Medya

Hıncal Uluç'tan köşe komşusuna: Yılmaz Erdoğan'ı bilmiyor, "Metafor" deyince daha mı entel oluyoruz?

"BKM, Yılmaz Erdoğan'ın Türk sinema tarihinde yerini alan filmleri için vardır"

03 Kasım 2016 12:40

Sabah yazarı Hıncal Uluç, Yılmaz Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde vizyona giren filmi "Ekşi Elmalar" ile ilgili olarak "Filmdeki devrimci karakter Özgür, Erdoğan sinemasına hiç yakışmayacak derecede basmakalıp kalmış" diyen köşe komşusu Mevlüt Tezel'i eleştirdi.  "Sevgili Mevlüt, Yılmaz'ı da  BKM'nin felsefesini bilmiyor olmalı. BKM, Yılmaz Erdoğan'ın hem de çok pahalıya çıkan, ama Türk sinema tarihinde yerini alan filmleri için vardır" diyen Uluç, "Mevlüt filmi başından sonuna dek 'Metafor' diye anlatıyor. İllet olduğum bir sözcük bu. Orta, Lise edebiyat derslerinde 'Mecaz' diye okuduk. O sözcüğün nesi vardı da, bu Fransızca laf, sonradan ithal edildi. Daha mı entel oluyoruz, bu halkın yüzde sekseninin anlamadığı kelimeyi kullanırken" diye yazdı.

Hıncal Uluç'un "Basmakalıp!." başlığıyla yayımlanan (2 Kasım 2016) yazısı şöyle:

Mevlüt Tezel Kardeşim benimle ayni gün yazmış, Ekşi Elmalar'ı.. Başlık "Zamanlama hatası.." Türkiye'nin bugünkü koşulları Ekşi Elmalar için uygun değilmiş..
Sevgili Mevlüt, Yılmaz'ı da, BKM'nin felsefesini bilmiyor olmalı..
BKM, Yılmaz Erdoğan'ın hem de çok pahalıya çıkan, ama Türk sinema tarihinde yerini alan filmleri için vardır. Bunların hepsi zarar eder. Çünkü, mükemmeliyetçi Yılmaz, çekimden asla ödün vermez. İçine sinmezse sahneyi değil, tüm filmi yeniden çeker.
Çekerken de gişeyi asla hesaba katmaz..
Ortağı ve iş bölümü yüzünden patronu Necati Akpınar da, BKM'yi yaşatmak ve Yılmaz'a Türk sinemasına o filmleri hediye etmeye devam etme yolunu açık tutmak için o "Orta karar" dediğin gişe filmlerini yapar da yapar.
Mevlüt de, entellere takılmış sanki..
"Filmdeki devrimci karakter Özgür, Erdoğan sinemasına hiç yakışmayacak derecede basmakalıp kalmış" diyor..
Mevlüt filmi başından sonuna dek "Metafor" diye anlatıyor.. İllet olduğum bir sözcük bu.. Orta, Lise edebiyat derslerinde "Mecaz" diye okuduk. O sözcüğün nesi vardı da, bu Fransızca laf, sonradan ithal edildi.. Daha mı entel oluyoruz, bu halkın yüzde sekseninin anlamadığı kelimeyi kullanırken..
Filmdeki en büyük "Metafor" bu Mevlüt..
Kaldır ayağını üstüne bastın.. O devri yaşadın mı?. O devrin devrimciliği, baştan sonra klişeler üzerine kuruluydu, bilir misin?. Yani "Basmakalıp!." 1 dakika bile sürmeyen sahne ile, en güzel eleştiriyi yapıyor, Yılmaz, ülkeyi 1980 darbesine götüren Devrimci ve Ülkücü kalıpçılara..