Kültür-Sanat

İlber Ortaylı'dan Fazıl Say yorumu: Bu sefer devletten değil özel şirketten gelen bir çarpıklık

"Musikiyle uğraşanlar, devlet-özel sektör mensubu olsun biraz kendilerine gelmeli"

15 Temmuz 2018 16:08

Tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say'ın Harbiye Açıkhava Cemil Topuzlu Sahnesi'nde vermesi planlanan konserin yapım şirketi tarafından iptal edilmesiyle ilgili "Bu sefer devletten değil özel şirketten gelen bir çarpıklık" yorumunda bulundu. 

TIKLAYIN - Fazıl Say'dan ‘acı bir yakarış': Bu önyargı kırılmalıdır

Fazıl Say'ın 'tamamıyla Türkiye'nin ürünü, Cebeci Konservatuvarı’nın yetiştirdiği müzisyen bir ebeveynin hediye ettiği bir dâhi' olduğunu söyleyen Ortaylı, "Bu son davranışlarla çilekeş Türk milleti hak etmediği bir yaftayı daha yiyor. Şu musiki etkinlikleriyle uğraşanlar, devlet-özel sektör mensubu olsun biraz kendilerine gelmeliler" dedi. 

"Türk milleti hak etmediği bir yaftayı daha yiyor"

Ortaylı'nın Hürriyet gazetesinin bugünkü nüshasında yer alan köşe yazısının ilgili bölümü şöyle: 

"Bu sefer devletten değil özel şirketten gelen bir çarpıklık. Bütün sorun Türk milletinin halen müzikal bir millet olamayışında. Klasik Türk musikisinden bahseden ve onu sevenlerin sayısı klasik Batı musikisini sevenlerden daha az. Tabii ki her evde ciddi bir eğitime adım atılmasını gerektiren klasik Batı musikisi küçük bir kitleyi üstelik sathi bir şekilde meşgul ediyor. Tanzimat’tan beri ve fakat Cumhuriyet’te çok daha geniş tedbirlerle bunun tanıtılması ve sevdirilmesine çalışıldı. Dünyaca ünlü sanatçılarımız çıktı. Fazıl Say tamamıyla Türkiye’nin ürünü. Cebeci Konservatuvarı’nın yetiştirdiği müzisyen bir ebeveynin bize hediye ettiği dâhi. Ne olduğunu anlamanız için Zürih gibi, Tel Aviv gibi, Londra gibi müzik başkentlerine gidip bir konserini takip ediniz. Kalabalık bir hayran kitlesi onun yolunu gözler. Bu son davranışlarla çilekeş Türk milleti hak etmediği bir yaftayı daha yiyor. Şu musiki etkinlikleriyle uğraşanlar, devlet-özel sektör mensubu olsun biraz kendilerine gelmeliler."