Gündem

Hürriyet yazarı: 300 kişilik nüfusun yüzde 10'u PKK'lı, FETÖ'cü, DHKP-C'li; köye gel!

Kanat Atkaya: İşte 2017 model Türkiye bu

Muhtar Halil Bağcı

15 Ocak 2017 16:44

Mersin’in Mezitli ilçesine bağlı Cemilli Köyü Muhtarı Halil Bağcı’nın, 18 köylü hakkında "PKK, DHKP-C ve FETÖ üyesi" oldukları iddiasıyla yaptığı şikayet sonrası soruşturma açılmasını köşesine taşıyan Hürriyet yazarı Kanat Atkaya, "300 nüfuslu yerin hem PKK’ya hem FETÖ’ye hem DHKP-C’ye merkez olduğunu 'kanıtlayan' kahraman muhtarlar çağıdır bu çağ. Geleceğimiz parlak, muhbirimiz daha parlaktır. İşte 2017 model Türkiye bu, işte birlik ve dayanışma bu, işte vizyon bu, işte görmek istediğimiz muhtar bu" dedi. Atkaya, yazısının "Uuu, köe gel" arabaşlıklı bölümünde "Terör örgütlerinden çoğul olarak bahsetmemiz boşa değildir, çünkü nüfusun neredeyse yüzde 10’una denk gelen teröristler arasında FETÖ’cü vardır, DHKP-C’li vardır, PKK’lı vardır" ifadelerine yer verdi.

Kanat Atkaya'nın Hürriyet'te yayımlanan yazısı şöyle:

Mersin'in Mezitli ilçesine bağlı Cemilli’den gelen bir haber sayesinde hem “kahraman” bir muhtar tanımış olduk hem de terör örgütlerinin “kokteyl” yapılanmasının mikro düzeyde bir örneğinden haberdar olduk.

Detayları okuyunca fark edeceksiniz ne kadar büyük bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu kıymetli okur!

Cemilli, tarihi 3 bin yıl önceye kadar dayandırılan Mezitli’ye (bakınız Soli antik kenti) bağlıdır, 85 hanede 300 kişi yaşar.Sağlık merkezi yoktur, okul yoktur ama merkeze yakındır, elektriği, suyu vardır, hatta muhtarın bilgisayarı vardır ulaşabildiğimiz bilgiler ışığında (yerelnet.org).

Konu muhtara gelmişken, yaşanan “büyük tehdit” konusuna da girebiliriz.

Abidin Yağmur imzasıyla Cumhuriyet’te yayınlanan haber konuyu gayet güzel toparlıyor...

 

Uuu, köye gel!

 

Geçtiğimiz ağustos ayında, Cemilli’den H.G. isimli vatandaşın imzasını taşıyan bir ihbar mektubu gönderilir jandarmaya. 300 kişilik Cemilli’de 27 kişinin terör örgütleriyle bağlantısı olduğunu ileri sürmektedir H.G.

Terör örgütlerinden çoğul olarak bahsetmemiz boşa değildir, çünkü nüfusun neredeyse yüzde 10’una denk gelen teröristler arasında FETÖ’cü vardır, DHKP-C’li vardır, PKK’lı vardır.

Jandarma mektubu yazan H.G.’yi bulur ve “Nedir bu?” diye sorar.

İddialara göre okuryazarlığı bulunmayan H.G. “Ben böyle bir mektup yazmadım. Muhtar bana boş kâğıt imzalatmıştı...” der, soruşturmadan vazgeçilir...

Derken sahneye muhtar Halil Bağcı girer ve eylül ayında köyde 18 kişinin terör örgütleriyle bağlantılı olduklarını ihbar eder.

Bu 18 kişi FETÖ’cüdür, PKK’lıdır, DHKP-C’lidir; olmadı Cumhurbaşkanı’na hakaret etmiştir...

İhbar mektubu incelendikten sonra 18 kişi hakkında soruşturma başlatılmasına karar verilir.

Tarım ve hayvancılıkla geçindiği “varsayılan” köyün “milli birlik ve beraberliğimizi tehdit eden bir terör kokteyline” dönüşmüş olması üzerine elbette yetkililer harekete geçer ve bu kez soruşturma başlatılır.

İddialar çok ciddidir. Muhtar bir köylünün “Darbe başarılı olsaydı davul zurnaçaldıracaktım” dediğini aktarmıştır mesela.

Yetkililer hemen harekete geçer, terörle mücadele ekipleri köye gelir ve adı geçen 18 kişiyle ilgili iddiaları sorar.

Bu noktada çarşı karışır elbette...

Terörist olduğu iddia edilen eski muhtar (kendi ifadesiyle CHP’lidir ve köyde ‘Komünist Fevzi’ diye tanınır) Fevzi Efe, muhtar Halil Bağcı’nın aralarında seçimlerden ve su meselesinden kaynaklı sorunlar bulunduğu için iftira attığını söyler:“...18 kişinin tek suçu Fevzi Efe’nin ailesinden olmaları ya da seçimlerde ona oy vermiş olmaları. Bağcı’nın benimle kişisel bir husumeti var, bana böyle bir iftira attı. Diğerlerine niye atıyor anlamıyorum. Seçimde kendisine rakip olanlardan ya da oy vermeyenlerden böyle intikam alıyor.”

Hakkında soruşturma açılan bir diğer köylü de şunları söyler: “Muhtar kiminle tartışır, kavga ederse bu tür asılsız ihbarlarla intikam almaya çalışıyor. Bir dönem bir akrabasının nüfuzuna güvenerek bizi tehdit ederdi. O akrabası FETÖ’cü olduğu gerekçesiyle buradan kelepçelenerek götürüldü. Şimdi bizi FETÖ’cü olmakla suçluyor..”

 

Kapı pencere muhtarı

 

Peki akşamları gizlice evlerin kapı ve pencerelerine yanaşarak içeriyi dinlediği ileri sürülen muhtar ne demektedir?

Şunu demektedir “vatansever, terörsavar” muhbir muhtar:

“Soruşturma açılınca polisler köye geldiler, bana soru sordular, ben de bildiklerimi, gördüklerimi söyledim. Soruşturmadan o şekilde haberim oldu...”

İçişleri Bakanlığı’nın, muhtarlara ihbar imkânı da sunan web sayfası “Büyük devlet olma vizyonu en başta yerelde başlar” özlü sözüyle karşılıyor ziyaretçilerini...

300 nüfuslu yerin hem PKK’ya hem FETÖ’ye hem DHKP-C’ye merkez olduğunu “kanıtlayan” kahraman muhtarlar çağıdır bu çağ. Geleceğimiz parlak, muhbirimiz daha parlaktır.

İşte 2017 model Türkiye bu, işte birlik ve dayanışma bu, işte vizyon bu, işte görmek istediğimiz muhtar bu...

Hepimize hayırlı olsun. 

İlgili Haberler