Kültür-Sanat

İftarlık Gazoz'un yönetmeni Aksu: Hemşerim beni üzdü

'Cibar Kemal'in oğlu, Aksu'ya maddi tazminat davası açmıştı

10 Şubat 2016 03:23

'İftarlık Gazoz' filminde Cem Yılmaz'ın canlandırdığı 'Cibar Kemal' karakterinin babası olduğunu, filmde babasının küçük düşürüldüğünü iddia eden Yusuf Kanat'ın filmin durdurulması ve 150 bin liralık maddi tazminat talebi için mahkemeye başvurmasını değerlendiren yönetmen Yüksel Aksu, "Hemşerimin mahkeme başvurması beni çok üzdü" dedi.

Doğan Haber Ajansı'dan Süleyman Ekin'in haberine göre; haberine göre, İftarlık Gazoz filminin Antalya Depo AVM Sinemaları'nda galası yapıldı. Galaya katılan yapımcı Elif Dağdeviren, oyuncular Ümmü Putgül, Berat Efe Parlar ve Okan Avcı ile yönetmen Yüksel Aksu, sinemaseverlerle birlikte filmi izledi. Film ekibi gösterimden sonra düzenlenen söyleşide filmle ilgili soruları yanıtladı.

Bir gazetecinin, filmde Cem Yılmaz'ın canlandırdığı 'Cibar Kemal' karakterinin babası olduğunu belirten Yusuf Kanat'ın filmde babasının gerçeğe aykırı bir şekilde anlatılarak küçük düşürüldüğünü iddia etmesi nedeniyle mahkemeye başvurduğunu hatırlatması üzerine konuşan Yüksel Aksu, duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Yusuf Kanat isimli hemşerisinin mahkeme kararıyla sinema salonlarında devam eden filmin gösterimini tedbiren durdurulması ve 150 bin lira manevi tazminat talep etmesini, bir kaç saat önce öğrendiğini söyleyen Yüksel Aksu, şunları söyledi: 

 

 

"Hemşerimin davası beni üzdü. Bir yanlış anlaşılma olduğunu düşünüyorum. Siz de biliyorsunuz. 'Ben Dondurmam Gaymak', 'Entel Köy Efe Köy'e Karşı' ve 'İftarlık Gazoz' olmak üzere, bir bölgenin sinemasını inşa etmeye çalışıyorum. Hatta yer yer adım Ankaralı Turgut gibi memleketini tanıtmaya çalışan, gelenek ve göreneklerine kıymet veren, ciddi ciddi de memleketini seven birisiyim. Benim bir ofisim de memleketim olan Muğla’da hala. Ben onlarla okey oynamadan kendimi dinlenmiş hissetmem. Çok seviyorum memleketimi. Bir sanatçı olarak sadece kendi hemşerimden böyle bir şey çıkması beni üzdü." 

 

Usta - çırak ilişkisi

 

Kimseyi incitmemek gibi temel bir amacının olduğunu ifade eden Yüksel Aksu konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Eleştiri, tartışma ve polemiklerde çok iyiyimdir. Fakat, gerek geleneklerine, gerek dünya görüşlerine, gerek film ve bilim insanları ile kurulan ilişkilerde, insana dair bir gram incitmemek için çok özen ve ihtimam gösteririm. Bugün de semeresini yiyorum aslında. Çok patlak acayip gişeler yapmıyor filmlerim ama televizyonda, internette, seyircide baya bir kamusal karşılık buluyor. En ufaktan üzülüyorsun, yoksa kimi incitmek isteyebiliriz ki, kaldı ki senaryolu filmde izlediniz. Senaryodaki usta erdemli bir usta, bizim kadim Anadolu kültüründeki usta-çırak ilişkisidir. Bizim Ahi geleneğimizdeki gibi çırak ustaya emanet edilir. Kendisi kadından korkuyor ama çırağına küfür gelince aslan oluyor. Tıpkı babalarımız gibi. Babalarımız bir jandarma görse, bir kabadayı görse, belki bir şey görse tırsar, korkar. Ama evladına sataşan olursa aslan olur, kaplan olur. Öyle bir usta o."

 

"İncittiysem de üzülüyorum"

 

Kendilerinin usta-çırak ilişkisinden yola çıkarak Anadolu'nun kadim kültürünü, kıymet kültürünü, dayanışma, esnaflık bilincini izah ettiklerine vurgu yapan Yüksel Aksu sözlerini şöyle tamamladı: 

"Cibar Kemal, erdemsiz bir karakter değil. Üçkağıtçı, dolandırıcı veya sapık falan değil. Dolayısıyla alınılması da üzüntü verici. Cenabı Allah bile kullarını yaratıyor, kullarının kimisi ‘beni neden fakir yarattın, neden sarışın yarattın’ diyor. İnsanların tamamını memnun etmek imkansız. Olabiliyor. Mahkemeye veren de bizim ağabeyimiz. Sevdiğimiz, kıymetli bir hemşerimiz: İncittiysem de üzülüyorum. Bundan başka da bir şey yapamam."

Yapımcı Elif Dağdeviren ise bu türlü şeylerin yaşandığına dikkat çekerek, "İftarlık Gazoz'u incelemek lazım ki, son 20 yıllık sinema geçmişinde hiç olmadığı gibi bir hafta içerisinde gündeme oturdu. Her yerde genellikle bu filmden bahsediliyor. Biz çok mutlu oluyoruz ama tabi herkesin aynı şeyi çok sevme şansı yok. Onun için negatif yorumları da eleştiri olarak kenara yazıyoruz, içerisinde hakaret yoksa. Fakat bu tip durumların bir de şöyle bir devamı vardır: Ben bu dalgaya hangi sörf tahtası ile nasıl atlarım diye. Şimdi o (Yüksel Aksu) söyleyemez, ne de olsa hemşerisi diye. Avukat da dedi zaten bundan hukuki bir şey çıkmaz diye. Biz de çıkmayacağını biliyoruz ama en azından Cem (Yılmaz) ve oğlu bu nedenden dolayı üzülmesin diye onların adına açıklama yapmak istedik" diye konuştu.
 

İlgili Haberler