Gündem

HDP'li Kerestecioğlu: Kayyım erkek egemen, militarist bir uygulama

"Tacize, tecavüze uğrayan kadınların belgelerine el kondu"

17 Eylül 2016 12:57

OHAL’le birlikte 24’ü Demokratik Bölgeler Partisi’ne (DBP) bağlı 28 belediyeye kayyım atanmasını değerlendiren HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ‘kadının özel hayatının gizliliğiyle ilgili’ uyarıda bulundu. Kerestecioğlu “Belediyelere atanan kayyımlar ile Silvan’da ve başka ilçelerde Kadın Politikaları Daire Başkanlıkları’nın belgelerine el konuldu. Bu uluslararası sözleşmelere ve Anayasa’ya göre bir suçtur. Bu belgelerde tacize, tecavüze uğrayan kadınların bilgileri var. Bu belgelere el koyanlar arasında kadının tacizcisi ve tecavüzcüsünün olup olmadığını nerden bileceğiz” dedi. Kerestecioğlu, "Atanan kayyımların içerisinde tek bir kadın yok. Çünkü kayyım ataması erkek egemen militarist bir uygulamadır. Belediyelere kayyım ile el konulması kadın iradesine yapılan bir darbedir" diye konuştu.

Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'ın Filiz Kerestecioğlu'yla yaptığı söyleşi şöyle:

- HDP’nin sürekli bir kadın partisi olduğundan bahsediyorsunuz. Eşbaşkanlık sistemi olan belediyelere atanan bu kayyımların, kadınların iradesine müdahale olduğunu konusunda ne düşünüyorsunuz?

Atanan kayyımların içerisinde tek bir kadın yok. Çünkü kayyım ataması erkek egemen militarist bir uygulamadır. Belediyelere kayyım ile el konulması kadın iradesine yapılan bir darbedir. Kayyım atanan belediyelerin eşbaşkanları arasında kadın hareketinden gelen ve yine kimileri kadınlık deneyimini en ağır biçimde yaşamış kadınlar var. Örnek vermek gerekirse, Diyarbakır Kocaköy Belediye Başkanı Berivan Elif Kılıç var. Berivan, eşine boşanma davası açtığında iki çocuğu varken 1 TL’yi minibüse vermemek için, mahkemeye yürüyerek gittiğini anlatan bir kadın. Kadına yönelik şiddeti engellemeye yönelik çalışmalar yapıyor. Kayyım atanan belediyeler, toplumsal cinsiyet eğitimleri verilen belediyelerdir. Kadınların özellikle kadın gazetecilerin bu konuda kadın belediye eşbaşkanları ile dayanışması önemlidir.

 

‘Nereden bileceğiz'

 

- Kayyım atanmasının ardından bazı ilçelerde Kadın Politikaları Daire Başkanlıklarının belgelerine el konuldu. Bu özel hayatın gizliliğinin ihlali değil midir?

Bu uluslararası sözleşmelere ve Anayasa’ya göre bir suçtur. Bu belgelerde tacize, tecavüze uğrayan kadınların vakaları mevcut. Bu belgelere el konularak, yapılan çalışmalar engellendi. Bu belgelere el koyanlar arasında kadının tacizcisi ve tecavüzcüsünün olup olmadığını nereden bileceğiz. Bu kadınların yaşamının tehlikede olması demektir.

- Kayyım atanan belediyelerin “kadın politikasından” biraz bahsedebilir misiniz?

DBP Belediyeleri Kadın Politikaları Daire Başkanlıkları’nı ilk kuran belediyelerdir. Fen İşleri gibi daire başkanlıklarının yanında sadece kadınlara odaklanan kendi bütçesi olan bir daire başkanlığından bahsediyoruz. Yine şiddete uğrayan kadınlar için Acil Destek Hatları kurarak, çok sayıda sığınak açtılar. Şimdi atanan tümü erkek ve milliyetçilik histerisinden başka topluma karşı bir motivasyonları olmayan kayyımların bu kadın politikalarını sürdüreceğine inanmıyorum.

- AKP’li kadın siyasetçiler ile bu konuları konuşuyor musunuz? Tavırlarını nasıl değerlendiriyorlar?

Birçok kez Meclis kürsüsünden kadın siyasetçilere seslendik. Bugün ülkede kaçınılan şeylerden biri de göz teması. Asimile edici, tek tipleştirici anlayış o kadar hakim ki kadınlar kuşatılmış durumda. Onlara ulaşmamızı zorlaştırıyor. Onların gözünüzün içine bakmasını ve söylediklerimizi algılamasını güçleştiriyor. Onlara kalkın beraber gidip, bakalım, görelim, inceleyelim diyoruz. Bunun için siyasetçi olmaya gerek yok. Bana birisi bunu söylese yerinde incelemeyi tercih ederim. Buradaki anlayış kadın dayanışması mı, biat etmek mi? Kadın dayanışmasını kabul etmezseniz, siyasi çerçevede sıkışıp kalırsınız. Birçok AKP’li siyasetçi kadının yaşadığı da bu, siyasi çerçeveden çıkamamak. Bir yere ait olmak, biat politikası körelten bir şeydir. Öfkelendiğimiz şey cezasızlık ve siyasi sorumsuzluk.

- Kadınlara belediyelere atanan kayyımlar ile ilgili bir çağrıda bulunmak ister misiniz?

Kadınlar yıllardan beri büyük mücadele vererek kazandıkları haklardan vazgeçmeyecektir. Türkiye’de kadın özgürlükleri için ortak bir perspektifi büyütmek yerine yok etmeye çalışıyorlar. Tüm dünya kadınları Kürt kadın belediye başkanlarına sahip çıkmalı.