Medya

Fehmi Koru: Fenerbahçe'ye 'takım' denemez, kıskanıyorum Beşiktaş'ı

"Gökhan gibi bir değeri 'paragöz' diye sokağa bırakan..."

17 Mart 2017 13:27

Fehmi Koru*

Herhalde bugün hepimiz Beşiktaş gibi bir takımımız olduğu için övünebiliriz.

İyi bir Fenerbahçeli olarak hiç çekinmeden siyah/beyazlı rakiplerimizi tebrik ediyorum.

Bütün takım tek bir amaca yoğunlaşmıştı, içlerinden biri vahim bir hata yaptı, onun yokluğunu hissettirmemek için sahadaki herkes elinden geleni ardına koymadı.

Rakibe kök söktürmeyi fazlasıyla başardılar…

Beşiktaş takım.. Fenerbahçe ise kulüp..

Neden Beşiktaş son yıllarda olağanüstü başarılı da Fenerbahçe aynı dönemde nal topluyor?

Aradaki fark ne?

Soruya cevap aramak için uzman yazılarına göz attım, uzman görüşlerine kulak verdim; vardığım sonuç şu: Beşiktaş gerçek anlamda bir takım, Fenerbahçe ise değil…

Okuduğum yazılarda tek tek oyuncuların ismi geçiyordu ve teknik direktör Şenol Güneş de mutlaka anılıyordu. Beşiktaş Kulübü başkanının ismini bilmiyorsanız bugün de öğrenemezsiniz; kimsenin aklına onu da hatırlamak gelmiyordu…

Bundan dolayı Beşiktaş gerçek bir takım ve yine bundan dolayı Beşiktaş Başkanı Fikret Orman‘ı kutlamak gerekiyor.

Fenerbahçe söz konusu olduğunda ilk akla gelen kulüp başkanının ismi oysa… Takımı o oluşturuyor, teknik direktör/leri o seçiyor, büyük ihtimalle taktiği de o veriyor…

Bunların hiçbirini gerçekte o yapmıyor olsa bile.. öyle bilinmesinden fazlaca rahatsız olmadığı ortada.

‘Takım’ yok Fenerbahçe’de, kulüp var ve kulüp de..

Alex de Souza‘ya tahammül edemeyen.. taraftarın heykelini yaptığı yıldız futbolcunun futbol hayatına Fenerbahçe’de son verme hevesini kursağında bırakan.. Türk hocaları sıradan geçirdikten sonra yabancı hocaları da tek ayak üstünde tutan.. bir kulübe ‘takım’ denebilir mi?

Gökhan gibi bir değeri ‘paragöz’ diye sokağa bırakanı?

Kıskanıyorum Beşiktaş’ı…

Umarım başarının sebeplerini doğru değerlendirir ve o yolda devam ederler…

Biz herhalde daha uzun yıllar şampiyonluğu uzaktan gözlemeye devam edeceğiz.

Anlayamadığım şu: Fenerbahçe’de sorunun nereden kaynaklandığı belli; çözümün de nasıl elde edileceği… Taraftarlar kaybedilen her maçın sonunda artık hem sorunun sebebini hem de çözümü haykırıyorlar.

Çekinmeden.

Fenerbahçe’de ses yükseltmek cesaret işidir çünkü.

Sebep olan/olanlar bu durumu bilmez mi? Bilir elbette. Ancak böyle durumda hep olduğu üzere kendileri dışındakileri suçlamayı tercih ederler.

Kendileri için hep geçerli mazeretleri vardır: Kulübü on/lardan daha fazla seven mi vardır? Uğruna katlandıkları unutulacak şeyler midir? Kendi ceplerinden, yakınlarından alarak harcadıkları paralar.. İşleri güçlerine, çoluk çocuklarına ayırmaları gereken vakti kulüp faaliyetlerine ayırdığı da mı görülmüyor? Hem başka dallarda kulüp şampiyon oluyor ya…

Bunların hepsi doğrudur da.

Şikeyi, kumpası unutmayın

Kulüpler milyarlarca Euroluk bütçelere sahip olsalar ve birer ticarethane gibi yönetilseler de hukuki açıdan dernek statüsündeler. Derneğin üyeleri beğendikleri ve başında kalmasını istedikleri için o/onlar yönetiminde bulunuyorlar. İstemediklerini belirtseler.. belirtebilseler.. bir gün bile işbaşında kalamayacağı/kalamayacakları bilinmiyor mu?

Bilinmiyor demek.

O/onlar da bir gün yönetimi bırakacak elbet. Daha ehil eller ortaya çıkınca..

Daha ehil eller ortaya çıkmıyorsa bu durum onun/onların suçu mu?

Ayrıca.. Bir şeyi bu kadar çok seven.. onun için bu kadar çok şey yapmış olan.. herkesin kendisine borçlu bulunduğu kişi ve kişilerin birazcık kaprisli olmaya, birkaç sezoncuk başarısızlık getiren yanlış tercihlerde bulunmaya.. hakkı olmayacak mı?

Hem şike kumpasını da unutmamak gerekiyor.

Dayanışma yerine birbirimize mi düşeceğiz?

İyi günde kötü günde birliktelik böyle durumlar için geçerli olmayacak da ne zaman olacak?

Çare de bulunur canım.

Beşiktaş’ı süperligte şampiyonluğa, UEFA Avrupa Ligi‘nde çeyrek finale bir yerli hoca taşıdı; eh bizim de vaktiyle kendi çocuğumuz olan, bir ara kendilerine şans da tanıdığımız ve o şansı iyi kullandığından adı ön planda geçmeye başladığı için yolumuzu ayırdığımız hocalar var.. onlardan birine yeniden takımı teslim ederiz canım.

Gökhan ile Caner‘i yeniden takıma getirmeye kalkışmaması.. hangi maçta kimin yer alacağına tek başına karar vermemesi.. kulübün adıyla kendi adını eş-değerde sunmaması şartıyla elbette…

Taraftar nasıl olsa bekler.

Ali de henüz genç.

Burası Türkiye mi kardeşim.. Fenerbahçe..


* Bu yazı Fehmikoru.com'da yayınlanmıştır