Medya

IMF tahminlerine göre 2017'de dünyanın ekonomik görünümü

Mahfi Eğilmez: IMF’nin ABD için sergilediği iyimserlik Euro bölgesi için söz konusu görünmüyor

06 Ekim 2016 15:14

1999 yılında dünya GSYH’sı (cari fiyatlarla) 32,5 trilyon USD idi. 2015 yılında bu tutar 73,6 trilyon USD’ye yükseldi. Yani son 16 yılda dünya geliri iki kattan fazla arttı.  1999 yılından 2015 yılı sonuna kadar görünüm nasıl değişmiş bir bakalım (Tablolar için kaynak: IMF, World Economic Outlook October 2000 ve October 2016.)

Tablo kapsamındaki ekonomi sayısı 184’den 191’e yükselmiş. Yani bu sürede 7 ekonomi daha kapsama girmiş. Gelişmiş ekonomi sayısı 11 artarken yükselen ve gelişen ekonomi sayısı 4 azalmış. Gelişmiş ekonomilerin sayısı arttığı halde dünya GSYH’sından aldıkları pay yüzde 57,4’den yüzde 42,4’e, dünya ticaretindeki payları yüzde 63,7’den yüzde 63,4’e ve dünya nüfusundaki payları da yüzde 15,5’dan yüzde 14,6’ya gerilemiş. Buna karşılık yükselen ve gelişen ekonomilerin dünya GSYH’sinden aldıkları pay yüzde 42,6’dan yüzde 57,6’ya, dünya ticaretinden aldıkları pay yüzde 36,3’den 36,6’ya ve dünya nüfusundaki payları da yüzde 84,5’den 85,4’ e yükselmiş.

 
Dünya gelirinde en büyük pay değişimi ABD ile Çin arasında ortaya çıkmış görünüyor. ABD’nin dünya GSYH’sinden aldığı pay 1999’da yüzde 21,9 iken 2015’de yüzde 15,8’e gerilemiş, buna karşılık Çin’in dünya GSYH’sinden aldığı pay 1999’da yüzde 11,2 iken 2015’de yüzde 17,3’e yükselmiş. 
 
Dünya ticaretinde payını en hızlı artıran ekonomi Çin olurken payını en fazla kaybeden ekonomi de Euro bölgesi olmuş.
 
Bu görünüm içinde Türkiye’nin durumunda ihracat dışında bir değişme görülmüyor. Türkiye ihracatını bu süre içinde oldukça artırmış bulunuyor.
 

2017 tahminleri

 
IMF’nin Dünya Ekonomik Görünümü (Ekim 2016) raporuna göre 2016 ve 2017 yılında başlıca ekonomilere ilişkin tahminleri aşağıdaki tabloda özetle sunuyorum.  
 
 
IMF, 2017’de ABD için ciddi anlamda bir toparlanma öngörüyor. Eğer bu tahminler gerçekleşirse yani ABD 2017’de yüzde 2,7 büyür ve yüzde 2,6 enflasyon yaratırsa bu gelişme bizim gibi dış finansmana bağlı ekonomiler için iyi olmaz. Çünkü büyüme ve enflasyonda böyle bir gidiş Fed’in birkaç kez faiz artıracağı anlamına gelir. Ben, ABD’nin bu kadar hızlı toparlanması konusunda IMF kadar iyimser değilim.
 
IMF’nin ABD için sergilediği iyimserlik Euro bölgesi için söz konusu görünmüyor. Euro bölgesinde büyüme düşüyor, enflasyon ise ancak yüzde 1’e yükselebiliyor. Bu tahminler gerçekleşirse bizim için kötü haber çünkü Euro bölgesinin toparlanamaması demek bizim ihracatımızın yeterince artamaması demek.
 
Tahminler doğru çıkarsa Japonya yine bir kayıp yıl yaşayacak demektir. Öte yandan Çin’de büyümenin düşmesi de küresel sistem için tehdit oluşturmaya devam edecek gibi görünüyor.
 
Özetle söylemek gerekirse IMF’nin tahminleri bizim için hiç de parlak olmayan bir 2017 küresel sistem tablosu çiziyor.