Dünya
Deutsche Welle

Geleceklerini Almanya'da arıyorlar

Abud ve Nemat, daha iyi bir yaşam umuduyla tek başına Almanya'ya gelen 60 bin gençten sadece ikisi. Abud, Almanya'da kalıp, ileride 8 kardeşiyle anne babasını da yanına almayı umut ediyor.

27 Aralık 2015 15:48


Afganistan ve Suriye'de yaşanan iç savaşlar sonrası çok sayıda sığınmacı daha iyi bir yaşam umuduyla hayatlarını tehlikeye atıp yollara düştü. Çoğu Avrupa'da para kazanıp özgür olabileceğini düşündü. Afgan Nemat ve Suriyeli Abud da onlardan. İki genç, 2015 yılında yanlarında aileleri olmadan Almanya'ya gelen 60 bin 18 yaşın altındaki sığınmacıdan sadece ikisi…

Nemat ve Abud, birlikte yemek pişirirken gözleri hep yaş içinde. 16 ve 17 yaşındaki gençler, Almanya'ya bir yıl önce gelmiş ve Almanca'yı da oldukça iyi öğrenmişler. Şu anda Almanya'nın Bavyera eyaletinde bir çocuk sığınma yurdunda kalıyorlar.

Afganlar ve Suriyeliler arasında sıklıkla gerginlik oluyor çünkü farklı mantalitelere sahipler. Afgan Nemat ve Suriyeli Abud içinse insanların nereden geldiği ya da inançlarının ne olduğu çok da önemli değil. Birbirlerini buldukları için de mutlular. Nemat, Abud'u “Abud, çok sakin ve sessiz. Böyle insanları seviyorum“ sözleriyle anlatıyor.

Abud bilişimci olmak istiyor. Nemat ise otomobil tamirciliğini seviyor. Ancak ikisinin de bunun için matematiklerini daha iyi hale getirmeleri gerek. Bu nedenle meslek okulunda çalışıyorlar.

Girişimleri ve çalışkanlıkları ise onlara yardımcı olmuş. İkisi de bir firmadan staj teklifi almış.

Nemat ailesini kaybetmiş

Nemat, Afganistan‘da ailesini kaybetmiş. Bu konu hakkında çok fazla konuşmak istemiyor. Nemat, önce İran'da 6 ay kalmış. Oradan Türkiye'ye geçmiş. Ve oradan da botla Yunanistan'a. Sonra Balkan rotası üzerinden yola koyulup Almanya'ya gelmiş. Almanya hakkında söylenenler onu çok etkilemiş. Aynı şekilde Abud'u da: “Her zaman Almanya'nın süper olduğunu duydum. Orada para kazanılabileceğini ve özgür olunabileceğini işittim.“

Özgürlük ve eşitlik, Abud için en önemli kavramlar. İkisini kaybetmenin ne anlama geldiğini çok iyi biliyor. Suriye'deki iç savaşta ailesi her şeyini yitirmiş. Ailesi Abud ve sekiz kız kardeşiyle Lübnan'a, sonra da Mısır'a kaçmış. Orada şansları pek yaver gitmemiş. Çocuklar okula gitmek yerine çalışmak zorunda kalmış. Abud, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “10 euro kazanabilmek için neredeyse 12 saat çalışmak zorunda kalıyordum. Para biriktirip Almanya'ya gelmek istedim. Babam yalnız gitmeme anlayış göstermedi, ancak ben böyle istedim.“

Abud iki sene boyunca çalışıp kazandığı her kuruşu biriktirmiş. Kazandığı parayı daha sonra bir kaçakçıya vermiş. Tam 3 bin euro. Mısır'dan İtalya'ya botla yolculuk için bu parayı ödemiş ama neredeyse hayatını kaybediyormuş. Abud, “Benzinimiz yoktu. Beş-altı günü suyun üzerinde geçirdik. Öleceğimi sandım” diyor.

Abud'u ve yanındakileri İtalyan sahil güvenlik ekipleri kurtarmış ve sonra Almanya'ya göndermişler. Ancak ülkelerine geri gönderilme korkusu da yaşıyorlar. Kaldıkları köyde bazılarının özellikle de Paris saldırılarından sonra bazı teröristlerin de sığınmacı olarak Avrupa'ya geldiği iddialarının ardından onlara sırt çevirdiğini söylüyorlar. Nemat, “Benim çok da umurumda değil. İnsanları konuşurken bırakıp gidiyorum. Duymak zorunda değilim" şeklinde konuşuyor.

İki genç de Almanya'da kalmak istiyor. Abud, sekiz kız kardeşini ve anne babasını da Almanya'ya getirebilmeyi umut ediyor. Ancak bunu yapıp yapamayacağı belli değil.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle