Politika

Fehmi Koru: Darbe girişiminde Amerikan parmağı yoksa bu yazıların anlamı ne?

"Ne günlere geldik..."

27 Temmuz 2016 19:32

Fehmi Koru*

Dostlarla buluşmak üzere erkenden gittiğim restoranda, bir tanıdık “Amerikalılar kızıyor, ama kızmaya hakları yok” sözleriyle yanıma yaklaştı. Kısa bir girişten sonra da, “Aylar öncesinden Türkiye’de darbe beklediklerini, hatta istediklerini yazmışlar işte” dedi.

Akıllı telefonundan gönderdiği kupüre bakmadan “Wall Street Journal’dan mı?” diye sordum. Hayır, Washington Times gazetesindenmiş gönderdiği kupür…

Birkaç masa ötemizde iki Amerikalı, Türk dostlarıyla sohbeti koyulaştırmıştı.

Amerikalı dostlarımız, teknolojik ilerlemede ülkeleri önde gittiği halde, bugünün dünyasının darbelerin moda olduğu eski günlerden farklı olduğunu anlamakta zorlanıyorlar. İnternet ve akıllı telefonlar sayesinde, herkes, dünyanın başka yerlerinde neler olup bittiğinden haberdar şimdi.

O sayede de ABD’de bazı çevrelerin Türkiye’de askeri bir darbe beklentisi içerisinde olduğunu ve bunu gazete köşelerinde, televizyon ekranlarında ilân ettiklerini biliyoruz.

Ralph Peters adlı eski asker, 16 Temmuz günü, darbe girişimi başarısız olduğu anlaşılıp, Beyaz Saray ve ABD Dışişleri Bakanlığı adına yumuşak da olsa kınayıcı açıklamalar yapılmaya başlandığında, çıktığı Fox-TV ekranlarından, “Obama ile Kerry gâfil; Türkiye’deki darbe girişimi başarılı olmalıydı” yorumunu yaptı, sonra da“Türkiye’nin son umudu da öldü” makalesini yazdı.

Aynı kişi, 2005’ten bu yana, çizdiği ve Anadolu’nun büyük bir bölümünü Türkiye’den ayrılmış gösteren yeni Ortadoğu haritasıyla tanınıyor.

Fox televizyonu da –Türkiye’deki Fox-TV gibi– Rupert Murdoch’a ait.

Tanışımın akıllı telefonundan WhatsApp üzerinden kupürünü gönderdiği Washington Times’ta çıkan yazıGuy Taylor imzalı. Tarihi 7 Nisan 2016. Yani 15 Temmuz’dan yaklaşık üç ay önce.

Mr. Taylor, uyarılmasına rağmen, Türkiye’de darbenin eli kulağında olduğunu düşünerek yazmış makalesini.

Kendisini uyaran da, geçen dönem Meclis’te CHP sıralarında oturan, şimdilerde Washington’da bir düşünce üreten kuruluşta görevli Aykan Erdemir.

Herhalde “Ülkenizde darbe olursa başarıya ulaşır mı?” gibi bir soruya şu cevabı vermiş Erdemir: “Askeri yönetimle AK Parti arasında bir tercih yapmaları istenirse, insanlar, seçilmiş hükümetin, yani AKP’nin yanında yer alır…”

Öyle de olmadı mı?

Yine de “Rusya medyası Türkiye’de darbe dedikodusuyla dolup taşıyor” demekten kendini alamıyor Guy Taylor.

Bu da WSJ’dan Dion Nissenbaum

Wall Street Journal’de Dion Nissenbaum imzasıyla çıkan “Türkiye’de generaller yükselişte” başlıklıyazısından, darbeden iki ay önce, “Türkiye: Askeri darbe kapıda mı?” başlıklı bir rapor sayesinde haberdar oldum.

Peter Korzun imzalı rapordan…

Nissenbaum Washington’da ismi bilinen bir güvenlik uzmanı. Oradan bakınca, biraz da uzman sayılan bizden birileriyle konuşunca, “Generaller geliyor” sevincine kapılmış.

Bizden bir uzman, son zamanlarda ekranlardan hepimizi her gece aydınlatan Metin Gürcan, “Türk ordusu”demiş Nissenbaum’a, “Erdoğan’ı frenlemek, ona karşı denge ve denetim (check and balances) getirmek isteyebilecek tek güç…”

Wall Street Journal yazarı ilginç bir tespitte bulunuyor. Nissenbaum’a göre, Türk ordusunun etkisinin yeniden artması Cumhurbaşkanlığı yerleşkesine kadar tedirginliklere yol açmış…

Tedirginliğin sebebi?

“Generallerin Erdoğan’ı devirmek isteyebileceği tedirginliği bu” diyor.

Ne zaman ve nerede yazmış bunu: 17 Mayıs 2016’da; Wall Street Journal’de…

Söylemeye gerek var mı, bilmem, ama ben yine de kayda geçireyim: Nissenbaum’un yazısını yayımlayan Wall Street Journal gazetesi de, Fox-TV gibi, Rupert Murdoch’a ait.

Söze “Ekonomi berbat” diye başlıyorlar.

‘Stratejik Culture Foundation’dan Peter Korzun’un raporunda Türkiye’nin ekonomik durumunda bozulmalar başladığı daha girişte yer buluyor. Özel sektör borçları almış başını gidiyormuş… Turizm sektörü yere çakılmış… TL’nin değerini kaybetmesi her vatandaşın alım gücünü zayıflatmış…

Giriş, “Türkiye’de ekonomi bozulmadan darbe olmaz” diyenleri hazırlamak için…

Siyasetteki tıkanıklıklarda temel sorunu Cumhurbaşkanı Erdoğan olarak ilân ediyor Korzun. Ardından askerlerin ‘fren’ işlevine sözü getiriyor. Suriye’nin kuzeyinde tampon bölge kurulması, Suriye ve Irak’a asker gönderilmesi planlarına yüksek rütbeliler karşı çıkmış…

Bakın rapor nasıl son buluyor: “Türkiye bir dönüm noktasında. Zaman değişim zamanı. Aşağıya doğru gidiş bir biçimde durdurulmalı. Türk halkının önünde basit bir tercih duruyor: Ya çılgınlığı akılla ve hikmetle değiştirip barış ve refaha ulaşacaklar, ya da şimdi olduğu gibi aşağıya gidiş devam edecek ve iç-savaş ile yok oluşun dumanı içinde kaybolacaklar. Erdoğan’ın iktidarda olduğu bir ülkede gelecek yok gibi görünüyor…”

En darbeci Rubin

Aynı raporda görüşlerine yer verilen bir isim, vaktiyle Pentagon’da çalıştığı özellikle belirtilen, American Enterprise Institute’ten Michael Rubin.

Rubin, şu sıralarda, ABD ordusunun rütbelilerine dersler veriyor.

Şimdiye kadar alıntılar yaptığım Amerikalı kalemlerden çıkmış ‘darbe bekleyen’ yazıların en kıdemlisi ona ait. 24 Mart 2016 tarihinde –darbe girişiminden 4 ay önce– Newsweek dergisinde çıktı. Başlığından niyet dışa vuruyor: “Türkiye’de Erdoğan’a karşı bir darbe olacak mı?”

“Olur mu veya olabilir mi?” değil, “Olacak mı?”

En baştan, “Türkiye’de durum kötü ve daha da kötüye gidiyor” diyor Rubin ve anlatmaya ekonomiden başlıyor…

Yazının bir yerinde, denk düşürüp, şu soruyu ortaya atıyor: “Türk ordusu Erdoğan’ı devirir ve etrafındakileri parmaklıklar arkasına gönderirse, bunu başlarına bir şey gelmeden başarabilirler mi?”

Cevabı da hemen yapıştırıyor: “Evet.”

ABD seçimle meşgul olduğu için Obama yönetimi darbe yapanları azarlamaktan öte bir şey yapamazmış zaten…

Afakanlar bastı

Birbiri ardına bu zırvaları alıntılarken benim içimi afakanlar bastı.

Ne günlere geldik.

Dün Washington’da ABD savunma bakanı Ashton Carter ile birlikte basının karşısına çıkan Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, “Türkiye’deki darbe girişimi bir emekli Amerikalı generalin işi” haberini yalanladı. Dunford, ithamın odağındaki Gen. John Campbell’in dostu olduğunu söyledikten sonra, “O öyle bir şey yapmaz” dedi.

Gen. Campbell de, “Darbe girişimi sırasında ben New York’ta televizyoncu Geraldo Rivera ile bira içiyordum”açıklamasını yaptı.

Şimdi aldı mı beni bir merak:

Acaba başta Rupert Murdoch olmak üzere Ralph Peters, Guy Taylor, Dion Nissenbaum, Peter Korzun ve Michael Rubin bizdeki darbe girişimi sırasında ne yapıyorlardı?


Bu yazı fehmikoru.com'dan alınmıştır