Gündem

İnönü'nün torunundan müfredat tepkisi: Bu milletin gönlünden Atatürk sevgisini yok etmek mümkün değil

MEB müfredatında İsmet İnönü, 2. Dünya Savaşı'ndan çıkarıldı, Atatürk başlıkları azaltıldı

16 Ocak 2017 23:42

Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırlayıp öneriye açtığı müfredat taslağındaki çağdaş Türk ve dünya tarihi dersinin öğretim programında ‘2. Dünya Savaşı’ konusuyla ilgili değişiklikler yapıldı. Müfredatta, 2. Dünya Savaşı’nda Türkiye’nin izlediği dış politika ve savaş sırasında Türkiye’de meydana gelen siyasi, ekonomik gelişmeler bölümünden, 'İsmet İnönü' başlığı kaldırıldı. 

Konuya ilişkin açıklama yapan İnönü’nün torunu, CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, “Milli Eğitim Bakanlığı yeni müfredat taslağında, Atatürk ve Cumhuriyetin kurucuları ile ilgili bilgilerin azaltıldığı, önemsizleştirildiği, tarihin bazı bölümlerinin adeta silinmeye çalışıldığı gözlendi. Bu gibi çabalar siyasi tarihimizde daha önceleri de denenmiş ve sonuç vermemişti. Gerçekler, eninde sonunda ortaya çıkıyorlar ve bu milletin gönlünden Atatürk sevgisini yok etmek mümkün değildir” dedi.

Bilgehan, “Sık sık Milli Şef dönemi gündeme getiriliyor ama o döneme son veren kişinin de İsmet İnönü olduğu söylenmiyor. Kendi koltuğunu bırakarak muhalefete geçen ve bunu siyasi hayatının en önemli başarısı olarak gören başka bir lider yoktur” diye konuştu.

Bilgehan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısına, “Burada, Türkiye'de, cumhuriyetin kazanımlarının değerini bilen ve kendisini Atatürk'ün, İnönü'nün torunları olarak görenlerin rahatsızlıklarını dile getirmek istiyorum” diye başladı.

Bigehan şöyle devam etti:

“Milli Eğitim Bakanlığı yeni müfredat taslağında, Atatürk ve Cumhuriyetin kurucuları ile ilgili bilgilerin azaltıldığı, önemsizleştirildiği, tarihin bazı bölümlerinin adeta silinmeye çalışıldığı gözlendi. Bu gibi çabalar siyasi tarihimizde daha önceleri de denenmiş ve sonuç vermemişti. Gerçekler, eninde sonunda ortaya çıkıyorlar ve bu milletin gönlünden Atatürk sevgisini yok etmek mümkün değildir. Dünyada en çok ziyaret edilen anıt Anıtkabir'dir.

Atatürk'e ilişemeyenlerin, onun en yakın dava arkadaşı İsmet İnönü'yü hedef almaları da yeni değildir.

Sık sık Milli Şef dönemi gündeme getiriliyor ama o döneme son veren kişinin de İsmet İnönü olduğu söylenmiyor. Kendi koltuğunu bırakarak muhalefete geçen ve bunu siyasi hayatının en önemli başarısı olarak gören başka bir lider yoktur. Tek partiden çok partiye geçmek cesur bir rejim değişikliğidir.

Ben demokrasiye içtenlikle inanılan bir evde yetiştim ve geçmişten alınan derslerin geleceğimizi yönlendirmesi gerektiğine inanıyorum.

Bugün sosyal medyada da hayatta olmayan kurucularımıza karşı bir nefret kampanyası sürdürülüyor. Açıkçası, cumhuriyeti kuranlara hakaret serbestken, günün yöneticilerine eleştiri büyük bir suç olarak görülüyor.

Birinci tur anayasa görüşmelerinde de Atatürk, İnönü dönemleri gündeme getirildi, bazen iyi, bazen kötü örnek olarak. O ikili, Kurtuluş Savaşı ile memleketi işgalden kurtarmış, Lozan'la yeni bir devlet kurmuş, devrimlerle Türk mucizesini yaratmışlardı. Birbirlerine güveniyorlardı.

Şu andaki Cumhurbaşkanının büyük sorunu, kendisini hep aldatılmış hissetmesidir. Kendisinden başka hiç kimseye güvenmiyor. Doğrusu, ülkeyi getirdiği çıkmaza bakarsak, Emine Hanım dışında isabetli seçimi pek olmamış. Bu yüzden tepede yapayalnız olmak istiyor. 21. Yüzyılda, Türkiye buna izin vermeyecektir.”