Gündem

Hulusi Akar, Genelkurmay 'çatı davası'nda 'katılan' sıfatıyla ifade verdi

"Tüm mesaimi ve enerjimi kanlı darbe girişimini sonlandırmak için harcadım"

23 Mart 2018 13:01

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, 'FETÖ'nün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen darbe girişimi sırasında Genelkurmay'daki eylemlerle ilgili dün (22 Mart 2018) görülen 'çatı davası'nda "katılan" sıfatıyla ifade verdi. Akar, "Bu girişimi öğrendiğim ilk andan itibaren tüm mesaimi ve enerjimi kanlı darbe girişimini sonlandırmak için harcadım" dedi.

"Herhangi bir şahsi düşünceyi aklımdan bilegeçirmedim"

Edinilen bilgiye göre Orgeneral Akar, Genelkurmay 'çatı davası'nda 'katılan' sıfatıyla verdiği ifadede, "15 Temmuz darbe girişimi sadece şahsıma değil, esas itibarıyla Türkiye Cumhuriyeti devletine, hükümetine ve milletimize karşı yapılmıştır. Bu girişimi öğrendiğim ilk andan itibaren ülkemi ve milletimi düşünmek dışında herhangi bir şahsi düşünceyi aklımdan bile geçirmedim, tüm mesaimi ve enerjimi kanlı darbe girişimini sonlandırmak için harcadım" dedi.

"Esas itibarıyla devlete, hükümete ve millete karşı..."

İfadesinde 18-19 Temmuz 2016 tarihlerinde Cumhuriyet savcısına verdiği 6 sayfalık ifadesinin geçerli olduğunu belirten Akar, sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi, sanıkların cezalandırılmalarını istedi.

Darbe girişimi sırasında makam odasında bulunan panik butonunu kullanıp kullanmadığı sorulan Akar, şunları kaydetti:

"15 Temmuz kanlı darbe girişimi sadece şahsıma değil, esas itibarıyla Türkiye Cumhuriyeti devletine, hükümetine ve milletimize karşı yapılmıştır. Bu girişimi öğrendiğim ilk andan itibaren ülkemi ve milletimi düşünmek dışında herhangi bir şahsi düşünceyi aklımdan bile geçirmedim, tüm mesaimi ve enerjimi kanlı darbe girişimini sonlandırmak için harcadım. Bu süreçte şahsımla ilgili herhangi bir kaygı taşımadığım gibi kendimi korumaya yönelik herhangi bir düşüncem ve girişimim olmamıştır."

Türk hava sahasının tamamının kapatılmadığı iddiasına ilişkin Akar, tüm Türkiye'yi kapsayacak şekilde hava sahasının kapatılmasıyla ilgili emrin 18.30'da verildiğini, 19.06'da bahse konu emrin ilgili şahıs ve kuvvet harekat merkezlerine ulaştığını, 19.26 itibarıyla da tüm hava araçları için işlemlerin tamamlandığını anlatarak, bu hususta kayıtların da mevcut olduğunu söyledi.

Akar, şöyle devam etti:

"kışlalardan çıkılmaması yönünde talimat verilmediği" yönündeki iddiayla ilgili, "Tarafıma ulaşan ihbarın mahiyetine göre tüm tedbirler alınmış, ihbarın değerlendirilip gerekli tedbirler alınmaya başladığı saat itibarıyla kışladaki askeri personel mesaiden ayrılmış ve sadece nöbetçi personel kışlada bulunmaktaydı. Dolayısıyla ihbarın mahiyetine göre önlemlerin alınmasına başlandığı saat itibarıyla kışladan ayrılmaması şeklinde bir talimatın verilmesine gerek görülmediği gibi böyle bir talimatın da pratikte bir yararı olmayacağı izahtan varestedir." 

"Zarar veren her kişiden ayrı ayrı şikâyetçiyim"

"Genelkurmay Başkanının yanında görev yapanların 'FETÖ'cü çıkması" konusunda Akar, şunları kaydetti:

"FETÖ'nün TSK yapılanmasındaki hususiyetleri, özellikle gizlilik konusunda kullandığı yöntemler dikkate alındığında FETÖ mensubu olan TSK personelinin teşhisi ve tespiti her zaman mümkün olmamıştır. Maiyetimde FETÖ'cü olduğu bilinerek herhangi bir personel istihdam edilmediği gibi istihdamına da müsaade edilmemiştir."

Akar, beyanının son kısmında, "Ayrıca şunu söylemek istiyorum: Bu hain terör örgütü yapılanması içinde olan ve şahsıma, milletime, silah arkadaşlarıma, emniyet mensubu kardeşlerime, devletin kurumlarına, Türk tarihi ve medeniyetimize bu derece zarar veren her kişiden ayrı ayrı şikâyetçiyim" dedi.

Akar'ın avukatı da "müvekkilinin beyanlarına aynen katıldığını" bildirdi.