Politika

Hayko Bağdat: Ahmet Hakan’a inen yumruğun sebebi Recep Tayyip Erdoğan’dır!

"Sözü kıvırmaya gerek yok, Kasımpaşalı olmak biraz da bunu gerektirir"

03 Ekim 2015 14:24

Taraf yazarı Hayko Bağdat, Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'a saldırı hakkında, "Kestirmeden söyleyeyim. Ahmet Hakan’a inen yumruğun sebebi Recep Tayyip Erdoğan’dır" iddiasında bulundu. 

"Erdoğan, milyonların karşısına geçerek kendisini eleştiren gazetecilere terör yardakçısı demiştir" diyen Bağdat, Sözü kıvırıp durmaya gerek yok, net olsunlar. Çünkü Kasımpaşalı olmak biraz da bunu gerektirir" ifadesini kullandı.

 

Hayko Bağdat'ın Taraf'ta "Ahmet Hakan’a kim vurdu?" başlığıyla yayımlanan (3 Ekim 2015) yazısı şöyle:

Üç dört serseri sadece yazılarına kızdıkları için Ahmet Hakan’ı araçla takip edip evinin önünde darp etmiş olabilir mi?

“Merhametimiz sayesinde yaşıyorsun yoksa çoktan ölmüştün” diyen MİT elemanı Cem Küçük, derin devleti harekete geçirerek Ahmet Hakan’ın burnunu kırdırmış olabilir mi?

“Evinin önüne gidecektim. Bunlar hiç dayak yemedikleri için böyle oldular” diyen Bedelli Rambo Vekil Boynukalın, Ahmet Hakan’dan intikam almak istemiş olabilir mi?

Cem Uzan, Fransa’dan para yollayıp bir çeteyi Hakan’ın üstüne salmış olabilir mi?

AKP hükümetini zor duruma düşürmek isteyen odaklar iktidarla polemik yaşayan bir gazeteciye saldırı düzenleyerek Erdoğan aleyhine kamuoyu yaratmaya çalışmış olabilir mi?

Hepsi olabilir öyle değil mi?

Peki, basit bir sorunun aynı anda bu kadar çok cevabı nasıl olabilir?

Aslında mevzu göründüğü kadar karmaşık değil.

Kestirmeden söyleyeyim…

Ahmet Hakan’a inen yumruğun sebebi Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Erdoğan, milyonların karşısına geçerek kendisini eleştiren gazetecilere terör yardakçısı demiştir.

Vatan haini demiştir.

Dış mihrakların yerli işbirlikçileri demiştir.

Kutlu davaya ihanet eden şer odaklarının maşaları demiştir.

Asker katili, polis katili olduklarını ima etmiştir.

Milli ve yerli olmadıklarını söylemiştir.

Devletin polisi, Erdoğan’ın bu dediklerini ciddiye alarak önüne gelenin evine dalmıştır.

Cumhuriyet savcıları, Erdoğan’ın sözlerini ihbar sayıp adliyeleri “hain” gazetecilerle doldurmuştur.

Atanmış hâkimler, saçma sapan deliller icat edip kalem tutan ellere kelepçeyi taktırmış, gazetecileri kodeslere tıkmıştır.

Yaptıkları hukuksuzlukların yanlarına kâr kalacağına emin olan tüm devlet eşrafı doğuda Kürt çocuklarına kurşun sıkmaktan, batıda gençlerin kafasını gaz fişeğiyle kırmaktan fırsat buldukları anlarda hain gazetecilerin peşine düşmüştür.

Koskoca devlet bir adamın iki dudağı arasına sıkışmış cümlelerle kimsenin gözünün yaşına bakmadan, hak, hukuk tanımadan davranmaya başlamıştır.

Erdoğan kendisine muhalif olan herkesi arenanın ortasına savunmasız bir şekilde fırlatıp atmıştır.

Ahmet Hakan’a kalkan yumruk Recep Tayyip Erdoğan’ın yumruğudur.

Kurtlar vadisi hâline gelmiş memlekette o yumruğu havadan alıp Ahmet Hakan’ın burnuna indirenlerin kimler olduğunun önemi yoktur ki artık!

İftira atan, karakter suikastçılığı yapan, ölümle tehdit eden, devletin elindeki dosyalara savcılardan daha rahat ulaşan, photoshop manşetlerle insanların hayatlarıyla oynayan yalancı ve tetikçi “gazeteciler”i Cumhurbaşkanlığı uçağında dizinin dibinde oturtan bir insanın ruh hâlinin gitgellerine kalmış hâldeyiz.

Onun işaret parmağıyla gösterdiği tüm hedeflere kudurmuşçasına saldıran zavallıların tehdidi altındayız.

Tam da böylesi dönemlerde kahpece katledilen dostlarımızın faillerini kahraman ilan eden zihniyetten merhamet falan beklediğimiz yok zaten.

Ama şunu beklemek hakkımız; biraz mert olsunlar.

Gidip Birleşmiş Milletler binalarında memleketi gazeteciler için cennet gibi tarif edip durmasınlar.

“Gücümüz var canlarına okuyoruz” desinler.

“Bize name yapanın binasını basar genel yayın yönetmenine kelepçeyi basarız” desinler.

“Kulağından tuttuğumuzu terrorist ilan eder F tipine tıkarız” desinler.

“Maliyeciyi kapılarına dayar canlarına okuruz” desinler.

“İstesek her birini sokakta yürüyemez hâle getiririz” desinler.

“Yumruğu biz kaldırırız, bir indiren çıkar elbet” desinler.

Sözü kıvırıp durmaya gerek yok, net olsunlar.

Çünkü Kasımpaşalı olmak biraz da bunu gerektirir.