Gündem

Erdoğan'dan iş dünyasına: Aranızdaki FETÖ'cüleri ifşa edin!

"Bu işin sonu nereye varırsa varsın; 10 bin, 50 bin, 100 bin, 200 bin... Bütün FETÖ'cüleri temizleyeceğiz"

10 Ağustos 2016 17:36

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "17-25 Aralık darbe girişimi sonrasında gösterdiğim net duruşun önemi ancak 15 Temmuz’da silahlı darbeye teşebbüs edildiğinde anlaşıldı. Eş dost ahbap bile bizi anlamamıştı" dedi. Erdoğan, "Bu millet hiçbir şeyden kaçmaz ama darbeciler kaçtılar, biz de kovalıyoruz; bunu da bir intikam hırsıyla yapmıyoruz" diye konuştu. Erdoğan iş dünyasına seslenerek, "FETÖ’nün tüm dünya için bir tehdit olduğunu anlatmanızdır. Hatta o camiadan dostlarınız olabilir, arkadaşlarınız olabilir. Ben diyorum ki, bunu da ifşa etmeniz lazım" çağrısı yaptı.

"FETÖ’yü Silahlı Kuvvetleriyle, yargısıyla bürokrasiden nasıl kazıyorsak, iş dünyasından da temizlememiz lazım" diyen Erdoğan, "Bazıları akıl veriyor, Batı’dan. 'Binlerce insanı atıyorsunuz, bu bizi endişeye sevk ediyor.' Kendileri bunu çok çok farklı yaptılar. Doğu Almanya var. 10 bin, 50 bin, 100 bin, 200 bin, biz bunu yapacağız" diye konuştu.

"Finans sektöründe bazı engellemelerin olduğuna dair bilgi edindim" diyen Erdoğan, "Zaten milletin parasıyla çalışıyorsunuz, böyle bir dönemde kalkıp da bu ülkede yatırımcımızın önünü açmaz, onu daha da daraltır, hemen basit bir olayda geriye çağırma gibi bir anlayışın içine girerse kusura bakmayın ben bunu ihanet diye değerlendiririm" ifadelerini kullandı. Erdoğan, bankaların faiz oranları ve kredi politikalarını da eleştirerek, "Hep söylüyorum, sadece faiz oranları konusunda bankacılarla benim aramda anlaşmazlığımız var. Hele bu dönemde. Kardeşim, sürümden kazanacaksınız" dedi. Erdoğan, "Ülkemizin bu döneminde kredi vermekten imtina etmek şöyle dursun, uyduruk bahanelerle kredileri çağıran bankalara kendilerine yeni bir saf seçmişlerdir" diye konuştu. 

TİM üyeleriyle iştişare toplantısında konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Bu gazi mekana hoş geldiniz. Bugün aynı zamanda 10 Ağustos 2014’te yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci yıldönümü. Bu vesileyle milletime bu seçime gösterdikleri teveccüh için teşekkür ediyorum. 10 Ağustos 2014’te yüzde 52’lik oy oranıyla şahsımı bu göreve layık gören milletime şükranlarımı sunuyorum. Seçim sonuçlarının belli olmasından sonra tüm Türkiye’nin cumhurbaşkanı olarak anayasanın verdiği yetkileri ülkemin ve milletimin çıkarları doğrultusunda sonuna kadar kullanmaktan asla çekinmedim. Gerektiğinde Bakanlar Kurulu’nu toparladın, 7 Haziran’dan sonra seçim kararı aldım, tavrımı ortaya koymaktan asla geri durmadım. Hiçbir zaman kim ne der diye düşünmedim. Sadece ülkemin ve aziz milletimin çıkarlarını gözettim.

17-25 Aralık darbe girişimi sonrasında gösterdiğim net duruşun önemi ancak 15 Temmuz’da silahlı darbeye teşebbüs edildiğinde anlaşıldı. Eş dost ahbap bile bizi anlamamıştı.

Şimdi birçok kesim anladığını ortaya koymaya başladı. Yaşadığımız her önemli hadiseyi, yoldaşım olarak gördüğüm ihracatçılarımla paylaştım. Fakat hiçbir talebi geri çevirmeden, talepler geldiği zaman mümkün olduğunca geri çevirmeden kendileriyle bir arada olmaya özen gösterdim. Bu ülkeyi biz beraber ayağa kaldıracaktık. Dertleşelim, hasbihal edelim istiyorum. Dün malum bir 9 aylık aradan sonra, birçok girişimden sonra, Rusya’ya ziyaretim gerçekleşti. 10 sizden, 10 bizden olsun dediler. Çok dar kapsamlı bir işadamları toplantısını Sayın Başkan Putin’le bir araya gelerek o toplantıyı da gerçekleştirdik. En son haziran başında TİM Genel Kurulu vesilesiyle sizlerle bir araya gelmiştik.

Bugün tarihimizin en alçak, en sinsi darbe girişimine maruz kaldığımız 15 Temmuz hadisesi sebebiyle birlikteyiz. 15 Temmuz nasıl karanlık bir gece olarak başladıysa, 16 Temmuz da aydınlık bir gün olarak doğdu. Milletimiz kadınıyla, erkeğiyle, her meşrepten, her siyasi görüşten insanıyla 15 Temmuz gecesi silahların, tankların, uçakların, helikopterlerin karşısına büyük bir kararlılıkla dikilmiştir.

Eskiden herkes para çeker, markete gider, eve kapanırdı. Milletimiz adeta festivale dönüştürdü. 16 Temmuz’da TİM’in Panama ve Guatemala’ya gidecek heyetin bu ziyareti iptal etmemesini ben çok önemli görüyorum. Yurt dışındaki tüm muhataplarınıza bu darbe girişiminin gerçek yüzünü, FETÖ’nün tüm dünya için bir tehdit olduğunu anlatmanızdır. Hatta o camiadan dostlarınız olabilir, arkadaşlarınız olabilir. Ben diyorum ki, bunu da ifşa etmeniz lazım.

Şikayetçi sıfatıyla bunları bildirmeniz lazım. Herkesi emniyet, istiharat bilemeyebilir, işte adam kaçabiliyor. Her yere girmişler, tam virüs. Fırsatını bulduğu anda kaçıp gidebiliyor, diyelim ki TSK, diyelim ki emniyet. Oradaki imamlık görevini siviller vasıtasıyla yürüttüler. Bu adımları sinsice attılar. Öyle tahsil mahsil bunlarda çok önemli değil. Sinsi, şeytani bir kafa yapısı önemli. Ülkesine ve milletine acımayana bizim acıma hakkımız yoktur. Her zaman söylediğim gibi, zalime merhamet, mazluma eziyettir. Mazluma haksızlıktır. FETÖ mensuplarının başını, tıpkı PKK mensupları gibi, DAİŞ mensupları gibi demokrasi ve hukuktan taviz vermeden ezmekte kararlıyız. 

FETÖ’yü Silahlı Kuvvetleriyle, yargısıyla bürokrasiden nasıl kazıyorsak, iş dünyasından da temizlememiz lazım. Bazıları akıl veriyor, Batı’dan. Binlerce insanı atıyorsunuz, bu bizi endişeye sevk ediyor. Kendileri bunu çok çok farklı yaptılar. Doğu Almanya var. 10 bin, 50 bin, 100 bin, 200 bin, biz bunu yapacağız.

Bu örgüte giden her kuruş, millete sıkılan bir kurşundur. Ülkem ve milletim adına bu örgütü tüm mensuplarıyla temizleyeceğiniz konusunda size güveniyorum. İhracatımızın olumlu yöndeki seyri, 15 Temmuz’da dahi kesintiye ciddi manada uğramadan sürmüştür. Koşturacağız, her adımı atacağız. Ekonomiyle ilgili bakanlarımızın sizlerle ilişkisi, çok daha önem arz ediyor. Biz de bu süreç içinde atacağımız bazı adımları biraz sonra Sayın Başkan’la da yemeğe müteakip kısa bir görüşmem olacak. Zira finans sektöründe bazı engellemelerin vesaire, olduğuna dair bilgi edindim. Ama kamu bankaları, ama özel sektör bunu fırsata dönüştürmeye kalkarlarsa biz de devlet olarak üzerimize ne düşerse onu yaparız, onlar da kolay kolay kapımızı çalamazlar. Zaten milletin parasıyla çalışıyorsunuz, böyle bir dönemde kalkıp da bu ülkede yatırımcımızın önünü açmaz, onu daha da daraltır, hemen basit bir olayda geriye çağırma gibi bir anlayışın içine girerse kusura bakmayın ben bunu ihanet diye değerlendiririm.

2023’te 500 milyar dolar ihracat hedefimize ulaşacağımıza inanıyorum.

5 milyon insanın orada toplanması cumhuriyet tarihinin ilkidir. Bu dayanışma sadece ülkeme değil, tüm dünyaya bir mesajdır. Buradan demokrasimizin yeni kapısı açılmıştır. Buradan milletimizin bu 21. asrın geleceğine yönelik yeni kapıları açılmıştır ve dünyaya da “Bizi iyi okuyun, anlayın” denmiştir. Sağdan, soldan duyduğunuz dedikodularla Türk milletini değerlendiremezsiniz denmiştir. Ülkemizi ve milletimizi çökertmek için oynanan bu oyun, son dönemin en önemli dayanışmasına yol açmıştır. Bir musibet bin nasihatten evladır. Emin olun, onlar bu kadarını beklemiyordu. Bu millet mermiyi, bombayı görünce kaçacaklar, meydan onlara kalcak sanıyorlardı. 

Farklı meşrep ve ideoloji sahibi kesimlerin bu ortamda birbirine gireceğini sanıyorlar ama ezber bozuldu, tam aksi oldu. Bir büyük Türkiye tablosu ortaya çıktı. Bilmiyorum, TBMM’yi gezme şansınız oldu mu? Parlamenter demokrasi bombalandı. Yeniden bir gazilik unvanına Meclis kavuştu. 100 kadar milletvekili gitti oturum yaptı. İşte bu. Biz bu güzel tabloyu sonuna kadar muhafaza etmekte, bunun için üzerimize düşenleri yerine getirmek zorundayız. O gece darbelerin karşısına dikilen her kardeşimizin, Yenikapı’yı dolduran milyonların vebalinin üzerimizde olduğunu biliyorum. Milletimizin başı sağ olsun.

Ekonomimizi inşallah yatırım, istikrar, ihracat gibi yapılar üzerinde büyütmek, yapısal reformları sürdürmekte kararlıyız. Mali disiplinden asla taviz vermedik, vermeyeceğiz. Hep söylüyorum, sadece faiz oranları konusunda bankacılarla benim aramda anlaşmazlığımız var. Hele bu dönemde. Kardeşim, sürümden kazanacaksınız. Ekonominin prensipleri, kaideleri orada farklı, bizde farklı mı ya? Bu şekilde milleti aldatmanın, girişimcimizi aldatmanın bir faydası yok. Karınca şeyi gibi, incik büncük bir sözleşme getiriyorlar, siz de onu imzalatıyorsunuz. Bir an önce parayı alayım diyorsunuz, onda da bir an önce alamıyorsunuz ha. Finans sektörünü kusura bakmasınlar, bu konuda biraz sıkıştıracağız. Ülkemizin bu döneminde kredi vermekten imtina etmek şöyle dursun, uyduruk bahanelerle kredileri çağıran bankalara kendilerine yeni bir saf seçmişlerdir.

Hiçbir banka kârı azaldığı için bundan zarar görmez ancak faiz ve kredi yönünde olumsuz kırılma gördüğümüz bankaları not etmekten, bunun hesabını sormaktan da çekinmeyiz. Şu andan itibaren tüm bankalarımızdan ülkemizin ve milletimizin içinde olduğu birlik ve beraberlik ruhuna uygun adımlar atmasını bekliyorum. Ülkemizin üzerinde oynanan oyunları beraber bozduk, hedeflere de beraber oluşacağız. Takipçisi olacağım.

 

Türkiye’nin tanıtımı konusunda gerek TİM, gerekse fert fert ihracatçılarımızın gayretini biliyorum. Yıllardır bu ülkede silahsız terör örgütü olur mu diyorlardı. Senin benim verdiğim vergiyle adam TSK’nın, polisin, devletin silahlarını millete karşı kullandı. Şu anda bölücü terör örgütünün elinde olmayan silahlarla bizi vurdu bu alçaklar, bu şerefsizler. F16’larla, Sikorsky’lerle, ATAK helikopterleriyle, tanklarla...

Tankların önüne yattı, şehit olmak için. “Nasip değilmiş” diyor. Bu millet böyle bir millet ya. Çılgın Türkler diyorlar. İmanlı çılgın Türkler. 

Bu millet alnından öpülesidir. Ben milletimle iftihar ediyorum. Gurur duyuyorum. Tabii ki iş dünyamız inşallah bundan sonraki süreçte her alanda olduğu gibi boşluk bırakmaksızın inşallah devam edecektir.  Ben bu düşüncelerle bu gazi mekana teşriflerinizden ötürü teşekkür ediyorum. Başarılar diliyorum, kalın sağlıcakla diyorum.