalarını verdiler. Diğerlerini bekliyoruz bakalım kimler çıkacak. Yoğun söylentilere göre Ankara ve İstanbul İl başkanları da topun ağzında.
Şimdi tabii insan ister istemez merak ediyor. Bu istifa ettirilen il başkanlarından hangisi hırsız? Ya da yolsuzluğa karışanlar hangileri? Bu il başkanlarından ihanet içinde olanları bilen var mı? Metal yorgunu olan il başkanı var mı bu liste içinde?
AKP'liler kızabilir, istifa eden il başkanları alınabilir bu cümlelerime. Ama buna hakları yok. Ne zamandan beri Erdoğan'ın hakaretlerine maruz kalıyorlar. İçlerinden bir tane bile haysiyetli adam çıkıp da “sayın genel başkan, bu suçlamalarınız çok ağır, lütfen partimizdeki hırsızları, yolsuzluğa karışanları, ihanet içinde olanları açıklayın, niçin herkese töhmet altında bırakıyorsunuz” demedi diyemedi.
Böylelikle istifa eden herkes hakkında ister istemez “kuşkular” doğdu. Ancak parti içindeki korku o kadar derinleşmiş ki, herkesin “Vay canına hırsızmış, ihanet içindeymiş” diye öfkeli bakışlar attığı il başkanları, parti yöneticileri ağızlarını açıp “Bu bize yapılan haksızlıktır” bile diyemediler.
Biat kültürü AKP'yi çok çürütmüş, partide namus ve onur bırakmamış. Ama şunu da söylemeden edemeyeceğim. Bu biat kültürü bir dönem çok iyi işliyor gibi görünebilir. Buna karşı bir gün gelir sigortalar bir atar, her şey alt üst oluverir. Ayrıca biat kültüründe ahlak ve vicdan da yoktur. Dün taparcasına sevdiklerini bugün yerin dibine sokabilirler.

Meğer hepsi de TEOG'dan çok bunalmış

AKP genel başkanı Tayyip Erdoğan bir akşam vakti “TEOG kalkmalı” dedi TEOG hemen kalktı. TEOG iyi bir şey miydi? Benim yaşamımla ilgili bir bağlantısı olmadığı için tam bilemiyorum ama öğrencilerin yarış atına döndürüldüğünü söylüyorlardı. Gerçi daha önceki yıllarda yapılan benzer başka sınavlar da öğrencileri çok bunaltıyordu, onu biliyorum. Zaten TEOG dedikleri de eski sınavların yeni ambalajlı halinden farklı değil galiba.
Burada beni şaşırtan daha doğrusu canımı sıkan ilgili bakan ve bürokratlarla yandaş yalaka kalemlerin hemen “TEOG” zaten çok kötüydü, değiştirilmesi gerekiyordu” türü açıklamalar yapmaya başlamaları.
Allahaşkına Erdoğan söyleyinceye kadar bir kişinin bile aklına neden gelmedi şu TEOG'un beter bir şey olduğunu söylemek Erdoğan söyleyince kafalarına saksı düşmüş gibi hepsinin birden “Valla harika oldu kaldırılması” demelerine gülelim mi, ağlayalım mı bilemiyorum. Ama bildiğim şu var ki, hepsi “TEOG iyi ki kaldırıldı” diyorlar da yerine ne yapılacağına bir karar veremiyorlar. Kimileri “Bu yıl için artık çok geç sınav yapılmalı” derken diğer kesim ise belli ki Erdoğan'ın hışmından korkarak “Yok yok bu yıl yapılamaz, kaldıralım gitsin” diyor. Sonunda Milli Eğitim Bakanı olan kişi bu yıl TEOG sınavı yapılmayacağını açıkladı. Ne var ki TEOG'u kaldırmak kimsenin aklına gelmemiş olduğundan yerine ne yapacağını da bilmiyorlar. Özel okullarla toplantılar yapılacakmış önümüzdeki hafta.  Ya özel okullar ayak direrse ne yapacaklar? Tabii sıkmaz ama ben sorayım yine de.