Gündem

Eski milletvekili Emrehan Halıcı: Tutanak tutulurken hile yapılıyorsa bunu bilişimle önlemek mümkün değil

"Şu anki düzenleme, seçim sonuçlarının güvenliği açısından bir sıkıntı yaratmaz"

18 Mart 2018 16:43

Türkiye Zeka Vakfı Başkanı, CHP ve DSP dönemi eski milletvekili, bilişimci Emrehan Halıcı, 2019 yılında yapılacak üç seçim öncesinde başlayan seçim güvenliği tartışmasında 16 Nisan 2017 referandumunda  hedefin odağındaki Yüksek Seçim Kurulu (YSK)‘na sahip çıktı ve insandan kaynaklanan hatalara dikkat çekti. Halıcı, "Tutanak tutulurken eğer insani bir şekilde hata yapılıyorsa, bir hile yapılıyorsa bunu bilişimle önlemek mümkün değil" dedi. 

“YSK’nin bilişimle attığı adımları ben takdirle karşılıyorum. Onların daha da yüreklendirilmesi lazım. Yapılması gereken şeyler var” diyen Halıcı, sandık sonuç tutanaklarının tutulma sırasındaki işlemin önemine dikkat çekti. “Tutanak tutulurken eğer insani bir şekilde hata yapılıyorsa, bir hile yapılıyor,  zorlama yapılıyor ise bir partinin orada hiçbir görevlisi yoksa ve diğerleri kendi aralarından bir anlaşma yapılıyorsa bir hile yapıyorsa bunu bilişimle önlemek mümkün değil Halıcı, “Sandık sonuç tutanağı orada yanlış tutulduysa bilişime de yanlış olarak geçecektir” diye konuştu.

Bilişim, müzik, siyaset, zeka alanlarında uğraşılarıyla bilinen, Bülent Ecevit hükümeti ve  CHP’nin eski milletvekili Emrehan Halıcı T24’e erken başlayan seçim güvenliği tartışmalarını ve YSK’ya dönük ‘kuşkuları’ ilişkin sorularını yanıtladı ve şu değerlendirmeleri yaptı:

“Şu anki düzenleme, seçim güvenliği, seçim sonuçlarının güvenliği açısından bir sıkıntı yaratmaz”

Şu anki düzenlemenin, seçim güvenliği seçim sonuçlarının güvenliği açısından bir sıkıntı yaratacağını düşünmüyorum. Yüksek Seçim Kurulu (YSK)’nın 2011 yılından itibaren benim hem şahsi hem de o zaman CHP olarak yaptığımız bilişim açısından yaptığımız müracatlardan sonra adımlar attı.
Bunu hem partilerin hem de kamuoyunun görmesi gerekir. Daha önceki seçimlerde özellikle sandıklarını oluşturulması seçmen listelerin hazırlanması konusunda çok ciddi kuşkular ortaya atılmıştı.

Örneğin ölü insanların seçmen olarak kaydedilmesi, hayali insanların seçmen olarak kaydedilmesi gibi. Bu seçimlerin üzerine gölge düşüyordu. Ben bunun çok kolay bir yolla hem partiler hem de vatandaşlar tarafından kontrol edilebileceği bir uygulama yapılması gerektiğini ortaya koydum. YSK,  Kanun ve yönetmeliklere gereği bunu o zaman vatandaşa açamıyordu.

“CHP olarak 2011 seçimlerinden önce  yenilik yapmıştık”

Seçmen bilgileri siyasi partilerle paylaşıldığı için biz bir yenilik yapmıştık. Seçim güvenliğini ciddiye alan herkes kendi bilgilerini kontrol etsin dedik. Biz bir bilgisayar çalışması yaptık, hem bu cihazlar hem de internet üzerinden insanlar bilgilerini kontrol etsinler diye bu imkanı sağladık. Daha önce seçmen listeleri muhtarlıklarda askıya çıkıyordu, listeler de insanın kendi ismini bulması kolay değil, hele bir yakının ismini araması hemen hemen imkansız gibi bir haldeydi. Kimse Teknolojinin bu kadar yaygınlaştığı ortamda insanların evindeki bilgisayarlardan kendi sandık hem de seçmen bilgilerini kontrol etmesi gerekir. YSK bunu yapmadığı için biz yapıyoruz dedik bunu vatandaşlarımıza duyurduk.

O zaman mevzuat YSK’nin bunu vatandaşlarla paylaşması mümkün değildi. Bizzat ben bu öneriyi  götürdüğüm  zaman YSK’den  olumlu yaklaşımlar gördük  ve onlar keşke  düzenleme  yapılsa biz de bunu paylaşmak isteriz dediler. Biz bunu vatandaşlarımıza yayınladık ve onlar da kendilerini kontrol ettiler. Burada kritik şey şu, kendini kontrol ediyor ama bir başkasıyla ilgili endişeye düşüyor. Acaba,  benim evimde başka biri yaşamadığı halde orada görünüyor mu?  Benim yakınım burada oturduğu halde listelerde ismi var mı? Yok mu?

“Aynı binada diğer seçmenlerin kim olduğu konusunda çalışma yaptım; uzun yıllar yargılandım”

Bu reform niteliğinde bir değişikliktir bunu da kendi partimi ikna ederek ilk defa kendisini değil, kendi oturduğu dairede ki diğer seçmenlerin de kimler olduğunu görsün, bir hata bir eksiklik varsa gitsin müracaat etsin. Bu kabul gördü ve biz uygulamayı bir duyuruyla bunu 2011 seçimlerinden önce yaptık.
Bunu kullandılar ve insanlar artık oturdukları dairede oğlu, kızı varsa onların da bilgilerini gördüler. Hatalı bir şey varsa gidip düzelttiler. Benim raporumda da var,  bu seçim öncesi çalışmalar, biz bunu yapınca maalesef bundan kim rahatsız olduysa şikayet ettiler ve ben dava edildim. Uzun yıllar yargılandım sonuçta beraat ettim. YSK aynı uygulamayı tüm kamuoyuna açıklar hale geldi.
Benim 2011 yılında yaptığım ve yargılandığım dava daha sonra YSK tarafından uygulanır hale geldi.  Bu seçmen listelerini güvenirliği açısından çok önemli bir adımdır. Bir suçlama yaparken elinizde gösterebileceğiniz somut kanıtlar olması gerekir. Hata yine yapılabilir iyi niyetli hata ya da kötü niyetli hatalar olabilir.

“Diş macunundan çıkan geri dönmez, ben şeffaflığın başladığını biliyorum”

Ama şu anki,  yaklaşım eğer önümüzdeki günlerde bir değişiklik olmadığı takdirde herhangi bir yerde bir şüpheniz varsa, bilginin olduğu yerde, bilgiye erişimin olduğu yerde hata yapmak mümkün olmaz. Yeter ki o bilgiyi insanlar kullansınlar, denetlesinler ve geri bildirimde bulunsunlar. Dolayısıyla diş macunundan çıkan şey geri dönmez. Bu konuda ben şeffaflığın başladığını biliyorum ve başlatanlardan biriyim ne mutlu ki?
Bundan sonra olsa olsa şu olur, biz bu bilgileri partilerle paylaşmayacağız denirse bu konuda kuşku ve soru işareti yapmak gerekir. Dolayısıyla şu anda ortaya atılan tartışmaları çok yanlış ve gereksiz buluyorum.

“İki tarafta yüzde 50’ye yakın, şimdiden kaybedeceğiz diye bunu şimdiden söylerseniz belki karşı taraf kaybederse ..”  

Ne iktidarın ne muhalefetin bunu yapması doğru değil. Çünkü kritik nokta şudur önümüzdeki seçim kritik bir secim önemli bir seçim çünkü iki tarafta yüzde 50’ye yakın. Böyle çok partinin birbiriyle yarıştığı durumdan ziyade cumhurbaşkanlığı adaylığında sonuçta iki isim kalacak bu açıdan kritik.
Şu anda kimin kazanıp kazanmayacağı belli değil. Ortaya atılan kuşkular yarın kaybedileceğini düşürdüğünüz bir ekip kazanabilir ya da tersi olabilir. Kaybeden herkesin bu bahanenin arkasına sığınabilme olanaklarını açık olması demokrasi açısından büyük bir problemdir.

Kendisini kaybedecekmiş gibi hissedenlerin şu anda böyle bir yaklaşımda bulunması hem onların yanında bulunanların motivasyonu kendilerine oy verecek insanların motivasyonunu çok düşüren bir tablo yaratır,  şimdiden kaybedeceğiz diye bunu şimdiden söylerseniz belki karşı taraf kaybederse  belki onların sesi çok daha fazla çıkacak ve  belki çok büyük bir şaibe yaratılacak. Kimin kazanıp kaybedeceği belli olmadığı için yapılacak şey şimdiden hem tedbir almak hem de vatandaşı rahatlatmaktır.

“YSK’nin bilişimle attığı adımları ben takdirle karşılıyorum. Onların  daha da yüreklendirilmesi lazım”

Son günlerde ben eşten dosttan o kadar çok telefon alıyorum ki; benim şu anki rahatlatıcı olan konuşmamadan rahatsız olana kendi dostlarım da var.  Özellikle muhalefete mensup  arkadaşlarımdan. İnsanların şu an bu uygulamaları kullanması lazım, devlet bazı adımlar atıyor, önemli gelişmeler oluyor. YSK’nin bilişimle attığı adımları ben takdirle karşılıyorum.  Onları daha da yüreklendirilmesi lazım. Daha da yapılması gereken şeyler var.

“Siyasi partiler seçmen listelerinin doğru oluşması konusunda kontrollerinizi yapın diye elele verebilirler”

Seçim güvenliği ile ilgili insani olarak alınması gereken önlemler son derece önemlidir. Seçmen listesi kontroller hem partilerin örgütleri tarafından hem de bizzat vatandaşlar tarafından kontrol edilmelidir. Ortaya çıkabilecek kuşkuları ortadan kaldırmak için tüm partiler el ele vererek basın da bunu destekleyerek kendi kontrolünü yapın, eşinizin dostunuzun kontrolünü yapın gibi bir kampanya ile bir seçmen listelerini doğru oluşmasını seçmen listeleri oluştuktan sonra burada artık hata  olmadığını partilerin kabul etmeleri  şu an beklentim budur.

Acaba seçim sonuçları YSK’nin o bilişim uygulaması neticesinde bir değişikliğe uğruyor mu, geçenini bir saatinde öbür tarafa yazılıyor mu, bilgisayar sistemine kadar güvenilebilir gibi sorular var.  Aslında bu konuda da önemli bir adım atıldı. Şahsen ben çok uğraştığım konuydu bunu partim de kabul etti  öncelikle  duyduğum memnuniyeti dile getireyim.
Biz YSK’den siyasi partilere seçim datalarının öyle sonuçları değil de sandık sandık gelmesi konusunda bir müraacatta bulunduk. YSK’ya biz dedik ki, siyasi partiler de benzer sistemi kendi merkezlerinden oluştursun aynı işlemi sizinkine benzer operasyonu kendileri de yapsınlar. Kendi yaptıkları ile sizinkileri karşılaştırsınlar. Bir yerde sorun var ise tespit etsinler dedik. Bunu da YSK tarafından takdirle karşılamak gerekir. YSK, kullanmak isteyen tüm partilere seçim datasını anında vermeye başladı. Biz o kontrolleri de biz parti içinde kendimiz yapmaya başladık.

Ancak burada da çok önemli bir kritik nokta var. Vatandaşların aklına YSK’den bu bilgiler partiye gelir ama parti kontrolleri yeterince yapabilir mi? Bu konuda bir adım atılmasını istedim. Seçim güvenliği  açısından biz YSK’den gelen tüm seçim sonuçlarını sandık bazında  bütün  vatandaşlara açıyoruz.  Seçim gecesi bu kontrolü yapsınlar kendi sandık sonuçlarını bizim yayınlayacağımız YSK sonuçları ile karşılaştırsınlar, eğer bir yerde hata varsa, herkesin kendi sandık sonucunu asılan sonuçta görme hakkı var.

“ Türkiye’de 170 bin civarında sandık var, sonuç tutanakları insan bazda yapılıyor”

Bilişimle ilgili alanlarda,  herkesin kafası burada karışıyor, burada sandık sonuç tutanağı var. Türkiye’de 170 bin civarında sandık var. Bu andık sonuç tutanakları insan bazında yapılıyor. İnsanlar orada oturuyor, parti temsilcileri,  vatandaşlar da bakabiliyor, A partisi, B Partisi sayılıyor ve bir tutanak tutuluyor. Tutanak tutulurken eğer insani bir şekilde hata yapılıyorsa, bir hile yapılıyor,  zorlama yapılıyor ise bir partinin orada hiçbir görevlisi yoksa ve diğerleri kendi aralarından bir anlaşma yapılıyorsa bunu bilişimle önlemek mümkün değil.

“ Sandık sonuç tutanağı yanlış tutulduysa bilişime de yanlış geçecektir”

Eğer orada sandık sonuç tutanağı orada yanlış tutulduysa bilişime de yanlış olarak geçecektir. Şu an herkesin kafasında kuşku duyduğu ve kafalarını yanlış yere yönlendikleri konu bu.
Eğer sandık sonuç tutanağı 150 olarak yazıldığı halde bu sonradan bilgisayara 15 diye aktarılıyorsa yazılımla bir oynama yapılarak değiştiriliyor korkusuna karşı söylüyorum.  Şimdiye kadar böyle bir vaka ile karşılaşılmadı. Ufak tefek kabilinden  kabul edilebilir hatalar oldu. Ancak sandık sonuçlarının hepsi YSK sitesinde bulunuyor.