Ekonomi

Eski SPK Başkanı: BDDK ve SPK, Bank Asya'yı batırmaya yönelik söylemlerin önüne geçmeli

Eski SPK Başkanı Doğan Cansızlar'a göre Fitch ve Moody’s ile ilişkilerin kesilmesi faizi yükseltmekten öteye gitmez

17 Eylül 2014 13:15

Eski SPK başkanı Doğan Cansızlar, Fethullah Gülen cemaati bünyesinde görülen ve  "devlet eliyle batırılmaya çalışılıyor" tartışmalarına yol açan Bank Asya krizine ilişkin, BDDK ve SPK’nın bağımsız olduğunu, bu kuruluşların bankayı batırmaya yönelik yayın ve söylemlere karşı harekete geçmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Fitch ve Moody’s ile ilişik kesme önerisi için ise “Yabancı fonlara borçlanma faizlerini artırmaktan öteye gitmez” dedi.

Zaman'dan Koray Tekin'in haberine göre, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) eski Başkanı Doğan Cansızlar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Katar dönüşü kredi derecelendirme kuruluşları, Bank Asya ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’yla ilgili açıklamalarını değerlendirdi. Erdoğan’ın BDDK’yı ‘Bank Asya ile ilgili karar almaya davet etmesi, aksi halde ‘sorumlu olacağı’ sözlerini yorumlayan Cansızlar, “BDDK ve SPK bağımsız idari kuruluşlar. Bankacılık sektörüyle ilgili olarak BDDK incelemesini yapar, eğer hukuka aykırı bir durum varsa gereğini bağımsız bir şekilde yerine getirir. SPK da aynı şekilde. Halka açık şirketle ilgili bir dedikodu varsa piyasada bunu inceler ve sonuçta olumsuz bir şey çıkıyorsa gereğini yapar.” dedi.

"Bank Asya’yı batırma girişimleri"ne karşı BDDK’nın suskun kaldığını belirten Doğan Cansızlar, medyada banka aleyhinde çıkan söylemlerin açık bir suç teşkil ettiğine dikkat çekti. Cansızlar şunları söyledi: “Borsa’da Bank Asya’nın sırası kapatıldı, daha sonra da açıldı. Ama bu noktaya gelinceye kadar gerek siyasi platformda, gerekse medyada, sosyal medyada sürekli olarak bu banka aleyhine birtakım yazılar ve söylemler oldu. Bu söylemlerin olmaması gerekirdi. Bunları hep söylüyoruz. Bunlar suç teşkil ediyor. Özellikle halka açık bir şirket, hele hele bir banka ise bu çok daha hassas davranmak gerekirdi. Hem siyasi platformda yapılan söylemler, verilen beyanatlar hem de sosyal medyada söylenen birtakım dedikodular. Bunun için de SPK’nın, BDDK’nın bir an önce inceleyip, sonucu ilan etmelerinde büyük yarar vardır. Bu yapılmadı. Ama ne oldu, bir ülkede bir banka neredeyse siyasi söylemlerle birlikte batırılmaya çalışıldı ki bu çok yanlış bir şey. Kendi elinizle batırmaya hiçbir zaman hakkınız olamaz. Bugüne kadar Bank Asya’yla ilgili yapılan tüm söylemler karşısında ilgili, yetkili kuruluşlar niye suskun kaldı? Niye sırası kapatıldı Bank Asya’nın, niye açıldı? Bunların gerekçeli bir şekilde izah edilmesi lazım.”

 

'Fitch ve Moody’s’i kovmak faizi yükseltmekten öteye gitmez'

 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Başbakana söylerim, Fitch ve Moody’s’le ilişkilerimizi keseriz.” açıklamasını da değerlendiren Cansızlar, “Bunlarla ilişkimizi keseriz, Standard&Poor’s’ta (S&P) olduğu gibi atarız.” demenin, dış borçlanma faizini artırmaktan öte hiçbir anlam ifade etmediğini dile getirdi. Cansızlar, “Bu söylem hiçbir şeyi değiştirmiyor. S&P’yi attık da ne oldu? S&P hâlâ rapor yazmaya devam ediyor. Kim veriyor bunun parasını? Bize dışarıdan borç para verecek insanlar veriyor. Ülke olarak yurtdışından dış finansmana ihtiyacınız varsa söylemlerinizi biraz daha makul seviyelerde tutmanızda yarar var. Aksi halde risk primini yani faizi yükseltmekten öteye gitmez diye düşünüyorum.” dedi.

Doğan Cansızlar, kredi derecelendirme şirketlerinin asıl  fonksiyonunun, uluslararası bir kuruluştan borç almak istediğinde, ödenecek veya talep edilecek faizin ne olacağına dair not verdiğini anlattı. Cansızlar, “Eğer sizin AAA notunuz varsa, faiz oranı çok düşük olur. Ama bunun altında bir derece not varsa faiz oranınız yükselir. Derecelendirme kuruluşlarının asli fonksiyonu bu.” dedi. Kredi derecelendirme kuruluşlarından, ücreti Hazine Müsteşarlığı tarafından ödenmek kaydıyla not talep edildiğine dikkat çeken Cansızlar şunları söyledi: “Bunlardan S&P’nin sözleşmesini iptal ettik hatırlarsanız, istenildiği gibi rapor vermediği için. Ama Fitch ve Moody’s halen devam ediyor. Bunlar iyi not verdikleri zaman herkes hayatından memnun gözüküyor. Bunların iyi not vermesiyle daha az faiz, uluslararası alanlarda daha iyi borçlanma imkanı nedeniyle herkes hayatından memnun oluyor. Ama olumsuz bir not ortaya çıktığında herkes feryat etmeye başlıyor. Bu iki kuruluşun da ‘sözleşmesini feshederiz, ilişiğimizi keseriz’ deniyorsa... yurtdışından senin borçlanman gereken fonlar hangi faiz düzeyinde sana borç vereceğini tescil için bunu kendileri de yaptırırlar. Değişen bir şey olmaz.”