Gündem

İslam Zirvesi ortak bildirisinde İran kınandı

İslam Zirvesi ortak bildirisi yayımlandı

15 Nisan 2016 18:58

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) İslam Zirvesi ortak bildirisi yayımlandı. Bildiride "İran'ın bölge ülkelerinin içişlerine karışması" ve İran'da Suudi Arabistan diplomatik temsilcilerinin saldırıya uğraması kınandı. 

 

Sonuç bildirisindeki 'terör örgütleri'

Zirvenin sonunda Türkiye'nin öncülüğünde hazırlanan İstanbul Deklarasyonu'nda terör örgütlerinin isimleri arasında PKK, PYD, YPG ve El Kaide de vardı. Ancak sonuç bildirgesinde bu örgütlerden hiçbirine yer verilmedi. IŞİD, Eş Şebab ve Boko Haram yer aldı. Cumhurbaşkanı Sözcüsü Kalın, 11 Nisan’da yaptığı açıklamada “İslam İşbirliği Teşkilatı’nda da PKK terör örgütü ve onun uzantılarıyla ilgili konuları yine gündeme getireceğiz. Bizim için, daha önce de ifade etmiştik, ‘iyi terör örgütü-kötü terör örgütü’ diye bir şey olamaz. PYD’si, PKK’sı, YPG’si, DAEŞ’i, El- Kaide’si, Boko Haram’ı, bunların hepsi birer terör örgütüdür ve dünyanın da bunlara karşı böyle bir tutarlı ve kararlı tavır içinde olması gerekir. Dolayısıyla bu konuda tutarlı, kararlı bir tavır sergilenmesi için biz bu konuyu her platformda dile getirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullanmıştı.

 

Suudi Arabistan'da Şii din adamının idamı gerginlik yaratmıştı

Suudi Arabistan'da yeni yılın ikinci gününde terör suçlamasıyla idam edilen 47 kişinin arasında Şii din adamı Ayetullah Nemr Bakır en-Nemr'in bulunmasına İran'dan büyük tepki gelmiş; İran Meclis Başkanı Suudi Arabistan'ın bedel ödemek zorunda kalacağını söylemişti. İran'ın idamlara tepki göstermesinin ardından Suudi Arabistan'ın Tahran Büyükelçiliği ve Meşhed kentindeki konsolosluk binası göstericilerce ateşe verilmişti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan konuya ilişkin, “Suudi Arabistan'da atılan bir iç hukuk meselesidir bana göre, bunlardan 46'sı Sünni'dir, El-Kaide ile bağlantılı olduğu için idam edilmişlerdir. Bir tanesi de Şia. Bunların kararıdır. Tasvip edip etmemek ayrı bir konu” ifadelerini kullanmıştı. İİT'nin yayımladığı bildiride "İran'ın diğer ülkelerin içişlerine karışması, "İran'da diplomatik temsilcilerin saldırıya uğraması" ve "tahrik edici açıklamaları" kınandı.  

Al Jazeera’den Ece Göksedef’in haberine göre, krize sebep olan taslak metin, zirvenin sonunda İran’ın itirazlarına rağmen kabul edildi.

15 Nisan günü kabul edilen sonuç bildirgesinde öne çıkan maddeler şunlar:

- Müslüman ülkelerin İran ile ilişkilerinin iyi komşuluk ilkelerine dayalı olması ihtiyacına, ülkelerin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde içişlerine karışılmaması gerektiğine, aradaki husumetlerin İİT, BM ve uluslararası kurallara göre barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğini, şiddet veya tehdide başvurulmaması gerektiğine dikkat çekmektedir.

- İİT, İran'ın Tahran ve Meşhed kentlerinde, diplomatların korunmasına yönelik uluslararası kanunlara, Diplomatik İlişkiler ve Konsolosluk ilişkilerini düzenleyen Viyana Sözleşmesi’ne açıkça aykırı olan Suudi Arabistan diplomatik temsilciliklerinin saldırıya uğramasını kınamaktadır.

- İİT, Suudi Arabistan'da terör suçu işleyen kişilere yönelik verilen yargı hükümleriyle ilgili İran'ın tahrik edici açıklamalarını reddeder. Çünkü bu açıklamalar Suudi Arabistan'ın içişlerine açık bir karışma sayılır. Bu da BM'nin ve İİT'nin kurallarıyla ve uluslararası kanunlarla örtüşmemektedir.

- İİT, üye ülkelere ve uluslararası topluma yıkıcı etkileri ve çok ciddi sonuçları doğurabileceğinden dolayı, mezhepçi ve zümreci gündemlerin benimsenmemesi gerektiğini vurgulamaktadır.

- İİT, İran'ın bölge ülkelerinin ve Bahreyn, Yemen, Suriye ve Somali gibi diğer üye ülkelerin iç işlerine karışmasını ve terörü desteklemeye devam etmesinden derin üzüntü duymaktadır.

 

İran, taslak metne itiraz etmişti

İran, taslak metindeki şu maddelere itiraz etmişti.

Müslüman ülkelerin İran ile ilişkilerinin iyi komşuluk ilkelerine dayalı olması konusuna dikkat çekilir. Ülkelerin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde içişlerine karışılmaması gerektiğini vurgulamaktadır. Aradaki husumetlerin İİT ve BM kurallarına göre barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğini, şiddet veya tehdide başvurulmaması gerektiğine dikkat çekmektedir. 

İİT, İran'ın Tahran ve Meşhed kentlerindeki Suudi Arabistan diplomatik temsilciliklerinin saldırıya uğramasını kınamaktadır. Bu saldırıların diplomatların korunmasına yönelik uluslararası kanunlara açıkça aykırı olduğunu vurgular. 

İİT, Suudi Arabistan'da terörle bağlantılı kişilere yönelik verilen yargı hükümleriyle ilgili İran'ın açıklamalarını reddeder. Çünkü bu açıklamalar Suudi Arabistan'ın içişlerine açık bir karışma sayılır. Bu da BM'nin ve İİT'nin kurallarıyla ve uluslararası kanunlarla örtüşmemektedir. 

İİT, İran'ın Bahreyn, Yemen, Suriye ve Somali gibi bölge ülkelerinin ve İİT’ye diğer üye ülkelerin içişlerine karışmasını ve terörü desteklemeye devam etmesini kınamaktadır.

İİT, üye ülkelere ve uluslararası topluma yıkıcı etkileri ve çok ciddi sonuçları doğurabileceğinden dolayı, mezhepçi gündemlerin benimsenmemesi gerektiğini vurgulamaktadır.

İlgili Haberler