Gazeteci Fatih Ertürk’ten "Türkiye Nereye" kitabı

Gazeteci Fatih Ertürk, “Türkiye Nereye“ adlı bir kitap çıkardı. Önsözünde, "Türkiye’de en zor şeydir okur- yazar olmak" diyen Ertürk, kitabında 150’den fazla düşünür ve gazetecinin hapishanede olduğunu hatırlatıyor.

Türkiye üzerine tezler ve siyasal İslam’ın hazırlığı ile başlıyan kitap, kurucuların ağzından  "AP’nin bir proje" olup olmadığına ilişkin görüşlerle tamamlanıyor. Halk Kitabevi'nden çıkan kitap, Erdoğan’ın ikinci kez nasıl keşfedildiğini ve Erdoğan’ın yükselişini anlatılıyor. Kitapta, Gülen- AKP ilişkisi de yer veriliyor.

Amerikan derin devletinin en önemli ideoloğu olarak kabul edilen 2008 yılında hayatını kaybeden Samuel P. Huntington’un "Medeniyetler Çatışması" kitabında köktenciliğin Türkiye’de yükselişe geçtiğine ilişkin öngörülerine de yer verildiği kitapta, “Siyasal İslam ve İktidara Zorunlu Mahkumiyet”  bölümünde önemli siyasi virajlar anlatılıyor.

Milli Görüş’ün eski lideri Necmettin Erbakan'ın Başbakan olduğu yıllardan başlanarak Mili Nizam Partisi, Refah Partisi ve daha sonra Turgut Özal'a kadarki dönemi tüm gelişmeleriyle anlatılıyor. Kitapta, Fazilet Partisi'nden Tayyip Erdoğan’ın nasıl keşfedildiğine ilişkin bölümlerde ilginç anekdota yer veriliyor. Yenilikçi Hareket ve bunun aktörleri Erdoğan- Gülen buluşması kitapta ayrıntılı olarak yer alıyor.

Buluşma kitapta şöyle yer alıyor:

Recep Tayyip Erdoğan, 2 bin yılının Mayıs ayında Amerika’ya gitti.  Amerika’daki en önemli görüşmesi ise çok tanıdık bir isimle oldu. Bu isim oraya geleli henüz bir yıl kadar bir zaman olan Fetullah Gülen’di. Uzunca zaman birbirlerine mesafeli duran bu iki isim siyasal İslam ve Amerika olunca görüşmekte bir sakınca görmemişlerdi. Gülen görüşmede, Amerika’nın desteğinin alınmasının önemine uzun uzun dikkat çekti ve siyasal İslam olarak 28 Şubat’tan ders çıkarılması gerektiğini söyledi. Erdoğan’a örnek olarak Özal’ı gösteren Gülen, ‘daha kucaklayıcı ve çoğulcu’ bir siyaset anlayışı izlemesi gerektiğini söyledi. Fetullah  Gülen’in birleşmeden bahsettiği şey  ‘cemaat ve tarikatların  bir araya gelmesine yönelik bahar havası’oldu”.