Gündem

Fehmi Koru: Af ve yerel seçimde birlikte hareket etmek AK Parti ile MHP için sınav mıdır; yok canım

"Herkes karşı karşıya kalınan durum için 'sınav' dediği için ben de o sözcüğü kullandım"

25 Eylül 2018 16:01

Fehmi Koru*

‘Cumhur İttifakı’ adıyla 24 Haziran seçimi öncesinde oluşturulmuş ve MHP’nin desteğiyle AK Parti iktidarının devamını sağlamış olan birliktelik iki konuda sınavla karşı karşıya: Af ve yerel seçimler…

Konuyu ele alan herkes karşı karşıya kalınan durum için ’sınav’ dediği için ben de o sözcüğü kullandım.

Af konusu

MHP belli konulardaki hükümlüler dışında kalanlar için ‘af’ talebini TBMM’ye sundu. Bununla yaklaşık 163 bin kişinin cezaevlerinden bırakılması amaçlanıyor. Af edilmesi istenenler arasında ‘torbacı’ tabir edilen uyuşturucu madde satıcıları da var; buna karşılık devleti hedef alan suçlardan hüküm giymiş olanlar yok.

AK Parti ise, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın belirlediği ‘devlete karşı işlenen suçları devlet af edebilir, kişilere karşı işlenmiş suçları ise edemez’ ilkesinde ısrarlı.

‘Sınav’ denilen, MHP’nin herhangi bir mutabakat arayışına girmeden hazırladığı teklif Meclis gündemine girdiğinde AK Parti’nin izleyeceği yol… 24 Haziran öncesinden başlayarak ‘yol arkadaşı’ seçtiği MHP’nin teklifini geçersiz kılarsa AK Parti, ortağı, bunu, ittifakın sonu haline getirebilir.

Deneyimler, ‘af’ sözcüğünün telaffuz edilmesinin mutlaka sonuca ulaştığına işaret ediyor. Her dönemde böyle oldu. ‘Af’, 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında baş gösteren cezaevlerindeki aşırı yığılma sorunu için de iktidar açısından bir çözüm teşkil ediyor.

[Cezaevleri nüfusu 250 binin üzerinde, yatak sayısı ise bu rakamın hayli altında: 206 bin.]

Konuyu ilk dile getirdiğinde, MHP liderinin ağzından çıkan ‘‘aksi halde cezaevlerinde isyan çıkabilir’’ ihtimalini de göz ardı etmemek gerekiyor.

Ciddi bir sınav gibi görünüyor, MHP’nin kapsamını belirleyerek Meclis’e sunduğu af teklifi…

İttifakın devamını tehdit eden ikinci konu da en az ‘af’ kadar önemli.

Yerel seçimde ittifak

MHP mart ayı sonunda yapılacak yerel seçimde de yol arkadaşı AK Parti’den ‘Cumhur İttifakı’nın devam etmesini bekliyor. Henüz açıkça ifade edilmese de, istediği, son yerel seçimde MHP’li adaylar tarafından kazanılmış Adana, Mersin, Manisa, Isparta, Kars, Osmaniye, Karabük ve Bartın illerini önümüzdeki dönemde de elde tutmak… Bunun için de, AK Parti’nin MHP’nin ‘güçlü’ olduğu bu illerle pek çok ilçede aday çıkarmaması gerekiyor…

AK Parti ise, hiç değilse önemli isimleri aracılığıyla, bütün illlerde kendi adaylarıyla seçime katılma kararlılığında olduğunu duyurdu.

Farklı düşünüp MHP ile mutlaka anlaşılarak seçime girilmesinden yana açıklamalar yapan AK Parti yetkilisi de çıktı.

Hangi yaklaşım AK Parti’de hakim görüş haline gelebilir?

Bu sorunun bir genel, bir de özel cevabı var.

Genel cevap şu: ‘Cumhur İttifakı’ AK Parti tarafından bir zorunluluk üzerine kuruldu; iktidarı kaybetmeme zorunluluğu… İttifak oluşmadan seçime gitseydi, 24 Haziran’da sandıktan yenilerek çıkacak ve iktidarını da kaybedebilecekti AK Parti…

O tehlike hala bütünüyle geçmiş değil.

AK Parti İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyükşehir belediye başkanlıklarını kazanmak için MHP oylarını gözden çıkaramaz görünüyor. 16 Nisan 2017 referandumunda tam 17 büyükşehirde sandıktan ‘hayır’ oyları önde çıkmıştı. Yerel seçime ittifaksız gitme tehlikesini göze alamaz görünüyor AK Parti.

Özel cevap ise şu: Yerel seçimde ittifak için ilk akla gelen dışında da formüller bulmak mümkündür.

Benim aklıma birden fazla formül geliyor da biri şu: ‘Cumhur İttifakı’ yerel seçime iki ayrı parti olarak değil, tek bir parti gibiymiş gibi katılabilir; dolayısıyla MHP’nin ‘güçlü’ bilindiği yerlerde AK Parti ortağının belirleyeceği isimleri kendi listesinden aday gösterir…

[Af konusunda da basit bir çözüm var: MHP’nin ‘af’ ile muradı, sanki belli birkaç kişinin serbest bırakılması, diğerleri vitrin doldurmak için kullanılıyor gibi. MHP’nin serbest bırakılmasını istediklerini kapsayacak daha dar kapsamlı bir ‘af’ üzerinde mutabakat sorunu çözebilir.]

İki parti, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin hamleleriyle, birlikte hareket etmenin yararlarını sandıkta yaşayarak gördü; sorunlara yaklaşım konusunda da AK Parti MHP’ye bayağı yakınlaştı. Farklı görünen konularda ortak bir çıkış yolu bulunması sanıldığından çok daha kolay olabilir; af ise af, yerel seçimde ortak hareket etmeyse ortak hareket yönünde mutabakat sağlanabilir…

Her şey bir tarafa şu gerçeğin artık görülmesi şart: Türkiye’de siyaseti bir süreden beri attığı adımlarla belirleyen siyasi parti MHP’dir ve AK Parti bugüne kadar MHP’nin kendisine sunduğu kolaylıklar sayesinde kaybedebilecek duruma geldiği halde siyasette kazandığının farkındadır.

Değilse, ortağı bu gerçeği kendisine hatırlatacaktır.

Partilerin tabanları da -hiç değilse büyük bölümüyle- tavanda ulaşılan mutabakata uymaya hazır görüntüsünü veriyor.

MHP ile AK Parti’nin karşı karşıya bulundukları durum için ben de ’sınav’ sözcüğünü kullandım; ancak ortada o sözcüğü akla düşürecek ciddiyette bir sınav olmadığını da biliyorum.

Af da çıkar, ‘Cumhur İttifakı’ yerel seçimde de devam eder…"


*Bu yazı fehmikoru.com'dan alınmıştır.