Politika

HDP'den bir Kürtçe önerge daha geldi

Daha önce de Kürtçe eğitim ile ilgili bir soru önergesi sunulmuş, 7 Eylül'de iade edilmişti

16 Eylül 2015 19:18

HDP Siirt Milletvekili Kadri Yıldırım'dan sonra, Mardin Milletvekili Enise Güneyli de,  İstanbul'da telefonda Kürtçe konuştuğu için öldürülen Sedat Akbaş'la ilgili soru önergesini TBMM Başkanlığı'na Kürtçe’nin Kurmanci lehçesiyle sundu. Türkiye’de 15 milyona yakın Kürt vatandaşın yaşadığına vurgu yapan Güneyli, Türkiye’de insanların “anadiliyle konuştukları için öldürülmesine” tepki gösterdi. HDP’li vekil önergede “Elinizdeki bilgilere göre şimdiye kadar Kürtçe konuştuğu için infaz edilen kaç kişi vardır?” diye sordu.

Eski Mardin Artuklu Üniversitesi Kürdoloji Enstitüsü Müdürü olan HDP Siirt Milletvekili Kadri Yıldırım’ın, anadilde eğitim ile ilgili verdiği Kürtçe soru önergesi önce kabul edilmiş, ardından 7 Eylül'de partiye iade edilmişti. Önerge Meclis’in web sitesinde 2 saat kadar yer almış ancak daha sonra belirtilmeyen bir nedenle önerge siteden kaldırılmıştı. Yıldırım, hiçbir gerekçe gösterilmeden önergenin iade edilmesine tepki göstermişti.

Güneyli’nin TBMM Başkanlığı’na Kurmanci Lehçesiyle verdiği soru önergesinin Türkçesi şöyle:

Dil, insanın varoluşunu ifade etmede çok önemli bir güçtür. Her milletin varlığı kendi anadili üzerindedir. Dil, bir halkın gerekliği ve folklorunda değerli ve olmazsa olmaz bir yere sahiptir. Türkiye’de 15 milyona yakın Kürt vardır ve Kürt halkının dili Kürtçe’dir.

12 Eylül Askeri Darbesiyle Kürtçe resmi olarak yasaklanmıştır. Bu yasak yıllarca sürdü. İnsanlar Kürtçe konuştukları için baskı ve zulüm gördüler. Cezaevlerinde, hastanelerde, okullarda, sokaklarda, çarşıda pazarda ve hatta evlerin içinde bile insanlar kürtçe konuşmaktan korktular. Çünkü Kürtçe konuşmanın bedeli tutuklama, zından, darp, ölüm ve infazdı.

Antidemokratik olan bu yasak 25 Ocak 1991’de resmi olarak kaldırıldı. Ancak Kürtçe üzerine uygulanan tecrit ve zulüm sürmeye devam etti hala da devam ediyor.

Gerçekte yirmi bir yaşında olan ama kimlikte on sekiz yaşında görünen Sedat Akbaş 6 Eylül 2015 gecesi saat 23 sıralarında telefonda Kürtçe konuştuğu için, İstanbul ili Kağıthane ilçesi Gültepe Mahallesi’nde on kişiye yakın bir grup tarafından öldürüldü. Polisin Sedat Akbaş’ın cenazesini Okmeydanı Hastanesi’ne götürme saati ise gece 01:00 olarak kaydedildi. Olayın üzerinden iki saat geçtikten sonra.

Sedat Akbaş yaklaşık üç ay önce çalışmak üzere İstanbul’a gitmişti. Bir kızı vardı ve eşi diğer çocuğuna hamileydi. İstanbul’da çalışıp eşini ve çocuğunu da yanına alacaktı.

Sedat Akbaş’ın ailesi cenazelerini Batman’a götürmek için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden cenaze arabası istedi ancak belediye doğu asla araba vermeyeceklerini söyleyip aileye cenaze arabası vermemiştir. Sonra aile Şişli Belediyesinden cenaze arabası talep etmişler ancak onlar da Valiliğin kendilerine bildiri gönderdiğini ve araba veremeyeceklerini söylemişlerdir. Aile Sedat Akbaş’ın cenazesini şehirlerarası otobüsle yolcularla birlikte Batman’a götürmüşlerdir.

Halka hizmet etmekle görevli olan belediyeler insanlık dışı bir tutumla cenazeye bile zulm etmişlerdir.

Bir demokrasi ülkesinde insanlar anadiliyle konuştukları için öldürülüyorlar.

-Sedat Akbaş’ı kimler öldürmüşlerdir? Bu konu hakkında elinizde ne tür bilgiler var?

-Olay gece 11 sularında gerçekleştiği halde polis Sedat Akbaş’ın cenazesini gece 1’de hastaneye götürmüştür. 2 saatlik bir gecikme neden yaşanmıştır. Polis neden iki saat sonra cenazeyi hastaneye götürmüştür.

-Sedat Akbaş gecikme yüzünden erken müdahale olmadığı için mi vefat etmiştir. Hastaneden size ulaşan bilgiler nelerdir?

-İstanbul Büyükşehir Belediyesi neden aileye cenaze aracı vermemiştir. Bu konuda başlattığınız bir soruşturma var mıdır?

-Valiliğin belediyeler verdiği bildiri nedir?

-Madem Kürtçe konuşmak yasak değil ve hatta TRT-KURDÎ adıyla resmi bir televizyon kanalı açıldı, neden insanlar Kürtçe konuştuğu için öldürülüyorlar. Bu konuda bir açıklamanız olmuş mudur?

-Elinizdeki bilgilere göre şimdiye kadar Kürtçe konuştuğu için infaz edilen kaç kişi vardır?