Gündem

İşte Bahçeli'nin Meclis Başkanlığı resti sonrası kulislere yansıyan koalisyon senaryoları

Bahçeli’ye yakın bazı kaynaklar 'yüzde 99' oranında AKP ile koalisyon uzlaşmasının sağlandığını belirtiyorlar

03 Temmuz 2015 11:26

Meclis Başkanlığı’nı MHP’nin stratejisi nedeniyle AKP’nin adayı İsmet Yılmaz’ın kazanması, partide “AKP ile bir koalisyon uzlaşmasına mı varıldı” sorusunun yükselmesine neden oldu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Süleyman Şah Operasyonu’nun içerisinde yer alan Yılmaz’ı sert sözlerle eleştirmişti. MHP lideri, “Başbakan ve milli ahlaktan yoksun bürokratları; gerçekte “Al At, Ah Mat Operasyonu’na imza attılar” derken, kurmayları da 'milli sıvışma bakanı' tabirini kullanmışlardı. Yılmaz’ın Meclis Başkanlığı için MHP lideri ile görüşmesinin 4 dakika sürmesi de geçmişte yaşanan bu operasyona karşı tepkinin bir parçasıydı.

 

1- Hükümete girmiyor

 

Hürriyet'te yer alan habere göre, MHP’nin Deniz Baykal’ı desteklemeyerek Yılmaz’ın Meclis Başkanı seçilmesine yol açması üzerine, Bahçeli’ye yakın bazı kaynaklar ‘yüzde 99’ oranında koalisyon uzlaşmasının sağlandığını belirtiyorlar. MHP liderinin belirlediği üç kişi ile AK Parti yetkililerinin son birkaç haftadır temas halinde olduğu kulislerde konuşuluyor. Bu temaslar sonucunda da bu hafta içi görüşmelerin tamamlandığı iddia ediliyor. Hatta uzlaşmada ilginç bir formülden de bahsediliyor. Bahçeli’nin İstanbul Milletvekili Ekmeleddin İhsanoğlu’nu ‘Başbakan Yardımcısı’ olarak görevlendireceği, kendisinin ise partinin başında çalışmalarına devam edeceği iddia ediliyor. Bakanlıkların dağılımında ise birkaç kurum dışında paylaşımların bile yapıldığı savunuluyor. Bu görüşe göre Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın görevlendirmesinin ardından tüm partileri dolaşacağı ancak bu temasların formalite olacağı belirtiliyor. Kulislere göre Yılmaz’ın Meclis Başkanlığı da bu formül doğrultusunda değerlendiriliyor.

 

Bahçeli’den itiraz

 

Bir taraftan bu görüşler derin kulislerde dile getirilirken, MHP Genel Merkezi’nin zirvesinden de “Hiçbir görüşme yapılmadı” açıklamaları yüksek sesle dillendiriliyor. Genel Başkan Bahçeli, görüşme söylentilerine sert bir şekilde karşı çıkıyor. Geçen pazartesi günü yapılan son Başkanlık Divanı toplantısında da görüşme haberlerine değinen Bahçeli, kurmaylarına, “Kesinlikle bir görüşme olmadı” açıklaması yaptı. Başkanlık Divanı’ndaki pek çok isim de görüşme trafiğinin olmadığını savunuyor. Bahçeli’nin son grup toplantısında sıraladığı üç başlığın kabul edilmesi halinde mutabakata açık olacağı açıklaması da koalisyona kapıların aralandığı mesajını veriyor. Ancak sıralanan “Çözüm Süreci’nin askıya alınması”, “Ucu kime dayanırsa dayansın 17-25 Aralık sürecinin üzerine gidilmesi” ve “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın anayasal sınırlarına çekilmesi” maddeleri üzerinde AK Parti’nin nasıl bir uzlaşma sağlayacağı da merak konusu.

 

2-Taban MHP tavan CHP

 

AK Parti, Meclis Başkanlığı seçiminde son anda başına konan ‘devlet kuşu’ sayesinde Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ı seçtirmenin moraliyle koalisyon mesaisine hız verdi. Tek başına iktidar çoğunluğunu kaybettiği 7 Haziran seçimleri sonrasındaki en önemli psikolojik eşiğin bu şekilde aşılması AK Parti’de gözle görülür bir rahatlama yarattı. Bu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Blok kavramı çökmüştür” sözlerine de yansıyan iklim değişikliğine yol açtı. Bu iklim değişikliğinin, koalisyon pazarlıklarının yapılacağı görüşme masalarını da rahatlatacağı savunulan AK Parti kulislerinde, Davutoğlu’nun, muhalefet blokunun çökmesinin farklı koalisyon seçeneklerinin değerlendirilmesine imkân sağladığına ilişkin sözlerine de dikkat çekilerek, “Sürecin önündeki önemli bir psikolojik eşiğin aşılmasıyla artık herkes biraz daha rahatlamış bir şekilde masaya oturacaktır” değerlendirmeleri öne çıkmaya başladı.

 

‘Disiplin’ kriteri

 

Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin başkanlığındaki 3 ayrı komisyonla koalisyon görüşmelerine hazırlanan AK Parti’de tabanın MHP, tavanın ise CHP ile ortaklığa daha sıcak baktığı konuşuluyor. Özellikle kabinede ve parti yönetimindeki birçok kritik ismin CHP ile ortaklıktan yana olduğu belirtilirken, etkili konumdaki bazı önemli büyükşehir belediye başkanları ve örgüt yöneticileri ile partiye yakın bazı önemli işadamlarının ise MHP ile ortaklık için devrede olduğu öne sürüldü. AK Parti kaynakları, Davutoğlu’nun konumuna ilişkin de “Çözüm Süreci ile ülke imajı da dahil dış politika başta olmak üzere önemli konularda pozitif etkisi olacağı düşüncesiyle CHP ile ortaklığa biraz daha yakın duruyor. Ancak bu ortaklığın koalisyonda disiplin sorunlarına yol açabileceği endişesini de taşıyor. MHP ile ortaklığın ise daha disiplinli bir parti olması nedeniyle koalisyon uyumunu sağlayacağını düşünüyor” yorumunda bulunuyorlar.

 

Altı çizilen sözler

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin son açıklamasındaki, “Eğer tüm alternatifler tüketilir ve siyasi istikrarsızlık baş gösterirse, Türkiye’yi Allah’ın izniyle namerde muhtaç etmeyiz, sorumluluktan kaçmayız” çıkışına dikkat çekilirken, iki parti arasındaki en önemli sorunlardan biri olarak görülen Çözüm Süreci konusundaki ‘askıya alınması’ söyleminin de altı çiziliyor. Bahçeli’nin yolsuzluk dosyalarının üzerine gidilmesine yönelik açıklamaları için de “Bu tür şeyler protokol konusu olmaz. Bunlar kendi mecrasında ilerleyen konulardır. Ancak adli yargıda görülen ve takipsizlikle sonuçlanan konuların yeniden açılması mümkün olmayabilir” görüşleri öne çıkıyor. Erdoğan konusu ise AK Parti için en önemli ‘kırmızı çizgi’ konumunu sürdürüyor.

 

3- AKP ilkelerini bekliyor

 

“TBMM Başkanlık seçiminin olası koalisyon senaryolarıyla ilgisi yok” tezini sıklıkla vurgulayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gelecek hafta başlayacak koalisyon görüşmelerini bekliyor. Kılıçdaroğlu, partisinin 14 maddelik ‘Koalisyon İlkeleri’ni kamuoyuyla geçtiğimiz haftalarda paylaşmış, salı günü Meclis’teki grup toplantısında da yeniden hatırlatmıştı. Bu bağlamda AK Partili İsmet Yılmaz’ın TBMM Başkanı seçilmesini, koalisyon görüşmelerini engelleyici bir unsur olarak değerlendirmeyen Kılıçdaroğlu, AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun önüne koyacağı “AK Parti’nin koalisyon ilkeleri” sonrasında kararını verecek. Basına yaptığı “Bizim ilkelerimiz belli, bunları açıkladık. Sayın Davutoğlu bunları kabul ediyor mu, etmiyor mu, nereden bileyim ben. Önce bir görelim” açıklamasıyla Davutoğlu’na “CHP’ye gelirken masada bizim ilkelerimize ilişin yanıtların ve kendi ilkelerin olsun” mesajı gönderen Kılıçdaroğlu, yakın çevresiyle de “AK Parti ilkelerimizi benimser ya da kendi ilkeleri bizim ilkelerimizle bütünüyle çelişmezse koalisyon ihtimalinden bahsedilebilir. Aksi taktirde ihtimal düşüktür” değerlendirmesi yapıyor.

 

Kurultay da gündemde

 

Olası bir koalisyonda yer almaması halinde ‘ana muhalefet’ partisi olarak yoluna devam edecek olan CHP’nin öncelikli gündeminde seçimler nedeniyle bir yıl ertelenen olağan kurultay olacak. Takvimi açıklayan CHP, muhtemelen aralık ayında olağan kurultayı toplayacak. Kılıçdaroğlu’nun erken seçim halinde ise milletvekili listelerini büyük ölçüde koruyacağı; aralarında üç büyük ilin de olduğu bazı illerin sıralamalarında ise ‘kısmi’ değişiklikler yapabileceği belirtiliyor.

 

4- Hem erken hem baskın seçime hazır

 

Meclis Başkanlığı seçim sürecinin başından bu yana “AK Partili bir ismin TBMM Başkanı olmaması” tavrını koruyan HDP için ‘koalisyon hükümeti’ seçeneklerinin ilk sırasında da ‘AK Parti-CHP koalisyonu’ duruyor.

 

‘Savaş hükümeti’ uyarısı

 

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, TBMM Başkanlığı seçiminin sonuçlanmasının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tavrını, “MHP, Meclis Başkanlığı koltuğunu AKP’ye armağan etmiştir” sözleriyle eleştirmiş, olası bir AK Parti-MHP koalisyonu için ise “Kurulabilir, meşrudur. Kurulursa biz de muhalefet görevimizi sürdürürüz” değerlendirmesini yapmıştı. AKP-MHP koalisyonu için “Niyet itibarıyla ‘savaş hükümeti’ oluşturmak istiyorlar ama başarabileceklerini sanmıyorum. Halk barış istiyor” diyen Demirtaş, bu açıklamasıyla da ‘AKP-CHP koalisyonu’ alternatifine bir kez daha dikkat çekmiş oldu. HDP’nin ‘AK Parti-CHP koalisyonu’ talebi, Çözüm Süreci’nin sürdürülmesi ve Suriye krizinin barışçıl yöntemlerle halledilmesi perspektifine dayanıyor. HDP kurmayları Türkiye’nin Suriye sınırı boyunca oluşan IŞİD etkinliğinin ise PYD’nin de içinde bulunduğu bir güçle ortadan kaldırılabileceğini, Türkiye’nin PYD’den kaynaklı endişelerinin de HDP’nin desteğiyle giderilebileceğini vurguluyor.

 

Demokrasi bloku

 

HDP, hükümetin kurulamaması halinde yapılacak erken seçime de hükümetin kurulması halinde dahi uzun ömürlü olamaması nedeniyle 2016’da yapılabilecek bir diğer erken seçim alternatifine de hazırlıklı görünüyor. Bu nedenle CHP’nin de içinde olabileceği bir ‘Demokrasi Bloku’ ile seçimlere girmeyi tartışıyor. CHP’nin özellikle Kürt sorununun çözümde özgür-

lükçü bir noktaya geldiğini belirten HDP kurmayları, geniş tabanlı bir bloku ‘ihtiyaç’ olarak nitelendiriyor.