Ekonomi

"İş adamlarındaki umutsuzluk her geçen gün büyüyor, hayra alamet değil"

"İş adamları 'Mutlaka başımıza gelecek bir şeyler var' beklentisine kapılmış durumda"

18 Aralık 2017 12:37

Hürriyet yazarı Erdal Sağlam, iş adamlarını ABD'de görülen Reza Zarrab davasından çıkacak sonucun, bankalara gelebilecek yaptırımların, S 400 füzelerinin alımı nedeniyle çıkabilecek sıkıntıların kurları getirebileceği seviyeler hakkında karamsarlığa ittiğini söyledi. Büyük işletmelere sahip iş adamları ve bunun bir altındaki kesimin daha umutsuz olduklarını ifade eden Sağlam, "Umutsuzluğun her geçen gün büyüdüğünü görüyoruz. Beklentilerin bu kadar kötüleşmesi pek hayra alamet sayılmamalı" dedi.

Erdal Sağlam'ın, "İş adamlarının yanıtlarını merak ettiği sorular" başlığıyla (18 Aralık 2017) yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:

İş adamlarının yanıtını en çok merak ettiği konular arasında kurların ne olacağı, Zarrab davasından ne sonuç çıkacağı, bankalara gelebilecek yaptırımlar, S 400 füzelerinin alımı nedeniyle çıkabilecek sıkıntılar başta geliyor. Bir de yanıtını bildikleri için sormayıp görüş belirttikleri, “2018 yılında vergi affı” konusunun da yine gündemlerinde olduğunu söylemek gerekiyor.

Son iki hafta içinde, çeşitli toplantılar nedeniyle, çok yoğun olarak iş adamı gruplarıyla birlikte oldum. Birlikte olduğumuz, ekonomiyi tartıştığımız iş adamlarının konumları da çeşitlilik gösteriyordu. Özet olarak belirtecek olursak; büyük işletmelere sahip iş adamları ve bunun bir altındaki kesimin daha umutsuz olduklarını söyleyebiliriz. İşlerinin çok kötü olmadığının, bir şekilde yürüdüğünün ama ilerisinin çok belirsiz olduğunun altını çiziyorlar. Bu kesimin olaylara manevi kaygıların ötesinde rasyonel bakan bir kesim olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu kesim özellikle uygulanan dış politika ve içerideki kutuplaşma havasından, siyasi tansiyonun yükselmesinden çok endişe ediyor. Bir süredir dış politika uygulamalarının bile tümüyle iç politika kaygılarıyla uygulandığı, artık bu politikanın ekonomiye ve ülkeye zarar verecek boyutlara ulaştığı konusunda, neredeyse hemen hepsinin hemfikir olduğunu gözlüyoruz.

Resmi söylemler besliyor

Ancak en büyük kaygı duydukları noktanın “finans kesiminde tümüyle sıkıntılara yol açabilecek yaptırım kararları” olduğunu da söylemeliyiz. Zarrab davası ardından Flynn davasından çıkacak sonuçlar ve Türkiye ile nasıl  ilişkilendirileceği konusunda, S 400 füzeleriyle ilgili yaptırım kararları hakkında son dönemde sayısız söylentilerin dolaştığının altını çiziyorlar.

İktidar yetkililerinin bir süredir kullandıkları “bizi sıkıştırmak istiyorlar” mealindeki söylemler de iş adamlarındaki kaygıların en büyük dayanaklarından birini oluşturuyor. Bu söylemin iç politika malzemesi olarak kullanıldığını ama aynı zamanda iktidarın dışarıdan gelebilecek ceza ve yaptırımlar konusunda tedirginliğini yansıttığını kaydeden işadamları, bu nedenle “mutlaka başımıza gelecek bir şeyler var” beklentisine kapılmış durumdalar.

Bunun en önemli etkilerinin yabancı sermayede görüldüğünü, planlanmış yabancı görüşmelerinin bile yapılamadığını, çeşitli örneklerle anlatıyorlar. Bu noktada yabancılar gibi kendilerinin de yeni yatırım planı yapamadıklarını kaydeden işadamları, bu havanın giderek ağırlaşıp yaygınlaşmasının ekonominin geleceği açısından büyük bir handikap oluşturduğunu ifade ediyorlar.

Bütün bu gelişmelerin kurları getirebileceği seviyeler hakkında çok karamsarlar.

Sonuç olarak; işadamlarındaki umutsuzluğun her geçen gün büyüdüğünü görüyoruz. Beklentilerin bu kadar kötüleşmesi pek hayra alamet sayılmamalı.