15 Temmuz Darbe Girişimi

"Hava sahasında köşe kapmaca nasıl oynanır?"

"Baltacıoğlu’nun yanlış talimat verdiğine kanaat getirdik, Eskişehir BHHM’nin talimatlarına uyma kararı verdik”

22 Ağustos 2017 14:36

Hürriyet yazarı Sedat Ergin, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimi sırasında Eskişehir'deki Birleşik Hava Harekât Merkezi'nde (BHHM) yaşananları aktardı. 

"Uçaklar havada Eskişehir’in emir komutasına geçerler ama ortaya başka bir sorun çıkar. Bu uçaklar nereye inecektir? Bir bölümüne önce Eskişehir meydanına inmeleri söylenir, sonra bu karardan vazgeçilir" diyen Ergin, sözlerine şöyle devam etti:

"Konya’ya uçun' denir, ancak bu meydan da emniyetli bulunmaz. Kayseri meydanı, üsteki itfaiye araçları piste çıkarıldığı için uçakların inmesi açısından uygun görülmez. Sonuçta en güvenilir havaalanı olarak Malatya’da 7. Ana Jet Üssü’nde karar kılınır. Altı uçak birbiri ardına Malatya’ya doğru yol almaya başlar. Saat 04.00’te Yüzbaşı Gökhan Gültekin Demir’in komuta ettiği uçağın tekerleklerinin piste değmesiyle birlikte toplam altı nakliye uçağının Malatya’ya intikali tamamlanır. Havadaki köşe kapmaca son bulmuştur."

Sedat Ergin'in "Hava sahasında köşe kapmaca nasıl oynanır?" başlığıyla yayımlanan (22 Ağustos 2017) yazısı şöyle:

Eskişehir’deki Birleşik Hava Harekât Merkezi (BHHM), darbe gecesi 00.30’dan itibaren Kayseri Erkilet askeri hava üssünde birden ortaya çıkan hareketlilik karşısında şaşkına döndü.

F-16’ların Ankara üzerinde estirdikleri terör sürerken, Kayseri’den de birbiri ardına askeri nakliye araçları havalanıyor ve Türk hava sahasında farklı istikametlere doğru yol alıyorlardı. Tam 8 uçak havalandı.

Ardından bir ucunda Eskişehir’de anayasal çizgide duran BHHM, diğer ucunda Akıncı Üssü’ndeki darbe karargâhıyla işbirliği içinde hareket eden Kayseri’deki harekât merkezinin birbiriyle zıt talimatlar verdikleri bir mesaj yoğunluğu ve kargaşası ortaya çıktı.

BHHM ve ayrıca Ankara, Kütahya, Diyarbakır radarları, uçaklara “Bir an önce Kayseri’ye dönün” mesajı veriyorlardı. Pilotlar bu uyarı mesajlarını Kayseri’ye aktardıklarında, Üs Komutan Vekili Kurmay Albay Erhan Baltacıoğlu’nun kendi sesinden “Siz benim talimatlarıma göre hareket edeceksiniz, yolunuza devam edeceksiniz” emri geliyordu.

Kayseri’de bulunan Albay Baltacıoğlu, uçakları hedef meydanlara indirip komando birliklerini yükletip darbeye takviye kuvvet olarak Ankara’ya getirmek isterken, o akşam Eskişehir’de BHHM’ye komuta eden Kurmay Albay İsmail Ünerde ne yapıp yapıp havadaki uçakların bu meydanlara inmesini önlemeye çalışıyordu. Hedeflenen nihai varış noktaları, Hatay, Denizli Çardak, Şırnak ve İzmir Adnan Menderes havaalanlarıydı.

*

Eskişehir BHHM, bütün hava meydanlarını arayarak bu uçakların inişine izin verilmemesini, ışıkların, pistin kapatılmasını söylüyordu. Askeri nakliye uçaklarının engellenmesi için valiler ve emniyet birimleri de devreye girmişti. Denizli’de darbeye direnen vatandaşlar Çardak Hava Meydanı’nın girişine kadar gelip 11. Komando Tugayı’na bağlı komando birliğinin alana girmesine engelleme yapacaktı. Kule de meydanın ve pistin ışıklarını söndürerek uçakların inişini engelleyecekti.

O sırada Denizli semalarında turlayan C-130’un komutanı Yüzbaşı Gökhan Gültekin Demir, savcılık ifadesinde “Çardak hava meydanı üzerinde 21 bin feet’te tur atmaya başladık. Çardak hava meydanı ile irtibat kurmak istediysek de cevap verilmediği için irtibat kuramadık” diye anlatıyor. Baltacıoğlu ise ‘meydan kapalı olsa da inmelerini’ istiyordu pilotlardan.

Bu arada uçaklardan biri, kendisine gösterilen hedef meydan Hatay’a inecekti. Bu, 220. Filo’dan Yüzbaşı Ferdi Pelen’in komuta ettiği C-130 uçağıydı. Darbecilerin planlamasında, Hatay’daki özel kuvvet birliğinin havaalanına gidip kendilerini taşıyacak nakliye uçağıyla Ankara’ya getirilmesi öngörülmüştü. Ancak Hatay’daki birliğin komutanı Tuğgeneral Semih Terzi’nin emrini uygulamayınca, birliğin intikali gerçekleşmemişti. Pilot alana indiğinde motorları durdurup beklemeye başladı. Ancak bir süre sonra uçağın çevresi polis tarafından sarıldı ve mürettebat gözaltına alındı.

Bütün bunlar olurken, Kayseri’den 00.24’te havalanan, Yüzbaşı Burhan Yaranç’ın uçak komutanı olduğu C-130 Şırnak yolundaydı. Buradaki hava meydanı da kapatılmıştı. Yaranç, radarlardan gelen ‘meydanın kapalı olduğu, araçların piste çıktığı’ uyarısını Kayseri’deki Baltacıoğlu’na telsizden aktardığında “O bilgi yanlış, biz görüştük. Şırnak meydanıaçık” yanıtını aldı. “Neye inanacağımızı analiz edemediğimiz için Şırnak’a devam ettik. Şırnaküzerine geldiğimizde pistin kapalıolduğunu, bize verilen talimatın bizi aldatmaya başladığını anladık. Daha sonra Kayseri’ye devam ettik” diye anlatıyor Yüzbaşı Yaranç.

*

Burada ilginç bir nokta var. Baltacıoğlu, Şırnak’tan dönüş yolunda olan Yaranç’a Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uçağının (01.43’te) kalktığı Dalaman’a inmesi talimatını verecektir. Baltacıoğlu’nun Dalaman ısrarına rağmen Yaranç“yakıtının kalmadığını” söyleyerek Kayseri’ye iner. Yaranç’ın komuta ettiği C-130, o gece Kayseri Erkilet’ten havalanıp aynı meydana inen tek uçaktır.

Geriye 221. ve 222. filolardan toplam altı nakliye uçağı kalmıştır. Bu noktada Eskişehir BHHM, Kayseri’nin darbe girişiminde yer aldığını, hemen Kayseri’nin emir-komutasından çıkmaları gerektiğini pilotlara bildirecek, radarlardan da Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal’ın darbe karşıtı emirleri okunacaktır. Denizli Çardak’a gönderilen C-130’lardan birinin komutanı Yüzbaşı Eyüp Mert, “Biz de tüm bu görüşme ve konuşmalardan sonra Baltacıoğlu’nun yanlış talimat verdiğine kanaat getirdik, Eskişehir BHHM’nin talimatlarına uyma kararı verdik” diyecektir.

Uçaklar havada Eskişehir’in emir komutasına geçerler ama ortaya başka bir sorun çıkar. Bu uçaklar nereye inecektir? Bir bölümüne önce Eskişehir meydanına inmeleri söylenir, sonra bu karardan vazgeçilir. Ardından “Konya’ya uçun” denir, ancak bu meydan da emniyetli bulunmaz. Kayseri meydanı, üsteki itfaiye araçları piste çıkarıldığı için uçakların inmesi açısından uygun görülmez. Sonuçta en güvenilir havaalanı olarak Malatya’da 7. Ana Jet Üssü’nde karar kılınır. Altı uçak birbiri ardına Malatya’ya doğru yol almaya başlar. Saat 04.00’te Yüzbaşı Gökhan Gültekin Demir’in komuta ettiği uçağın tekerleklerinin piste değmesiyle birlikte toplam altı nakliye uçağının Malatya’ya intikali tamamlanır.

Havadaki köşe kapmaca son bulmuştur.