Ekonomi

İş Bankası: Can Dündar'a faizsiz kredi vermedik, kıyak iş sağlamadık

"Ne yapıp, ne yapmadığımızı iyi biliyoruz; dolayısıyla bunun rahatlığını yaşıyoruz"

31 Mayıs 2016 12:00

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, İş Bankası tarafından Can Dündar’a verildiği ileri sürülen faizsiz kredilere ve Doğan Holding’in bazı yöneticilerinin Petrol Ofisi’nde 2001-2007 döneminde kaçakçılık yaptığı' iddiasıyla ilgili olarak, "Ne Can Dündar'a ne de başkasına herhangi bir faizsiz kredi veya kıyak iş sağlanmamıştır. Biz şahsen de yargılanıyoruz. Fakat bu konuda ne yapıp, ne yapmadığımızı iyi biliyoruz. Dolayısıyla bunun rahatlığını yaşıyoruz" dedi.

BloombergHT.com Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Başaran'a konuşan Bali, özkaynağı tüketen en önemli kalemin verilen krediler olduğunu ve kredilerin artması için özkaynakların artması gerektiğini ifade etti. Bali, “Özkaynaklar iki şekilde artar, sermayedar para koyar, faaliyet gelirlerini özkaynaklarınıza eklersiniz” dedi.

“Türk bankacılık sektöründe faaliyetlerimizle yeniden özkaynak üreterek yeniden kredilendirmeye imkan veren bir matematiğe sahip değiliz” diyen İş Bankası Genel Müdürü, ”Net faiz marjı yüzde 3.5'in altına inmiş durumda, 5-6 yıl önce yüzde 6 seviyesindeydi” diye ekledi. Bali, bu marjla verilmiş ortalama kredinin özkaynaklara ilave kredi kapasitesi yaratmak bakımından katkı sağlamadığını söyledi.

İş Bankası Genel Müdürü, karlılıkların iki yolla düştüğünü belirterek, “'bankalar çok kar ediyor' söylemlerinden sonra karları düşürecek düzenlemelere maruz kaldık” şeklinde görüş bildirdi. Bali, sektörün karlılığındaki düşüşe ilişkin, “Burada kendi kusurlarımız da var. Yıkıcı rekabetle kendi karlamızı son derece sürdürülemez seviyelere kadar götürdük” dedi.

Özkaynak karlılığı yüzde 10-11 bandına oturan sektörde karlılığın mevduat faizinin altına indiğini belirten Bali, bu durumda sermayedarın parasını çekerek mevduat müşterisi olması durumunda, yüzde yüzde 2-3 artıda olacağını ifade etti ve “Peki sermayedar para koymadı, siz de kendi kaynaklarınızdan ilave edemediniz. İşte büyüme sorunu denilen şey bu” şeklinde yorumda bulundu.

"STRATEJİK BİR SEKTÖR OLARAK ALGILANMALI"

“2012 yılından bu yana Türkiye ekonomisi yüzde 3-4 badında büyüyor. Aslında aman aman bir kredi talebiyle de karşı karşıya değiliz. Bizim de kapasitemizdeki sınırlanmalar bir araya geldiğinde bugün tablo bu” diyen Bali, “Bankacılık sektörü stratejik bir sektör olarak algılanmalı. En az savunma, haberleşme, enerji kadar gözetilmesi gereken bir sektör. Bu bankacılık sektörü karlılık tartışması değildir. Bu bir sistemin, büyüme hedeflerinin realize olması için fonksiyonunu görüp görmeyeceği tartışmasıdır. Bunu bu nesnellikle ele almalıyız” dedi.

Bali, “Hızlı büyüyen dönemlerde birçok firmanın çarklarını döndürebildiğine tanık oluyorduk. Ancak kurların arttığı bir dönemde kimin hangi senaryolara hazırlıklı olduğu, kimin daha çok kaynağı var, bunların ortaya çıktığı bir dönem yaşıyoruz” şeklinde görüş bildirdi.

İş Bankası Genel Müdürü, sektörde alınması gereken tedbirler olduğunu, tartışmanın bu kararların proaktif bir şekilde ya da sorunlarla karşılaşılıp bedel ödeyerek alınacağı tartışması olduğunu ifade etti. Adnan Bali, “İyi yönetim, proaktif yönetimdir” dedi.

BALİ CAN DÜNDAR İDDİALARINA YANIT VERDİ

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Petrol Ofisi iddianamesinden, Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a verildiği iddia edilen uygun koşullu krediye kadar birçok konuyla ilgili de değerlendirmelerde bulundu.

Bali, Petrol Ofisi ile ilgili hukuki sürecin devam ettiğini, süreç devam ettiği için banka ile ilgili bu dava özelinde yayınlar yapılmasının yanlış olduğunu belirtti.

"Biz şahsen de yargılanıyoruz. Fakat bu konuda ne yapıp, ne yapmadığımızı iyi biliyoruz. Dolayısıyla bunun rahatlığını yaşıyoruz. Ancak bunu bilmemiz bize hukuki koruma sağlayamayabiliyor" diyen Bali, bu konuda hukuki olarak haklarını savunmaya devam edecekleririni ve hukuka güvendiklerini belirtti.

İş Bankası daha önce KAP'a gönderdiği açıklamada, POAŞ'ta akaryakıt kaçakçılığı iddianamesi ile ilgili olarak, yönetim kurulu başkanı ve yöneticilerine yönelik iddiaların hukuki bir zemine dayanmadığının yargılama sürecinde görüleceğine inandıklarını açıklamıştı.

Banka ayrıca, yöneticilerin yasal haklarının korunması için gerekli hukuki tedbirlere başvurulacağını duyurmuştu.

İş Bankası KAP'a yaptığı açıklamada Petrol Ofisi'nde hissedar olduğu 2001-2005 dönemini de içeren 2001-2007 yılları arasında POAŞ yönetim kurulunda görev yapmış olan üyeler ile bazı üst düzey yöneticiler hakkında, POAŞ'ın akaryakıt ithalat işlemlerinin bir bölümüne ilişkin olarak, bir iddianame hazırlandığı ve bu iddianamenin görevli mahkeme tarafından yargılama konusu edildiğinin öğrenildiğini belirtmişti.

 

"Bizde kıyak kredi yoktur"

 

Adnan Bali, verdiği özel söyleşide Petrol Ofisi iddianamesi ile birlikte faizsiz kredi kullandırıldığına ilişkin iddialarla ilgili de açıklamalarda bulundu.

"Her krediye hakim değilim ama bu kurumun herhangi bir konuda yanlış bir işi olmayacağına ilişkin özgüven ile söyleyebilirim ki böyle bir şey yoktur" diyen Bali, bankanın subjektif herhangi bir kriterle, siyasetle ilişkisinin olmadığına, tamamen bankacılık kriterlerine göre faaliyet yürüttüğüne vurgu yaptı.

Bali, "Keşke yasalar izin verse de, piyasa oranları ile kıyaslayarak hangi faiz oranında bu krediyi kullandırdığımızı açıklayabilsem. Ancak bankacılık kanunu açısından bunlar sırdır. Ama bu konuda yapılan bu kadar yayından sonra şunu söyleyeyim ne Can Dündar'a ne de başkasına herhangi bir faizsiz kredi veya kıyak iş sağlanmamıştır" diye konuştu.

Bankanın 185 bine yakın paydaşı olduğunu ifade eden Bali bankanın 'ağırbaşlı' prensiplerle yönetildiğini belirtti.

Daha önce bazı yayın organlarında İş Bankası'nın Dündar'a bankacılık mevzuatına aykırı şekilde kredi sağladığı iddiası gündeme gelmişti.

Banka bu iddialar üzerine 1 Nisan'da yayınladığı bir açıklamada "Bankamızda tüm krediler, yasal mevzuata ve kredilendirme prensiplerine uygun bir biçimde, kredi riski / teminat dengesi gözetilmek ve müşterinin tüm gelirleri ile geri ödeme kaynakları ve Bankamız için faiz dahil diğer gelir yaratıcı unsurlar dikkate alınmak suretiyle tahsis edilmekte olup, portföyümüzde bu ilkelere uygun olmayan biçimde tahsis edilmiş herhangi bir kredi bulunmamaktadır" ifadelerini kullanmıştı.