Gündem

HDP'li Baluken, kelepçeyi kabul etmediği için tedavi göremiyor

AKP'li Metiner: Doktor, "Kelepçeyi çözün" derse çözüyorlar

02 Mart 2017 22:38

TBMM Genel Kurulu’nda oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Pervin Buldan, tedavi için gittiği hastane çıkışında ikinci kez tutuklanan Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken’in kelepçe takılarak tedaviye gidilmesini kabul etmediğini açıkladı.

Meclis Cezaevi Alt Komisyonu Başkanı AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner, bu durumun doktorun takdirine bağlı olduğunu onun dışındaki uygulamanın hasta tutukluların kelepçeyle götürülmeleri olduğunu söyledi. 

Metiner, “Doktorların takdir yetkisi, doktor, kelepçeyi çözün derse çözüyorlar. Bu, cezaevinden kaynaklı bir işlem değildir; bu, mevzuata uygun olarak yürütülen bir işlemdir” dedi. 

Metiner’in cezaevlerinde işkence kötü muamele olmadığını sözleri de dikkat çekti.

Genel Kurul oturumu yöneten Pervin Buldan ve Mehmet Metiner’in açıklamaları şöyle:

BAŞKAN  (Pervin Buldan) -Sayın İdris Baluken, Halkların Demokratik Partisi Grubunun Grup Başkan Vekiliydi. Üç ay süreyle Kandıra Cezaevinde kaldı ancak Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi kendisini oy birliğiyle tahliye etti. Tahliye olduktan sonraki süreç içerisinde ayağından bir rahatsızlık geçirdi ve bu rahatsızlığı nedeniyle Sayın Baluken hastanede ameliyat olmak durumunda kaldı. Tedavisi devam ettiği süreç içerisinde hastaneden taburcu edildi ancak tedavisinin devam edilmesine karar verildi, doktor raporları da var. Kapıdan çıkarken, hastanenin önünde bir kez daha alındı ve cezaevine konuldu. Bu sürece ben tanıklık ettim, kendisiyle birlikteydim hem hastane sürecinde, tedavi olurken, ameliyat olurken. Aynı zamanda, taburcu olduktan sonra da kapının önünde, benim yanımda gözaltına alındı, bir kez daha cezaevine gönderildi. Daha sonra, cezaevindeyken de tedavisinin devam etmesi açısından birçok girişimde bulunduk ancak kendisine bir kelepçe takılarak tedavisinin devam edeceği ifade edilmişti. Sayın Baluken kelepçeli tedaviye gitmeyeceğini söylemiş ve tedaviyi kabul etmemişti. Dolayısıyla, başta Sayın İdris Baluken ama aynı zamanda cezaevinde bulunan tüm hasta tutuklular açısından bu konunun çok rencide edici bir durum olduğunu özellikle belirtmek istiyorum.

Ayrıca, tutuklu milletvekillerinin özellikle bir an önce serbest kalması gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum sayın milletvekilleri yani bu durumun, özellikle Türkiye demokrasisi açısından kabul edilir bir durum olmadığını her seferinde ifade ettik, bugün, buna bir kez daha vurgu yapmanın gerekli ve önemli olduğunu düşünüyorum. Belki birazdan ara verdiğim zaman, arkada bir kez daha bu konuyu değerlendirebiliriz sayın grup başkan vekilleriyle birlikte ancak elbette ki bu sadece sayın grup başkan vekillerinin vereceği bir karar değildir. Dolayısıyla, tüm Parlamentonun, tüm milletvekillerinin gündeminde olması gereken ve bu duruma karşı herkesin özellikle düşüncelerini, fikirlerini ifade etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu durumun, ülkemize, Parlamentoya hiçbir faydasının olmadığını, hele hele bir referandum sürecinde, 16 Nisan tarihinde yapılacak olan bir referandum sürecinde böylesi bir durumun yaşanmaması gerektiğini ben de özellikle belirtmek istiyorum ve bu konuda Parlamentonun üzerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini belirtmek istiyorum.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Meclis Cezaevi Komisyonu Başkanı olarak bütün içtenliğimle şunu vurgulamak isterim ki gezmiş olduğumuz cezaevlerinin hiçbirisinde işkence ve kötü muameleye rastlamadık. Bu iddialar asılsızdır, doğru değildir. Ayrıca, hele hele sistematik bir işkence ve kötü muamele politikasının olduğunu söylemek tamamen yanlıştır, bühtandır. Doğru oturup doğru konuşmamız lazım.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Cezaevlerinde işkence ve kötü muamele yoktur, tutuklular hasta da olsa kelepçeyle götürülüyorlar. Doktorların takdir yetkisi, doktor "Kelepçeyi çözün." derse çözüyorlar. Bu, cezaevinden kaynaklı bir işlem değildir; bu, mevzuata uygun olarak yürütülen bir işlemdir. Doktorlar "Açın." dediğinde de açılıyor. Ayrıca, başka türlü yorumların hiçbiri doğru değildir. Meclis tutanaklarına geçsin diye bunları söylüyorum. Gerçek bundan ibarettir.