Sağlık

"Fazla şeker belleği bozuyor"

"Sağlıklı bildiğimiz pek çok besinde şeker bulunuyor"

14 Ağustos 2017 10:30

Hürriyet yazarı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, fazla şekerin belleği bozduğunu söyledi. Şekerin, kolay alışılabilen ancak çok zararlı olduğunu dile getiren Müftüoğlu, severek yediğimiz ve sağlıklı bildiğimiz pek çok besinin içinde şeker bulunduğunu ancak farkında olunmadığını ifade etti.

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu'nun Hürriyet'te "Fazla şeker belleği bozar" başlığıyla (14 Ağustos 2017) yayımlanan yazısı şöyle:

Şeker toksik! Şeker zehir! Tamam ama çok da lezzetli. Üstelik bağımlılık yapma gücü bile var. Ve zaten bu nedenle de şekerden kaçmak öyle kolayca başarılabilecek bir iş değil. Dikkatli ve daima ‘uyanık olmanız’ lazım.

"Uyanık olma” deyimini özellikle kullandım. Nedeni şu: Şeker yalnızca “kolay kandıran” ve “kolay alışılan” değil, her taşın altından da çıkabilen bir besin. Ne ki kontrolsüz şeker tüketiminin yol açabileceği sağlık arızalarına da her gün bir yenisi ekleniyor. Onun gramını tüketirken bile “kılı kırk yarmak” gerekiyor. Gelelim detaylara…

Ne kadar şekere izin var?

Bir adet küp şeker ya da tepeleme bir çay kaşığı kadar toz şeker yaklaşık 20 kalori civarında enerji kazandırıyor. Bu durumda günde beş bardak çay içen, çayına bir küp şeker veya bir çay kaşığı toz şeker ekleyen biri 100 kalori civarında boş enerjiyi bedenine indiriveriyor. Diğer taraftan şekersiz zannederek yiyip içilen şeylerin çoğu da “gizlenmiş şeker” içerebiliyor. Marketten aldığınız ketçap, hazır domates çorbası vs.de bile şeker var! Bitmedi! Severek yediğimiz ve sağlıklı bildiğimiz pek çok besin de şeker ihtiva ediyor.

Bir muzda 3, elmada 4, armutta 5, mangoda 6 küp şekere eşdeğer kalori içeren meyve şekeri yani früktoz var dersem ne demek istediğimi kolayca anlayacaksınız. Özeti şu: Şeker tehlikeli. Fazlası çok daha tehlikeli. Ondan uzak durmak, günlük şeker tüketimimizi sınırlayıp minimuma indirmek zorundayız. Günlük enerji ihtiyacı karşılanırken yetişkin bir erkeğin en çok 150, kadının en fazla 100 kalori kadar enerjiyi şekerden kazanmasına izin var. Bu da erkekler için 40, kadınlar için 25-30 gram şekere izin verilebildiği anlamına geliyor. Yeni haber şu: Bilimsel veriler şekerin fazlasının beyne zarar verdiğini söylüyor.

İngiltere’de yapılan yeni bir çalışmanın sonuçları geçtiğimiz hafta yayınlandı. O çalışma da fazla şekerin bellek düşmanı olduğu net ve açık olarak gösterdi. Çayınıza, kahvenize şeker eklerken, “bir kereden bir şey olmaz” deyip pastaları, çikolataları, şekerlemeleri yerken lütfen bir kez daha düşünün. (Not: Rakamsal değerler yuvarlanarak belirtilmiştir.)

Okur sorusu

Koenzim Q10 hangi besinlerde var?

- Sakatat grubu

- Kırmızı et

- Yumurta

- Susam tohumu

- Ispanak

- Karnabahar

- Çilek

- Portakal

Okur sorusu

Mutsuzluk eşittir depresyon mu?

Mutsuzluk hoş olmayan bir duygu. Depresyon ise bir duygu durum bozukluğu ve mühim bir sağlık sorunu. Depresyonun varlığından söz edebilmek için de bir “mutsuzluk hali” az ya da çok ama mutlaka olmalı. Ama yine de birine “siz depresyondasınız” diyebilmeniz için onda sadece bir “mutsuzluk hali” bulmanız yetmiyor, o mutsuzluğa eşlik eden başka işaretlerin de olması gerekiyor. O işaretlerin neler olduklarını yandaki kutuda özetledim. Diğer taraftan mutsuz olmasanız bile “haz alamama” durumunda olmanız da mühim bir depresyon işareti olarak kabul ediliyor.

Kısa bilgi

Depresyon davetçileri

- Tiroid bezi tembelliği (hipotiroidi)

- Demir, B12, D vitamini, Omega-3 eksikliği

- Menopoz

- Ağır, ilerlemiş organ yetmezlikleri

- Alkol bağımlılığı

- İlaçlar (beta blokerler, doğum kontrol hapları…)

Hatırlatma

Depresyonun 10 mühim işareti

- Mutsuzluk, karamsarlık, çökkünlük hali.

- Haz alamama, ilgisizlik ve isteksizlik durumu.

- Uyku düzeninin bozulması.

- İştah artışı ya da azalması.

- Konsantrasyonun bozulması.

- Enerjisizlik, bitkinlik, halsizlik duygusu.

- Hareket etmeye direnç ya da aşırı bir hareketsizlik hali.

- Kendini dengesiz hissetme, suçlama, güven duymama.

- Unutkanlık eğilimi.

- İntihar düşüncesi.

Hatırlatma

Bu altılı çok önemli

Sağlıklı kalabilmemiz için “elzem” yani “lüzumlu” ya da “olmazsa olmaz!” bazı besin unsurları var. Onları yiyip içtiklerimizle düzenli bir şekilde kazanmamız lazım. Ne var ki “YENİ HAYAT!” ve onun dayattığı “MODERN BESLENME TARZI” bizi onlardan, onları bizden uzaklaştırdı. Besinlerimizde “o yaşamsal gıda unsurları” çok ama çok azaldı.  İşte o “yaşamsal” yani “hayati” elzem besinsel ihtiyaçları bilmemiz ve bir şekilde düzenli biçimde temin etmemiz, ekonomik imkanınız varsa da “besin desteği” olarak “takviye” şeklinde kazanabilmemiz lazım.

İşte o mühim altı oyuncu

- Omega-3

- Probiyotik bakteriler

- D vitamini

- B12 vitamini

- Kolajen

- CoQ10

Aklınızda olsun, kalsiyum hapı kullanıyorsanız...

- Kalsiyum sitrat ve kalsiyum glisinat tuzlarını tercih edin.

- Birlikte D3 ve K2 vitamini de alın.

- Dozu abartmayın, özel haller dışında 600 mg ile yetinin.

- Kalsiyum zengini besinleri (peynir, yoğurt, lahana, badem) asla ihmal etmeyin.

- Kalsiyum takviyesini akşam yutmayı tercih edin, uykuya destek olur.

Bir tavsiye

Karaciğeriniz yağlı ise...

- Her gün mutlaka yürüyün.

- Alkole sınır koyun.

- Fazla kilolarınızı verin.

- Meyve tüketiminizi azaltın.

- Şeker ve una mesafeli kalın.

- Tatlılardan uzak durun.

- Enginar ve meryemana bitkisi özlerinden (silimarin) yararlanın.