Sağlık

Türkiye'de kişi başı ortalama iki haftada bir kutu ilaç tüketiliyor

İlaca ödenen bedel 2013 yılı sonu itibariyle yıllık 16.3 milyar TL’ye ulaşmış durumda

19 Kasım 2014 09:17

Sağlık Bakanlığı Türkiye’nin ilk ilaç raporunu hazırladı. Buna göre Türkiye’de yılda yaklaşık 2 milyar kutu ilaç tüketiliyor. Bu da ülke nüfusunun 76.6 milyon kişi olduğu düşünülerse bebek, genç, yaşlı demeden kişi başına yılda yaklaşık 26 kutu ilaç tüketildiği anlamına geliyor. Yani her Türk iki haftada bir kutu ilaç tüketiyor. İlaca ödenen bedel ise 2013 yılı sonu itibariyle 16.3 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Üstelik yıllık bazda ilaç tüketimi hem kutu bazında hem de maliyet bazında yüksek bir hızla artıyor. Kutu bazında ilaç tüketimi son beş yılda yüzde 21.8 artarken ilaca ödenen bedel de yüzde 20.8 yükseldi.

Hürriyet’te yer alan habere göre, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Sağlık Teknolojileri Değerlendirme birimi, Türkiye’de 2008 ile 2013 yılları arasında ilaç piyasasındaki gelişmeleri incelemek için bir rapor hazırladı. Rapor özellikle kamu kaynaklı düzenlemeler eşliğinde değerlendirilmesi ve ilaç politikaları hakkında daha nesnel kriterlere dayalı bir değerlendirme yöntemi oluşturması nedeniyle önem taşıyor.

Rapora göre, tüketilen ilacın çok önemli bir bölümü ise ithal. Türkiye’de 2008’de ithal ilaca ödenene bedel yüzde 49’unu oluştururken bu oran 2013’de yüzde 54’e ulaştı. Yani yerli ilaç kullanımı son beş yılda 5 puan azalarak yüzde 46’ya geriledi. İthal ilaca 2008’de ödenen bedel 1.7 milyar lira olmuştu. 2013’te bu 2.5 milyar liraya yükseldi. Yerli ilaca harcanan para ise aynı sürede 1.1 milyar liradan 850 milyon liraya geriledi.

 

Dışa bağımlıyız

 

TÜİK verilerine göre 2000’de eczacılık ürünleri ihracatı 101 milyon dolar, ithalatı 1 milyar 35 milyon dolar iken 2011’de sırasıyla 567 milyon dolar ve 4 milyar 697 milyon dolara yükseldi. İthalat ihracat farkı ise 2000’de 934 milyon dolar iken 2011’de fark 4 milyar 131 milyon dolara fırladı. İthalatın ihracatı karşılama oranı; 2000 ile 2009 yılları arasında yüzde 10 düzeyinde iken 2013’te yüzde 18’e ulaştı. Çoğu ilaçlardan oluşan eczacılık ürünlerinde dışa bağımlılık da ortaya çıktı.

 

Devletin sağlık harcaması düşük

 

OECD verilerine göre Türkiye’de toplam sağlık harcamasının Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya (GSYH) oranı 2008 yılı için yüzde 6.1. 2011 yılı için ise ABD yüzde 17.7 ile en fazla sağlık harcaması yapan ülke iken Türkiye’de sağlık harcamaları 2011 yılı için yüzde 9.3 olan OECD ortalamasının ve yüzde 9 olan Avrupa Birliği(AB) ortalamasının altında gerçekleşti.

 

Rekor antibiyotikte

 

Akılcı ilaç kullanımı eylem planında antibiyotiklerin öncelikli grup olduğu belirtilen raporda Reçete Bilgi Sistemi’nden yararlanılarak birinci basamakta, 2011’de düzenlenmiş reçeteler değerlendirildiğinde, toplam 439 milyon kutu ilacın reçeteye yazıldığı ve bunun yüzde 12.7’sinin yani 56 milyon kutusunun antibiyotiklerden oluştuğu tespit edildi. Düzenlenmiş reçetelerin maliyet analizleri yapıldığında ise genel maliyetin yüzde 14.1’ini antibiyotikler oluşturuyor.

 

AR-GE merkezi ihtiyaç

 

Rapora göre incelenen ilk 100 ilaçta, orijinal (referans) ilaç hâkimiyeti bulunuyor. Orijinal (referans) ilaçların yüzde 58.9’unun jenerikleri (eşdeğer) piyasada mevcut. İncelenen 100 ilacın 40’ını imal, 60’ını ise ithal ilaçların oluşturduğu düşünüldüğünde, Türkiye’de ilaç Ar-Ge ve üretim politikalarının hızla gözden geçirilmesine ihtiyaç olduğu belirtildi.

 

İlaçta fiyatlandırma politikası yanlış

 

Raporda, “Ülkemizde izlenen ilaç fiyatlandırma ve ödeme politikaları yoluyla yapılan müdahaleler daha çok imal ilaçlar üzerinde olumsuz bir etki yaratmıştır. Çok uluslu firmaların ruhsat sahibi olduğu ithal ilaçlar ise genellikle müdahalelerden ya hiç etkilenmemiş veya anlık olarak etkilenmiştir. Bu durum cari açık üzerindeki baskıyı artırmaktadır” denildi.

 

Akılcı ilaç kullanımı yeter mi?

 

OECD’nin geçen yılki verilerine göre, Türkiye’de kişi başına yıllık ilaç harcaması 121 dolar. Bu oranın OECD ortalaması 497 dolar. İlaç harcamasının tutarı gelişmişlikle de ilgili. Örneğin ABD’de kişi başına yılda 995, Kanada’da 752, Fransa’da 641, İrlanda’da 648, Japonya’da 652. İsviçre’de 474, İspanya’da 536 dolar. 33 OECD ülkesi içinde kişi başına en az ilaç harcaması yapan ülkeyiz. Bize en yakın ülke yılda kişi başına 197 dolar harcama yapılan Şili.

Öte yandan, yıllar içinde kişi başı kutu ilaç tüketimi artışı inanılmaz. 2002’de kişi başına yılda 10 kutu kadar ilaç tüketilirken, 2013’de bu oran 23 kutuyu geçti. 2013 yılının ilk 11 ayında 305 bin 879 reçete yazıldı. 2008’de toplam ilaç harcaması 14.5 milyar TL iken 2014 sonunda bu rakamın 18.27 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor. 2017 yılı öngörüsü ise 23 milyar TL.

Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, ilaç tüketimindeki artışın ilaç maliyetlerine yansımadığını hatırlatıyor. Gerçekten de Sağlık Bakanlığı’nın ilaçta referans fiyat uygulaması çok büyük düşüşlere yol açtı. Buna rağmen hala ilaç maliyetlerini konuşuyorsak başka yerlere de bakılması gerekiyor. Yılda ortalama 8.2 kez doktora başvuruyoruz. Oysa OECD ülkelerinde bu rakam ortalama 6.5. Dr. İlhan, “Sağlıkta Dönüşüm Programı ile çok fazla doktora gidilen ve çok ilaç tüketilen bir ülke haline geldik. Hastalar doktor doktor geziyor. Her doktor da reçete yazıyor. Hastalar buna rağmen tedavi olamıyor. Hastaneler, aciller, doktorlar tıklım tıklım dolu. Hastasına yeterli zaman ayıramayan doktorlar çok fazla sayıda ilaç vermek zorunda kalıyor” diyor.

 

En büyük baskı doktora

 

Sağlık hizmetlerinin tüketim nesnesi haline dönüştürüldüğünü, kamudaki doktorun performans, özeldekinin ise ciro baskısı altında ezildiğini söyleyen Dr. İlhan, “İlaç fiyatları baskılandığı için bazı kanser ilaçları ve antibiyotikler piyasada yok. Ucuza ilaç üretiliyor ama sektör ilaç kalitesinde düşme olduğuna dair açıklamalar yapıyor. Tüm bunlar bozuk sağlık sisteminin yansımaları” diyor. Peki Sağlık Bakanlığı’nın Akılcı İlaç Uygulamaları Programı işe yarar mı? Dr. İlhan, “Akılcı olmayan bir sistemde akılcı ilaç kullanılmaz” diyor.

 

Akılcı ilaç kullanırsak

 

Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre, ilaçların yüzde 50’sinden fazlası uygun olmayan şekilde reçeteleniyor, temin ediliyor veya satılıyor. Tüm hastaların yarısı ise ilaçlarını doğru şekilde kullanmıyor. Hiç kuşku yok ki bu da maliyetleri arttıran bir etken. Bunun için doğru sağlık politikaları kadar, doktor, eczacı, hasta ve hasta yakını, ilaç sektörü, ilgili meslek örgütlerine kadar herkese akılcı ilaç kullanımı için toplum bilinci oluşturulmasında rolü var.