15 Temmuz Darbe Girişimi

Hüseyin Gülerce: Bir albay, askeri toplantıların Pensilvanya'ya nasıl haber edildiğini anlatmıştı

"Gülen 1999'dan itibaren emniyet, asker ve yargı içine sızmaya başladı"

26 Ekim 2016 19:58

Bir dönem cemaatin sözcüsü olarak anılan ve Zaman gazetesinde genel yayın yönetmenliği görevinde bulunan Hüseyin Gülerce, 15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu'na bilgi verdi. "Beddua bir 25 Aralık ültimatomuydu" görüşünü savunan Gülerce, "Fehmi Koru, arabuluculuk için Pensilvanya'ya giderken, Gülen 25 Aralık talimatını verdi" iddiasında bulundu.

 

"Hizmet hareketinde kendi isteği ile yer aldığını" belirten Gülerce, "kendisinin faaliyetlerinin hizmet kapsamında olduğunu" ifade ederek, şunları söyledi:

"İktidar 'dağın öbür tarafını göremedik, sizde bunların terör örgütü oldukları ortaya çıktıktan sonra işbirliği yaptınız' diyor. Herkes birbirine sanki burası gerçeği ortaya çıkarmak için bilgilendirme yeri değil de, iktidar ve muhalefetin bilek güreşine tutulduğu yer, tuttuğu yer gibi görüyor. Bu şekildeki bakış açısıyla bir yere varamayız. Bir gerçeğin ortaya çıkmasını istiyorsak herkes eteğindeki taşı dökmelidir. İktidar, hükümet, Anayasal kurumlar nasıl fark etmedi? Halbuki ortada askerdeki yapılanma asıl fark edilmedi. Ortada en ileri istihbarat örgütlerinde olmayan çok gizli yapılanma var."

DHA'da yer alan habere göre Gülerce, Fetullah Gülen'in 1999 Mart ayından itibaren emniyet, asker ve yargı içine sızmaya başladığını öne sürdü.

Emekli bir yarbaydan öğrendiğini ileri sürdüğü bilgileri aktaran Gülerce, "Bir buçuk yıl önce bir yarbaydan öğreniyorum. 'Biz nereye tayin olsak biz her hafta birliğimizde olan biten her şeyi abimize rapor olarak veriyorduk. Asayiş toplantılarına katılıyordum. Asayiş toplantılarını abime rapor ediyordum'. Şimdi çıktı Pensilvanya'ya nasıl haber edildiği. Bütün askeri birliklerden Pensilvanya'daki merkeze aktarılıyordu" şeklinde konuştu.

Gülerce, "Lisansüstü ve doktora için Amerika'ya gidenleri araştırın. Yargıdaki insanların önleri açılsın diye Amerika'ya gönderiliyordu. Türk Hava Yolları uçuş lisesini araştırın. Amerika'ya giden yargı mensuplarına bakın, tutuklanan isimleri bulacaksınız" diye konuştu.

Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün 2004 yılında Milli Güvenlik Kurulu toplantısında hükümeti uyardıkları sözlerine ilişkin olarak ise Gülerce, "Hükümet Silahlı Kuvvetler'deki FETÖ yapılanmasını çözmek için ne yapabilirdi? Bunu siz takip edin. Hükümet takip edemezdi. Hükümetin istihbaratı yok. Silahlı Kuvvetler'in kendisiydi. Fakat ona da kabahat bulmuyorum. Şimdiki Genelkurmay Başkanı nasıl emir subayını bilemediyse, bu işle en çok mücadele eden Cumhurbaşkanı altı yaverinin beşini bilemediyse" dedi.

Gülerce, sözlerine şöyle devam etti:

"IQ'su en yüksek öğrencileri tespit ettiler. En zeki öğrencileri buluyorlar, en iyi şekilde yetiştiriyorlar. Bu öğrenciler Boğaziçi, ODTÜ gibi okulları tercih edebilecekken askeri liseleri tercih ediyorlar."

Gülerce, açıklama yaptıktan sonra milletvekillerinin sorularını cevapladı.

Gülerce, CHP ile ilgili, "Cemaat kapı kapı dolaşarak CHP'ye oy istedi. Bülent Keleş" iddiasında bulundu.

Zaman gazetesinden ayrılmasına ilişkin soru üzerine Gülerce, şu cevabı verdi:

"Mobing uygulandı. Ekrem Dumanlı benim yazılarımı ikiden bire indirdi. 2009-2013 yılları arasında telefonlarım dinlenmiş. MİT müsteşarının soruşturma kapsamında çağrılmasını yadırgamadım. Beş gün sonra 12 Şubat 2012'de Büşra Erdal'ın analizi çıktı. Başlık, 'Savcılar bugüne kadar hep haklı çıktı'. Bu başlık Fetullah Gülen'den habersiz çıkmaz. Savcılara sahip çıkarak hükümete savaş açıyor. Devamı 17-25 Aralık, bana karşı mobing uygulandığını gördüm. 25 Aralık'ta bu bir siyasi darbedir dedim, programı yayından kaldırdılar. 14 Mayıs'a kadar insanları ikna etmeye çalıştım."

Darbe Araştırma Komisyonu'na 17 Aralık operasyonu sonrasında Fetullah Gülen'den getirdiği mektubu anlatan Fehmi Koru ile ilgili soru üzerine Gülerce, "Koru, 'Cemaatle hükümet arasındaki çatışmadan bulunduğum konum itibariyle etkilendim' diyor. Halbuki Fehmi Bey'in bu yazısından sonra Osman Şimşek bir tweet attı; 'Cumhurbaşkanı bize bir elçi göndermek istedi, Hocaefendi kabul etti'. Bunların hangisi doğru? Fehmi Koru uçaktayken Gülen'in bedduası yayınlanıyor. Gülen'i bitiren olay bu bedduasıdır. Beddua bir 25 Aralık ültimatomuydu. Koru arabuluculuk için Pensilvanya'ya giderken, Gülen 25 Aralık talimatını verdi" değerlendirmesini yaptı.