Medya

Hürriyet yazarı: Fetullahçı bir köstebek Erdoğan'a Lozan konuşmasında tuzak kurmuş olmalı

"Cumhurbaşkanı’nı bir ay arayla, aynı konuda iki ayrı fikri savunur durumuna düşürdüler"

30 Eylül 2016 12:59

Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz, darbe girişiminden 9 gün sonra Lozan'ın 93. yıl dönümü dolayısıyla paylaştığı mesajda "Bu anlaşma, yeni kurulan devletimizin tapusu niteliğindedir" diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın dün "Bugüne kadar Lozan’ı bize zafer diye yutturmaya çalıştılar. Bunun neresi zafer" ifadelerini kullanmasınının 'Fethullahçı bir köstebeğin işi' olabileceğini söyledi. Yılmaz, "Cumhurbaşkanı'na tuzak kurmuşlar. Buradan ortaya çıkıyor ki Saray’da bir ya da daha fazla Fetullahçı köstebek var. Cumhurbaşkanı’nı bir ay arayla, aynı konuda iki ayrı fikri savunur durumuna düşürdüler" dedi.

Mehmet Y. Yılmaz'ın Hürriyet gazetesinin bugünkü (30 Eylül 2016) nüshasında yayımlanan 'İstanbul hızla geriliyor' başlıklı yazısının bazı bölümleri şöyle:

Tadını aldı bir kere

MİLLİ Güvenlik Kurulu, Olağanüstü Hal’in uzatılmasını tavsiye etti. Bir sürpriz sayılmaz, en azından benim için.

Cumhurbaşkanı bu işin tadını almıştı ve bunun sinyallerini veriyordu.

Onun başkanlık ettiği MGK’da da ortaya atılıp “Ama biz kısa sürede bitireceğiz sözünü vermiştik” diyecek babayiğit bir bakan elbette çıkamazdı.

Cumhurbaşkanı’nın bu uygulamadan kolayca vazgeçmeyeceğinin bir başka işaretini MGK toplantısından bir gün sonra, dün aldık.

Muhtarlar toplantısında “belki 12 ayın bile yetmeyeceğini” söyledi, muhtarlarla oylama yaptı ve Olağanüstü Hal’in en az bir yıla kadar uzatılacağının altını da çizmiş oldu.

Cumhurbaşkanı’nın Olağanüstü Hal’in yararlarını anlatırken kullandığı şu cümleyi de bir kenara not edin:

“Güneydoğu Anadolu’da sokağa bile belirli saatlerde çıkamıyordunuz. Şimdi öyle bir şey var mı? Yok. Grevdi, boykottur, ıvır zıvır bir şey var mı? Yok.”

“Grevdi, boykottur, ıvır zıvır” dediği konular, demokratik bir ülkede tartışılması söz konusu dahi edilemeyecek haklardır.

Bu hakları “ıvır zıvır” olarak niteleyen iktidar, diğer haklarımızı da “Olağanüstü Hal rejimi” içinde askıya alacak, esas niyet budur. Belki gelecek seçime kadar uzayacak bir Olağanüstü Hal rejimine hazır olmalısınız.

Anayasa’yı değiştirmeden bir tek adam yönetimi kurmanın en pratik yolu buydu ve 15 Temmuz’daki Fetullahçı kalkışma bu fırsatı verdi ve o da şimdi bunu kullanıyor.

Öyle görünüyor ki “demokrasi” daha bir süre bu topraklara uğramayacak.

Cumhurbaşkanı'na tuzak kurmuşlar

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Lozan Barış Antlaşması’nın 93. yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayınlamıştı. Bu mesaj, Cumhurbaşkanlığı’nın internet sitesinde duruyor, oradan aktarıyorum:

“Bugün, Cumhuriyetimizin kurucu belgesi olan Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasının 93. yıldönümüdür.

“Aziz milletimizin inanç, cesaret ve fedakârlıkla elde ettiği zafer, Lozan Antlaşması ile diplomasi ve uluslararası hukuk alanına taşınarak, tescil edilmiştir.

“Bu antlaşma yeni kurulan devletimizin tapusu niteliğindedir.

“Lozan Antlaşması’nın içeriği, bu anlamda başta milli irade ve demokrasi olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti’nin sahip olduğu temel ilkelerin değeri bugünlerde daha iyi anlaşılmaktadır.”

“Lozan Barış Antlaşması’nın 93. yıldönümünde, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere, antlaşmanın mimarı olan tüm devlet adamlarımızı rahmetle anıyorum.”

Dün de muhtarlara şunu söyledi:

“1920’de bize Sevr’i gösterdiler, 1923’te Lozan’a razı ettiler. Birileri bize Lozan’ı zafer diye yutturmaya çalıştı. Şöyle bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan’la verdik. Kıta sahanlığı ne olacak, havada ne olacak, karada ne olacak hâlâ bunun mücadelesini veriyoruz. İşte bunun nedeni, o anlaşmada masaya oturanlar. O masaya oturanlar bunun hakkını veremediler, veremedikleri için onun sıkıntısını şimdi biz yaşıyoruz.”

Buradan ortaya çıkıyor ki Saray’da bir ya da daha fazla Fetullahçı köstebek var.

Cumhurbaşkanı’nı bir ay arayla, aynı konuda iki ayrı fikri savunur durumuna düşürdüler.

Ve bir tuzak daha kurmuşlar ki o da 12 Adalar’ın Osmanlı döneminde, 1913 Londra Anlaşması ile İtalya’ya verildiği gerçeğinin tahrif edilmesi.

Bunu yapıyorlar çünkü istiyorlar ki Cumhurbaşkanı yalan yanlış bilgilerle konuşsun ve kamuoyu nezdinde zor duruma düşsün!

Saray’da bir kripto avı düzenlenmesinde sonsuz yarar görüyorum.

Bugün bunu yapan, yarın kim bilir neler yapar, Allah korusun.


Yazının tamamını okumak için tıklayınız

İlgili Haberler