Gündem

Hrant Dink cinayeti davasında 2 tahliye

Dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Öz ile İstihbarat Şube Müdürü Yıldız tahliye edildi

12 Temmuz 2018 19:30

Agos Gazetesi’nin 19 Ocak 2007 tarihinde öldürülen Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in suikastına ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davada, tutuklu yargılanan dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ve İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Metin Yıldız'ın tahliyesine hükmedildi. Öz'ün ev hapsi, Yıldız'ın ise adli kontrol uygulanmasına karar verildi.

Agos Gazetesi’nin 19 Ocak 2007 tarihinde öldürülen Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in suikastına ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davanın 75’inci duruşmasının üçüncü oturumu bugün Çağlayan Adliyesi'nde görüldü.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tanık beyanlarının ardından söz alan cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini istedi.

Bahadır Tekin dinlendi

Duruşmada ilk olarak dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi'nde polis memuru olarak görev yapan Bahadır Tekin dinlendi.

Bianet'in haberine göre, tanık olarak ifade veren Tekin, cinayetten önce, Trabzon İstihbarat Şubesi'nden İstanbul İstihbarat Şubesi'ne, Hrant Dink'in öldürüleceğine dair gelen yazıyla ilgili olarak tahkikat yapan polis memurlarından birisiydi. Tekin, görevinin tahkikat yapmak ve rapor hazırlamak olduğunu ifade etti ve ekledi: ''O gün masa amirim, bir ekmek fırını tahkikatı görevi verdi. Ekip arkadaşımla beraber adrese gittik. Adresteki yerde fırın yoktu. Çevrede araştırma yaptık. İki tane fırın tespit ettik.''

Arından kendilerinden Osman Hayal'in araştırılmasının istendiğini dile getiren Tekin, kendisinin hiçbir evrak görmediğini, bu yüzden de gelen yazıyı masa amiri Volkan Altunbulak'ın görmesi gerektiğini söyledi. İfadesine şöyle devam etti: ''Osman Hayal ile ilgili sorgulamayı da Altınbudak yapmıştı. Bize sadece Osman Hayal dedi. Konuyu anlatmadılar. Bilgileri ondan aldık. Sonradan görev sonuç raporu düzenledik. Bizim numara sorgulama yetkimiz yok. Numara sorgulamaları yine masa amirleri yapar. Hrant Dink adını o dönem sadece basından duydum."

''Bu evrak doğru mu?''

Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horasan, Tekin'in Sarıgazi'de Osman Hayal'i araştırdıklarını söylediği gün içinde, telefon sinyal bilgilerinin söyledikleriyle uyuşmadığına dikkat çekti ve ''Bu evrak doğru mu?'' diye sordu.

Tekin, mehkeme başkanının sorusunu üzerine ''Gideceğimiz yer fırındı. Sabah erken çalıştıkları için erken gitmemiz gerektiğine karar verdik. Sabah erken saatlerde gidip takip faaliyetinde bulunduk. Telefon görüşmesi yapmadığımız için sinyal bilgisi çıkmamıştır'' cevabını verdi.

Avukat Hakan Bakırcıoğlu, Tekin'e 24 Şubat 2006 tarihindeki kayıtlarda sabah saatlerinde sinyal bilgilerinin olduğunu ve sinyal bilgisinin Sarıgazi'den değil Bağcılar'dan geldiğini, beraber gittiği Özcan Özkan'ın da sinyal bilgilerinin Avrupa yakasında olmadığını ifade etti.

Bakırcıoğlu da Tekin'e "Telefon sinyalleri sizi doğrulamıyor, yemin altında olduğunu ve gerçeği söylemesi gerektiğini hatırlatırım. Tekrar soruyorum. Bu evrak düzmece mi?" diye sordu.

Tekin, evrakın gerçek olduğunu söyleyerek göreve gittiklerini ve sonra evrakı düzenlediklerini belirtti.

Ramazan Akyürek'in talebi üzerine Hasan Çobanoğlu dinlendi

Daha sonra Malatya Cezaevi'nde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanlığı görevlisi Hasan Çobanoğlu'nun ifadesi SEGBİS ile alındı. Çobanoğlu'nun dinlenmesini sanık Ramazan Akyürek talep etmişti.

Mahkeme başkanı Çobanoğlu'nun dinlenmesinin ardından duruşmaya öğlen arası verdi. Öğlenden sonra tekrar görüşülmeye başlayan davada talepler dinlenildi ve avukat beyanlarına geçildi.

Bakırcıoğlu diğer sorumluların dinlenmesini talep etti

Avukat Hakan Bakırcıoğlu mahkemeden, dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlilerinden Selim Kutkan ve Şahmaz Demirbaş, Volkan Altınbulak, Trabzon il Jandarma Komutanlığında görevli Binbaşı Ali Oğuz Çağlar ile MİT İstanbul Bölge Başkanı Ahmet Köksoy'un dinlenmesini talep etti.

Duruşma savcısı, kaçma şüphesiyle tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti. Sanık avukatları da tahliye taleplerinde bulundu.

Mahkeme başkanı: Burada ne konuşulacağına biz karar veririz

Ramazan Akyürek'in avukatının konuşması uzayınca mahkeme başkanı Ali İhsan Horasan, "Esasa ilişkin savunmaya giriyor söyledikleriniz" diyerek müdahale etti.

Akyürek'in avukatının "Yok yok" cevabına da tepki gösteren Horasan, "Burada ne kadar konuşulacağına biz karar veririz, 'yok yok' nedir? Zaten okuyorsunuz anlatmıyorsunuz. Yazılıysa bize verin biz de okuruz. Sadece tahliye taleplerini alıyoruz." dedi.

Akyürek'in avukatı "Savunma hakkımıza müdahale ediyorsunuz. Kayıtlara geçsin" diyerek tahliye talebinde bulundu. Horasan ise "Geçsin geçsin'' cevabını verdi.

Mahkeme başkanı, taleplerin alınmasından sonra duruşmaya ara kararın açıklanması için yarım saat mola verdi.

Sanık ve avukatların tahliye taleplerinin alınmasının ardından mahkeme heyeti, ara kararları açıkladı.

Adli kontrol tedbiriyle tahliye kararı

Tutuklu sanıklardan dönemin Trabzon İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız'ın halen görevde olması, 'FETÖ' ile iltisakının tespit edilmemesi ve tutuklu kaldığı süreyi göz önünde bulunduran mahkeme heyeti, Yıldız'ın haftada üç gün imza vermesini içeren adli kontrol tedbiriyle tahliyesine karar verdi.

Bir sonraki duruşma 24, 25, 27, 28 Eylül'de

Tutuklu sanıklardan dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz'ün de ev hapsiyle tahliye edilmesine hükmeden mahkeme, bir sonraki duruşmanın 24, 25, 27, 28 Eylül'de yapılmasını karara bağladı.