Gündem

İşte AİHM'in Mehmet Altan hakkındaki hak ihlali kararının tam metni

AİHM, Altan ve Alpay hakkındaki kararlarında 'AYM'ye bireysel başvuru hakkının' geçerliliği konusunda 'ciddi kaygılar' bulunduğuna dikkat çekti

20 Mart 2018 18:38

Anayasa Mahkemesi’nin hakkında verdiği ‘hak ihlali’ kararına rağmen tahliyesine dair yapılan başvurular yerel mahkemelerce reddedilen ve 16 Şubat’ta kardeşi gazeteci-yazar Ahmet Altan ve gazeteci Nazlı Ilıcak’la birlikte yargılandıkları davada, ‘anayasayı ihlal’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Mehmet Altan hakkındaki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı belli oldu. 

TIKLAYIN - AİHM, Şahin Alpay ve Mehmet Altan hakkındaki kararını açıkladı: Hakları ihlal edildi

‘Mehmet Hasan Altan, Türkiye’ye karşı’ başlıklı, ‘13237/17’ numaralı davayı değerlendiren AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) ‘özgürlük ve güvenlik hakkını’ kapsayan 5.1 Maddesi ile ‘ifade özgürlüğünü’ kapsayan 10. Maddesi’nin ihlal edildiği sonucuna ulaştı.

Oybirliğiyle alınan kararlar için aleyhte oy kullanan tek kişi, davalardan çekilen AİHM'in Türk yargıcı Işıl Karakaş'ın yerine heyette yer alan Doç. Dr. Ergin Ergül olurken; AİHS Madde 5.4’te tanımlanan ‘özgürlük kısıtlamasının yasaya uygunluğu hakkında kısa süre içinde karar verilmesi hakkının’ ise ihlal edilmediğine karar verildi. 

Öte yandan AİHM, Altan’ın başvurusunda yer alan AİHS’in ‘makul yargılama süresi ya da yargılama süresince serbest bırakılma’ hakkını düzenleyen 5. maddesinin 3. fıkrasının ihlal edildiği iddiasını ise konuya dair iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle reddetti. Altan’ın, 5. Madde’nin 4. ve 5. fıkralarının ihlal edildiğine dair başvurusu da AİHM tarafından ‘asılsız’ bulundu.

Kararda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. Maddesi’nin 1. Bendi kapsamında, "AİHM, özellikle Anayasa Mahkemesi’nin 11 Ocak’taki ‘açık ve belirsizliğe mahal vermeyen' kararının ardından Altan’ın tutukluluğunun devam etmesinin 'yasaya uygun’ ve ‘yasalarca tanımlanan prosedür uyarınca’ kabul edilemeyeceğini tespit etti. Bu bağlamda Mahkeme, 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Yüksek Mahkemece iletilen ‘nihai’ ve ‘bağlayıcı’ kararın ardından Alpay’ın tahliyesini reddetmesi, AİHS Madde 5.1’i karşılamış kabul edilemez” değerlendirmesine yer verildi. 

Bireysel başvuru hakkına vurgu

Öte yandan, Anayasa Mahkemesi kararından sonra Alpay’ın tutukluluğunun devam etmesinin AYM’ye bireysel başvuru hakkının ‘etkililiği/geçerliliği’ konusunda ciddi kaygılar oluşturduğuna dikkat çeken AİHM, “Yine de Mahkeme, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunma hakkının özgürlüğünden mahkum edilmiş insanlar konusunda etkili bir çözüm olduğu konusunda daha önceki bulgularından ayrılma niyetinde değildir” değerlendirmesinde bulundu. Kararda, konuya dair şu ifadelere de yer verildi: 

“Bununla beraber, özellikle birinci derece mahkemeleri, -bilhassa da ağır ceza mahkemelerinin Anayasa Mahkemesi kararlarına uymasına dair devam eden gelişmelerde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurunun etkililiğini inceleme hakkını saklı tutmaktadır."

AİHM, AİHS 10. Madde kapsamında da Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karardan farklı bir sonuca ulaşılmasını gerektirecek hiçbir sebep olmadığı sonucuna ulaştı ve “Bu kapsamda mahkeme, hükümetlerin eleştirilmesi ve ülkelerin liderlerinin ulusal çıkarları tehdit ettiğine dair bilgiler içeren yayınların, özellikle de terör gruplarına yardım; terör propagandası yapmak; TBMM ile hükümeti devirmek ve anayasal düzeni ortadan kaldırmak gibi ciddi suçlama suç isnad edilmemesi gerektiğini işaret etmektedir” değerlendirmesine yer verildi. 

AİHM’in Mehmet Altan hakkında aldığı, 20 Mart tarihli kararın İngilizce tam metnine buradan ulaşabilirsiniz. 

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Madde 5 : Özgürlük ve Güvenlik Hakkı

1. Herkesin kişi özgürlüğüne ve güvenliğine hakkı vardır. Aşağıda belirtilen haller ve yasada belirlenen yollar dışında hiç kimse özgürlüğünden yoksun bırakılamaz.

a) Kişinin yetkili mahkeme tarafından mahkum edilmesi üzerine usulüne uygun olarak hapsedilmesi;

b) Bir mahkeme tarafından, yasaya uygun olarak, verilen bir karara riayetsizlikten dolayı veya yasanın koyduğu bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak için usulüne uygun olarak yakalanması veya tutulu durumda bulundurulması;

c) Bir suç işlediği hakkında geçerli şüphe bulunan veya suç işlemesine ya da suçu işledikten sonra kaçmasına engel olmak zorunluluğu inancını doğuran makul nedenlerin bulunması dolayısıyla, bir kimsenin yetkili merci önüne çıkarılmak üzere yakalanması ve tutulu durumda bulundurulması;

d) Bir küçüğün gözetim altında eğitimi için usulüne uygun olarak verilmiş bir karar gereği tutulu durumda bulundurulması veya kendisinin yetkili merci önüne çıkarılması için usulüne uygun olarak tutulu durumda bulundurulması;

e) Bulaşıcı hastalık yayabilecek bir kimsenin, bir akıl hastasının, bir alkoliğin, uyuşturucu madde bağımlısı bir kişinin veya bir serserinin usulüne uygun olarak tutulu durumda bulundurulması;

f) Bir kişinin usulüne aykırı surette ülkeye girmekten alıkonmasını veya kendisi hakkında sınırdışı etme ya da geri verme işleminin yürütülmekte olması nedeniyle usulüne uygun olarak yakalanması veya tutulu durumda bulundurulması; 

Madde 10 İfade özgürlüğü 

1. Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar. Bu madde, Devletlerin radyo, televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine tabi tutmalarına engel değildir. 

2. Görev ve sorumluluklar da yükleyen bu özgürlüklerin kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması, gizli bilgilerin yayılmasının önlenmesi veya yargı erkinin yetki ve tarafsızlığının güvence altına alınması için gerekli olan bazı formaliteler, koşullar, sınırlamalar veya yaptırımlara tabi tutulabilir.

İlgili Haberler