Gündem

Fikret İlkiz'den Avukat Kavili'nin tutuklanmasına tepki: Bu karar savunmanın ve toplumsal vicdanın yarasıdır

Kavili, "Davayı sulandırmaya çalışmak" gerekçesiyle tutuklandı, 24 saat geçmedne tahliye edildi

06 Ekim 2018 10:07

Grup Yorum üyelerinin yargılandığı dava sırasında hakimin şikayeti üzerine gözaltına alınan avukatlardan Ömer Kavili 'kamu görevlilerine direnme' gerekçesiyle Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Kavili'nin tutuklanma gerekçeleri olarak "dosyada haklı çıkmaya, davayı sulandırmaya çalışmak" gösterildi. Kamuoyunda büyük tepki yaratan tutuklama kararı ve gerekçenin ardından 24 saat geçmeden Ömer Kavili tahliye edildi.

Avukat Fikret İkiz, dün yaşanan tutuklanmaya gösterilen gerekçelerin kabul edilemez olduğunu ifade ederek, "Tutuklama kararı savunmanın ve toplumsal vicdanın yarasıdır" dedi.

Mahkemelerin savunmasız yargılamaistediğini, avukat olmadan yargılama yapılarak ceza davalarının öylece bitirilmesini istediklerini söyleyen İkiz, "Kimse savunmadan ve avukatlardan korkmasın. Korkutmaya kalkmasın!" diyerek tepki gösterdi.

Avukat Kavili ile birlikte gözlatına alınan diğer avukat Nadide Özdemir ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. 

TIKLAYIN - Avukat Ömer Kavili'nin tutuklanma gerekçeleri: Dosyada haklı çıkmaya, davayı sulandırmaya çalışmak...

Avukat İlkiz'in konuya ilişkin kamuoyu açıklaması şöyle:

Avukat Ömer Kavili hakkında görevi yaptırmamak için direnme, kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret suçlamalarından dolayı tutuklama kararı verilmiştir.

Tutuklanan, savunmadır, avukatlardır. Mahkemeler savunmasız yargılama istiyor. Avukat olmadan yargılama yapılsın, ceza davaları öylece bitsin! Yeter ki; avukat olmasın.
Savunmaya göz dikmiş güçlerin tasvip ettiği ve onlar tarafından sınırları çizilmeye çalışılan hukukun, adaleti ve vicdanı yoktur…

Avukat tutuklamayı, savunmayı susturmayı çok seven şimdiki zamanın yargısında ortaya çıkan “tutuklama gerekçesi” acaba hangi kanuna uygundur?

Av. Ömer Kavili hakkında soruşturma Avukatlık Kanunu’na aykırıdır ve hakkında verilen tutuklama kararının gerekçesi kabul edilemez. Tutuklama kararının gerekçesinde avukatın amacının “kutsal savunma hakkı” olmadığı, “aksine ters psikoloji ile müvekkilini ve kendisini mağdur göstererek dosyada haklı çıkmaya çalıştığı”, “müdafisi olduğu davayı sulandırmaya çalıştığı” yazılıdır.

Şüpheli avukatın tüm bu eylemlerinin birlikte değerlendirmesinden ortaya çıkan sonuca göre; “...amacının halkın gözünde Yargının ve Mahkemelerin itibarsızlaştırılmak olduğu, adalete olan güveni sarsmayı amaçladığı, şüphelinin eylemlerinin haber niteliği taşıyarak toplumda infiale sebep olduğu” gerekçesine ek olarak “delillerin henüz toplanmamış olması, şüphelinin kaçma ve delilleri karartma ihtimalinin bulunması” göz önüne alınarak “tutuklanmasına” karar verilmiştir.

Hangi kanunda “sulandırmak”, hangi hukukta “ters psikoloji”, hangi mevzuatta kendisini “mağdur göstererek haklı çıkmak” avukat tutuklamanın gerekçesi olabilir?
 
Savunmayı temsil eden avukatların inandıkları hukuk; insan haklarına, adalete ve vicdanlarına dayalıdır. Bağımsızlıklarıyla ve savunmanın gücüyle herkes için ve her zaman için; insan haklarına dayalı hukuk yaratırlar.
 
Ancak ve ancak adaletin olduğu yerde hukuk; hukuktur. Avukatları hapsetseniz dahi, hapisliklerinden özgürlük ve herkes için adalet yaratırlar.
 
Tutuklama kararı savunmanın ve toplumsal vicdanın yarasıdır. Kimse savunmadan ve avukatlardan korkmasın. Korkutmaya kalkmasın!
 
Hukuka kanunlara ve vicdanlara sığmayan tutuklama gerekçesi ile aslında tutuklanan avukat değil; adalettir, adil yargılanma hakkının ta kendisidir.

Av.Fikret İlkiz
#BizimBaromuz