Gündem

HDP'li Çepni'den sel felaketi için 7 maddelik önlem paketi

"Kriz yönetimi ile halkın yaraları acilen sarılmalıdır”

09 Ağustos 2018 16:51

HDP’nin Ekolojiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı, İzmir Milletvekili Murat Çepni, “Ordu’daki felaketin sorumlusu Karadeniz’i beton yığınına çevirenlerdir” dedi. TBMM’de sel felaketiyle ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Çepni, bölgede 30’dan fazla HES projesi ile suların şirketlere satıldığı, 20’ye yakın HES inşaatının sürdüğüne dikkat çekti. Çepni,  Ordu’da yaşanan felaket için 7 maddelik sunduğu çözüm paketinde, suların klorlanmasını ifade ederek, “Felaketin yaşandığı bölge afet alanı ilan edilmelidir. Kriz yönetimi ile halkın yaraları acilen sarılmalıdır” dedi.

Çepni’nin basın toplantısındaki açıklamaları şöyle.

Ordu’da yaşananların sorumlusu siyasi iktidardır. Bu iktidar nasıl yaptığı her kaldırımı bile siyasi propaganda konusu yapıyorsa, icraatlarının sonuçlarını da aynı sorumlulukla kabul etmelidir. ‘‘Biz Karadeniz’e ihanet ettik’’ sözünün gereği budur.

Karadeniz’de kentlerle denizin arasına beton bariyerler ören, sahil yolunu doğanın tam kalbine beton bir hançer gibi saplayan bu iktidardır. Bu yüzdendir ki, yapılan bu yol her defasında denizin öfkesine maruz kalıyor. Su yollarını, doğal yaşam alanlarını inşaat, maden ve enerji şirketlerine teslim eden de bu iktidardır. Bu yapılanlarla bu iktidar ülkeye, insanlara ve doğaya da büyük zarar vermektedir.

Bu iktidar yıllardır bilim insanlarının, ekoloji mücadelesi yürütenlerin, Karadeniz halkının ve doğanın tüm uyarılarına rağmen, betonlaşmayı, dere yataklarına inşaat kurmayı bırakmadı. Tersine inada bindirdi. HES projeleri ile suyu doğal akışından kopardı, şirketlerin kullanımına sundu. Dereleri ıslah projeleri adı altında, suyu beton kanallara hapsedip doğayla ilişkisini kesti.

"Doğal afet diyerek  durumu geçiştiriyorlar"

Bizler, bu iktidarı, maden işletmelerine, enerji şirketlerine teslim ettiği tüm doğal alanlar ve o alanlarda yaşayan tüm canlılar adına bütün bu felaketlerin sorumlusu olarak ilan ediyoruz. Bu felaketler ilk kez yaşanmıyor. Neredeyse her yıl Karadeniz bölgesinde buna benzer, hatta çoğu zaman can kaybına da sebep olan hadiseler meydana geliyor. Fakat hükümet her defasında doğal afet diyerek durumu geçiştiriyor. Tıpkı 301 işçinin yeraltında can verdiği Soma Katliamı’na kader-fıtrat dedikleri gibi.

8 Ağustos 2018’de Ordu’da, Ünye, Fatsa, Perşembe ilçelerini sel vurdu. 30’dan fazla HES projesi ile suların şirketlere satıldığı, 20’ye yakın HES inşaatının sürdüğü bu bölgede metrekareye 200 kiloya yakın yağış düştü. Sel yaşamı felç etti. Karadeniz sahil yolu trafiğe kapatıldı.

"2015'te onlarca insan hayatını kaybetmişti"

8 köprü çöktü. İnsanlar çadırlarda, evlerde, işyerlerinde mahsur kaldı. Çaybaşı’nda 30 tondan fazla fındık denize döküldü. Hayvanlar sel sularına kapılarak telef oldu. 500 binden fazla fındık üreticisi zarar gördü. Çöken binalarda insanlar göçük altında kaldı. Ünye’de tekstil fabrikasında mahsur kalan 165 insan ancak helikopterlerle kurtarıldı.

Bu felaketler Karadeniz’de ilk kez yaşanmıyor. 2 sene önce yine Ordu’da yaşananları hatırlayalım. 3 yıl önce 23 Ağustos 2015’de Hopa, Borçka, Arhavi civarında yaşanan sel felaketinde onlarca insanımız hayatını kaybetmişti. Yüzlerce ev kayarak yıkılmış, atık sular ve çöpler sulara karışmış, salgın hastalık riski oluşmuştu. Orman ve Su İşleri Bakanlığı ise buna rağmen bölgeyi afet alanı ilan etmemişti.

Yetkilileri uyarıyoruz. Acil yapılması gerekenler şunlardır:

* Felaketin yaşandığı bölge afet alanı ilan edilmelidir. Kriz yönetimi ile halkın yaraları acilen sarılmalıdır.

* Sulara atık su karışması, salgın ve bulaşıcı hastalık riskine karşı, bölgeye acilen halk sağlığı ekipleri müdahale etmelidir. Sular klorlanarak önlem alınmalıdır.

* Gıda, su ve barınma yardımı yapılmalıdır.

* Bozulan altyapı hızla yenilenmelidir.

* Mevsimlik işçilere yaşanabilir barınma ve güvenceli yaşam şartları sağlanmalıdır.

* HES projeleri iptal edilmelidir. Dağları delen tünellerden, sahil yolu, yayla yolu projelerinden vazgeçilmelidir.

* Ormanları, meraları maden işletmelerine, enerji şirketlerine teslim etmekten; dereleri besleyen alanlara ev ve işyeri yapmaktan acilen vazgeçilmelidir.

Ordu halkına tekrar geçmiş olsun diyoruz. Acılarını paylaşıyoruz. Yaraların sarılması ve hayatın hızlıca normale dönebilmesi için herkesi dayanışmaya, destek olmaya çağırıyoruz.