Medya

Fuat Uğur: Eleştirirsin, "Dışarıdansın" diye atarlanır; kovulduğu kurumda başarısızlığı dillere destan!

"Milletvekili yapılmamıştır kifayetsiz, nedense sana kızmıştır"

29 Nisan 2017 16:53

Türkiye yazarı Fuat Uğur,  gazeteci Cem Küçük'ün “Artık AK Parti’nin bu radikal İslamcılarla da, yani bu Mavi Marmara’daki manyak tipler, yani kafadan İsrail düşmanı, kafadan Batı düşmanı, kafadan her şeye düşman tipler var, bunlarla da yolların ayrılması lazım" ifadesinin ardından başlayan tartışmalarla ilgili olarak "Eleştirirsin, 'Senin eleştirmeye hakkın yok, dışarıdansın' diye atarlanır. Adamın sakalına, mülayim çelebi hâline bakıp aldanırsınız, sinsice sırtınızdan hançerler" dedi. "Milletvekili yapılmamıştır kifayetsiz, nedense sana kızmıştır. Vekil olmuşları da yanlarındadır ve paça hizasında hırlar koruma olarak" ifadesini kullanan Uğur, "Kovulduğu kurumda başarısızlığı dillere destandır ama başarı hikâyeleri anlatır masal gibi" diye yazdı. 

Fuat Uğur'un "Nefret dilini kadifeyle kaplayanlar" başlığıyla yayımlanan (29 Nisan 2017) yazısı şöyle:

Eleştiriye, yaptıkları yanlışları söylemeye tahammülleri yok. Tek amaçları var, karşı mahalledekilere kendilerini beğendirmek, onlardan yağdanlık hâlleri için onay almak ve birkaç kelimeyle olsun övgü dolu sözler işitmek. Bu olduğunda bir hafta ağızları kulaklarında koşuşturup duruyorlar mutlu şempanzeler gibi.
Pusu kuran bir zihniyet bu. Başkalarının arkasına sanki onlardanmış gibi saklanıp, sütre gerisinden ateş etmeyi alışkanlık hâline getirmişler. Ömürleri erketede geçmiş, rahat dönemlerde ortaya çıkmışlar. Başarısızlıkları nedeniyle tasfiye edildiklerinde ise kendilerini kapının önüne koyanlara diklenebilecek cesaretleri olmadığından, gözlerine kestirdikleri kişiler üzerinden, dolaylı ve kaçak yollardan hesaplaşmaya giden korkaklar onlar.
Lügatleri nefret sözcükleriyle dolu. Dilleri zımparalı. Bu nedenle kin ve öfkelerini kadifeyle kaplayarak gizlemeye çalışıyorlar.
Gazetecilik geçmişleri olmadığı ve teşkilattan talimatla bir yerlere atandıkları hâlde, yıllardır sektörün tozunu yutmuş, tırnaklarıyla kazıyarak bu meslekte kendini kanıtlamış insanları “kartel medyası artığı” diye tanımlayabilecek bir seviyesizlikteler. Kartel Medyası Artığı lafının alt okumasında emin olabilirsiniz ki Ermeniler için kullanılan o korkunç “Kılıç artığı” tanımının izleri vardır. Müktesebatları budur çünkü bu gizli ırkçıların. Akıllarınca aşağılamaya çalıştıkları o insanların, kartel medyasındaki mücadelelerini ayakta durma mücadelelerini anlayabilecek kapasitede değiller. Çünkü kendilerine altın tepside sunulan teşkilat garantili iş konforunun keyfini sürdürmektedirler.
Onlara göre AK Parti “İslamcı” bir partidir ve bizim gibi “seküler”lere yer yoktur. Alevilere, Hıristiyanlara da. Dil dökersiniz:
“AK Parti bir kitle partisidir, bizzat kurucusu Erdoğan tarafından Muhafazakâr Demokrat olarak tanımlanmıştır. İçinde her tür yaşam biçiminden, eğilimden, dinden insan bulunabilir. Ama AK Parti İslamiyetin dışlanmışlığına, ötekileştirilmesine, Müslümanların yaşam tarzının baskı altında tutulmasına izin vermez ve demokratik parlamenter sistemin gereği olarak da onların öğrenimde, kamuda, siyasi hayatta yerini almalarının önünü açar.”
Nafile, onlar ezber etmişlerdir bir kere kafalarına yerleşen dogmaları.
Kutlu Doğum Haftası FETÖ projesi dersin, zıplar.
Başkanlık sistemi dersin kıvranır, Hayır’ı ima eder.
FETÖ’yle mücadele dersin, hukuk ihlallerinden dem vurur.
Ekonomi dersin, “Uyuyan dev uyanacak ve çöküş başlayacak” diye yazar.
Eleştirirsin, “Senin eleştirmeye hakkın yok, dışarıdansın” diye atarlanır.
Adamın sakalına, mülayim çelebi hâline bakıp aldanırsınız, sinsice sırtınızdan hançerler.
Milletvekili yapılmamıştır kifayetsiz, nedense sana kızmıştır.
Vekil olmuşları da yanlarındadır ve paça hizasında hırlar koruma olarak.
Kovulduğu kurumda başarısızlığı dillere destandır ama başarı hikâyeleri anlatır masal gibi.
Neyse, bu kadar laf bile yazık onlara. Kelime israfı.
Bu yüzden bitiriyorum kerametinin sebebi kendilerinden menkul kişilere dair güzellemeyi.