Gündem

İçişleri Bakanı Soylu açıkladı; Suudi konsolosun rezidansı neden aranmadı?

"Bana sormayın, kendimi Amerika'ya karşı zor tutuyorum zaten"

17 Ekim 2018 13:09

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2 Ekim'den bu yana kayıp olan muhalif Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı hakkında açıklamalarda bulundu. "Buna tırnak içinde '2 Ekim' olayı diyebiliriz" diyen Soylu, "Konsolosluğa girildi. Viyana Sözleşmesi çerçevesinde ancak ilgili ülkenin talebiyle bu sağlanabilir. İlgili ülkenin talebiyle bu gerçekleştirildi. Şimdi rezidansla ilgili karar var. Bu da yine ilgili ülkenin onayıyla mümkündür. Bu onayı gösterdiği andan itibaren adımlar atılacaktır" dedi.

Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'ndaki aramanın geç yapılmasına ilişkin eleştirilere de yanıt veren Soylu, "Bu izin daha önce verilmiş olsaydı belki tartışmalar hiç oluşmayacaktı" dedi. 

Soylu'nun açıklamasından satır başları şöyle:

"Buna tırnak içerisinde 2 ekim olayı diyebilriiz. Yalnızca biiz ilgilendiren bir olay değil. Uluslararası anlaşmalara göre büyükelçilikler başka bir ülkenin topğrağı. Tüm dünyanın gözü üzerinde olan bir 2 ekim olayı olarak değerlendirebiliriz. Bu tip benzer olaylara, iddiaların dillendirildiği dünyad ahemen hemen çok rastladığımız bnir şey değil. olayın ilk duyulduğu ve nişanlısının konuyu ilk dillendirdiği dakikadan Türkiye iki şeyi meziyetle gerçekleştirdi. Birincisi hukuk, uluslararası sözleşmelere riayet etti ve açık, şeffaf adımlar attı. Sabırlı davrandık ve tüm dünyayala paylaştık. İkincisi soğukkanlı olmak.

"(Gazeteci Kaşıkçı'nın kaybolması) Bu sadece dünyanın takip ettiği mesele değil, bizim hukukumuzun da imtihanı aynı zamanda.

"(Başkonsolosluk rezidansında arama) Bir kabul var ama başlamasına yönelik adımda ortak bir mutabakat gerekir. Bu ortak mutabakat bekleniyor. Ortak mutabakat sağlandığı andan itibaren bu adım da gerçekleşir.

"Rezidansla ilgili savcılığın aldığı bir karar var. O talebe olumlu cevap verebilmek ve bunu sağlayabilmek ilgili ülkenin (Suudi Arabistan) onayıyla mümkündür. İlgili ülke bu onayı gösterdiği andan itibaren orada bu soruşturmaya yönelik adımlar atılacaktır.

"(Suudi Arabistan Başkonsolosluğundaki arama) Bu izin daha önce verilmiş olsaydı belki tartışmalar hiç oluşmayacaktı.

"(Gecikme var mı?) Değerlendirilebilir, tartışılabilir. Ama hep beraber sabırla olayın sonucunu bekleyelim. Gerek uluslararası alanda, gerek bizim medyada, gerek iletişim ağlarında çok çeşitli değerlendirmeler yapılıyor. Bazıları kulaktan dolma değerlendirmeler, bazıları bir takım sızan kırıntılardan değerlendirmeler. Bir olay var, bütün dünya ilgileniyor. ABD Başkanı değerlendirme yapıyor, Suudi Arabistan netice itibariyle bizlere soruluyor. Dikkat ettiyseniz bir tek değerlendirme yapmadık. Ben ilk kez konuşuyorum. Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı, konsoloslukta ne olup olmadığını yargılamanın sonucunda bilir. Herkes soruşturmanın sonucunu beklesin.

"(Kaşıkçı olayıyla ilgili ses kayıtları bulunduğu iddiası) Bunların hepsi yargılama sonucunda ortaya çıkacaktır; kendimi Amerika'ya karşı zaten zor tutuyorum.

"Kaşıkçı'nın kaybolmasına ilişkin kanaatelerim var ama İçişleri Bakanı'yım aynı zamanda, bunları söyleyebilme kabiliyetine sahip değilim. Kanaatelerim kuvvetli ama bu, yargılamanın işidir.

"(Düzensiz göçmen sorunu) 2015'te 8 bin 500 kişi adalara geçiyordu, 2017'de 79, şu an ilk on ayda 86, yıl sonu itibarıyla yine 80'lerde kalır.

"Düzensiz göçle mücadele kapsamında 4 bin 382 organizatör ve 205 bin 523 düzensiz göçmenin yakalandığını bildirdi.

"Suriyelilerin bizim ekonomimize de katkısını maalesef iş adamlarımız seslendirmiyor ve dillendirmiyorlar, kusura bakmasınlar.

"Bizim orada, şurada ne işimiz var' diye söylenenler var. Sadece iktidara muhalefet etmek için bu sözler söylenmez. Eğer bomba Afrin'de hazırlanıyorsa, terör örgütü Afrin'de eğitiliyorsa bizim Afrin'de işimiz var. Fırat'ın doğusunda da Fırat'ın batısında da işimiz var.

"Terör örgütünü psikolojik ve fiziki olarak çok büyük hüsrana uğrattık. Türkiye içinde 371 üst düzey terörist etkisiz hale getirildi.

"Keşke Rakka'ya gidebilseydik, keşke oralarda olabilseydik. Bunun önemi bundan 3-5 yıl sonra daha fazla anlaşılacaktır.

"Oturmuşlar Kandil'de, acaba 31 Mart seçimlerinde muhtar kimi belirleriz hesabı yapıyorlar. Benim görevim 31 Mart'tan sonra değil, devlet olarak bizim görevimiz 31 Mart'tan önce adım atabilmektir. Onların muhtar belirlemeden PKK'yla irtibatlı-iltisaklı muhtarları belirleyip ona göre adım atmalıyız.

"Birtakım belediyelerin tekrar HDP'ye geçeceği söyleniyor. Diyelim ki geçti, ne dediklerini biliyor musunuz? Söyledikleri şu, '31 Mart'tan sonra belediyeler bizde; eğer buralarda çalışmak istiyorsanız ailenizden bir kişiyi şimdiden dağa gönderin.' Şimdi ben devletim, ne yapmam lazım. Seyredeyim mi, seyredelim mi?

"Ankesör ve ardışık aramalarla bağlantılı çok enteresan bir şey var, burada yakaladıklarımızdan yüzde 30’un üzerindeki itirafta bulunuyor ve 'Evet' diyor 'Biz böyleyiz'. Şu anda elimizdeki en kuvvetli operasyonlar ardışık ve ankesörlü arama işidir. ByLock operasyonlarından daha ciddi operasyonlardır. Bunu bitirdiğimiz andan itibaren Türkiye'deki FETÖ tehlikesi tamamen ortadan kalkacaktır. Milletimiz şunu iyi bilsin, bu konuda mesele devletin kontrolü altındadır.

"(Uyuşturucuyla mücadele) Bu yıl tutuklanan sayısı 17 bin 57, bu az bir rakam değil. Şu an 50 bin torbacı cezaevinde.

"285 motosikleti trafiğe veriyoruz. Bbu sene 5 bin polisi trafiğe vereceğiz, yıllardan beri artmıyordu. Şu anda 2 bin 800'ünü tamamladık, eğitimleri de bitti.

"-"2017'de Ankara'da günde 30 hırsızlık oluyordu, şimdi 10 hırsızlık oluyor. Bunda bekçilerimizin de büyük rolü var.

"Bin 170 nüfus memuru alıyoruz, bir ay içerisinde de başlarlar."