Sağlık

Fruktoz üretim kotası Avrupa’da yasak, ABD azalttı, Türkiye'de arttı

Kronik hastalıkları salgına dönüştürdüğü belirlenen mısır şurubu Avrupa'da yasak, ABD'de azaltılmışken Türkiye'de üretimi artırıldı.

09 Şubat 2011 02:00

T24 - Gazozdan çikolataya dek pek çok üründe kullanılan mısır şurubu kronik hastalıkları salgına dönüştürdüğü, kanser, kalp, siroz, diyabet gibi çok sayıda hastalığa neden olduğu için Fransa, Hollanda ve İngiltere’de yasaklandı. En büyük üretici olan ABD’de de üretim kotası yüzde 10’dan yüzde 2’ye düşürüldü. Türkiye’de ise üretim kotası yüzde 10’dan 15’e çıkarıldı.

Dünyanın dördüncü şekerpancarı üreticisi olan Türkiye’de ton başına 250 dolar daha ucuz olan “mısır şurubu” üretmek için 2010’da 500 bin ton mısır ithal edildi. Şeker-İş Sendikası Başkanı Gök, üstelik bu mısırların genetiğinin değiştirilmiş olduğuna dikkat çekti. Mısır şurubu yalnızca tat verici olarak değil, raf ömrünü uzatmak için de kullanılıyor.

Uzmanlar, içeriğinde fruktoz olan mısır şurubu ile yapılan gıdaların, kronik hastalıkları salgına dönüştürdüğünü, kanser, kalp, siroz, diyabet gibi çok sayıda hastalığa neden olduğunu vurguladı. Nişasta bazlı şeker birçok ülkede yasaklanırken ABD’de ise üretim kotası yüzde 10’dan yüzde 2’ye düşürüldü.

Cumhuriyet gazetesinin haberine göre; nişasta bazlı şekerin (NBŞ) bazı AB ülkelerinde yasaklandığı halde Türkiye’de üretim kotasının yüzde 10’dan 15’e çıkarılması bilim insanlarını kaygılandırıyor. Dünyanın en büyük 4. şeker pancarı üreticisi olan ülkemizde ton başına 250-300 dolar daha ucuz olan “mısır şurubu” üretmek için 2010’da 500 bin ton mısır ithal edildiği belirtildi. Uzmanlar, içeriğinde fruktoz olan mısır şurubu ile yapılan gıdaların, kronik hastalıkları salgına dönüştürdüğü, kanser, kalp, siroz, diyabet gibi çok sayıda hastalığa neden olduğunu vurguladı.

Daha az maliyetle elde edilen ve gazozdan çikolataya dek pek çok üründe kullanıldığı belirtilen NBŞ Fransa, Hollanda ve İngiltere’de yasaklanıp en büyük üreticisi olan ABD’de ise üretim kotası yüzde 10’dan yüzde 2’ye düşürülürken ülkemizde üretim kotasının arttırılması yoğun tartışmalara neden oluyor.


NBŞ ile ilgili değerlendirmeleri özetle şöyle:

İsa Gök (Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı): Avrupa’da kişi başına NBŞ tüketimi 1-1.5 kilo, Türkiye’de ise 6 kilo civarında. Fransa, İngiltere, Hollanda, Almanya gibi ülkelerde de pancardan şeker elde ediliyor. 25 Avrupa ülkesi 1 milyon 200 bin ton NBŞ üretirken Türkiye tek başına 500 bin ton üretiyor. Bir tarafta GDO’lu mısır tüketip halkın sağlığını bozuyoruz diğer taraftan Türkiye’deki çiftçiyi değil, başka ülkeleri desteklemiş oluyoruz. Sendika olarak kotanın düşürülmesi için her yıl dava açıyoruz, mahkeme bizi haklı buluyor ama Bakanlar Kurulu kararı uygulamıyor. ‘Çocuklarınızı NBŞ’den uzak tutun’ adlı kampanya başlattık.

Kenan Demirkol (Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr.) : Fruktoz şişmanlığa, şişmanlık da başta kalp damar hastalığından kaynaklı inmeye ve birçok kronik hastalığa yol açıyor. Türkiye’de denetim yok. Piyasada kayıt dışı fruktoz var. Etiketlerde fruktoz oranları belirtilmiyor.

Dr. Yavuz Dizdar (İstanbul Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü): Nişasta bazlı şeker insan metabolizmasıyla uyumlu değil. Mısır şurubu elde edilen mısırın da GDO’lu mısır olma olasılığı yüksektir. Mısır şurubundan elde edilen yüksek fruktoz içerikli şeker, iç organlarda ve karın içinde yağlanmanın en önemli nedenlerinden birisidir. Yağlanma sonucu oluşan metabolik sendromla siroz, karaciğer kanseri, karaciğer rezeksiyonu (karaciğerin bir kısmının ameliyatla alınması) ve transplantasyonu gereken hasta sayısı da artmaktadır. Alkolik olmayan insanlarda da karaciğer yağlanması sık görülür oldu. Bu yağlanmayla diyabet ve kanser gelişmesi olasılığı artmakta.Türkiye İçecek Gıda Dernekleri Federasyonu üyesi İlknur Menlik ise Türkiye’de GDO’lu üretim olmadığını, fruktoz ve glikozun da tamamıyla yerli mısırdan elde edildiğini savundu.