Gündem

Hurşit Tolon: Genelkurmay'ı göreve davet ediyorum

Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Turgut Özal'ın ölümüne ilişkin olarak, Zirve Yayınevi Davası'nın gizli tanığı İ.Ç'nin iddiaları üzerine yazılı açıklama yaptı

02 Nisan 2013 19:52

Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında Malatya'da yaşanan Zirve Yayınevi Davası'nın gizli tanıklarından İ. Ç.'nin, iddiaları üzerine şüpheli sıfatıyla ifadesi alınmasına ilişkin yazılı açıklamada bulundu.

Ergenekon davası tutuklusu Emekli Orgeneral Tolon, Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında şüpheli sıfatıyla ifade vermesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Avukatı İlkay Sezer aracılığıyla yazılı açıklama yapan Tolon, "TSK'dan disiplinsizlik nedeniyle atılmış İ.Ç. isimli bir uzman onbaşının maddi hiçbir kanıta dayanmayan ve tamamıyla hayal ürününden ibaret iğrenç iftiraları nedeniyle Malatya Zirve Yayınevi'nde işlenen menfur cinayetlerin ardından, bu kez de, "8. Cumhurbaşkanımız sayın Turgut Özal'ın TUSHAD tarafından zehirlendiğine" yönelik asılsız iddiaları nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda şüpheli sıfatıyla ifademe başvurulmuştur. Benim, İ.Ç. isimli müfteri ile hiçbir yerde hiçbir zamanda, hiçbir görüşmem ya da irtibatım olmamıştır" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vefat ettiği tarihte Mamak'ta bulunan 28'nci Mekanize Piyade Tugay Komutanı olarak görev yaptığını ifade eden Tolon sözlerini şöyle tamamladı: "İ.Ç., TUSHAD isimli oluşumun 1993 yılı sonlarında kurulduğunu ve başında Genelkurmay Başkanlğı Genel Sekreteri olarak benim bulunduğumu ileri sürmüştür. Oysa, benim Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekterliği görevine getiriliş tarihi 12 Ağustos 1993 olup, bu tarih Merhum 8. Cumhurbaşkanımızın vefatından yaklaşık 5 ay sonrasına tekabül etmektedir. Salt bu tespit dahi, müfteri İ.Ç.'nin tamamıyla mesnetsiz ve kendi içerisinde dahi çelişen bu asılsız iddiaları ile şahsım arasında hukuki ve fiili hiçbir irtibatın kurulamayacağını açıkça ortaya koymaktadır. Müfteri İ.Ç.'nin maddi hiçbir delile dayanmayan bu iftiralarına bakıldığında; 1954 yılından günümüze kadar ülkemizde cereyan eden tüm faili meçhul cinayetlerin, tüm şüpheli ölümlerin ve toplumsal çatışmaların, tek ve yegane sorumlusu olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin gösterilmiş olduğu açıkça görülmektedir. Genelkurmay Başkanlığının, Jandarma Genel Komutanlığı'nın ve Milli İstihbarat Teşkilatı'nın resmi yazıları yok sayılarak, TSK'den disiplinsizlik nedeniyle atılmış uzman onbaşının tamamıyla mesnetsiz ve iğrenç iftiralarına dayalı olarak, şahsım üzerinden gerçekte Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarsızlaştırılmasına, başta Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere devletin tüm yetkili birimleri daha ne kadar sessiz kalacaklardır? Şahsım ve bir kısım silah arkadaşlarım üzerinden her geçen gün giderek artış gösteren İğrenç iftiralarla TSK'nın itibarsızlaştırılmasına yönelik bu sistematik saldırılar karşında "daha yetmedi mi?" diye haykırıyor; Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve şerefli mensuplarının onurunu korumak için başta Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere devletin tüm yetkili birimlerini göreve davet ediyorum."