Gündem

Erdoğan'dan Gülen'e: Ben seni çağırmıştım, niye gelmedin?

"Kılıçdaroğlu, örtülü darbeyi Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinden izledi"

14 Temmuz 2017 19:14

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin 1 numaralı firari şüphelisi Gülen cemaati lideri Fethullah Gülen'in “ABD öyle uygun görürse Türkiye’ye giderim” sözlerine yönelik olarak "Ben seni çağırmıştım, niye gelmedin? Çünkü gelirsen başına ne geleceğini biliyorsun" dedi.

 Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Örtülü darbe" sözleriyle ilgili olarak "15 Temmuz Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi örtülü darbe değil. Belediye Başkanı'nın evine gitti. 20'sinde örtülü darbe diyorsun. 15'ini 16'ya bağlayan gece nasıl bir örtülü darbe. Hayatı yalan. Bunlarda dürüstlük yok." ifadesini kullandı.

Erdoğan, OHAL'in terörle mücadelede hedefe ulaşıldığı zaman kaldırılacağını belirterek "Bütün bu huzursuzluklar bittiği zaman OHAL'i kaldıracağız. Terörle mücadelede hedefe ulaştığımız zaman OHAL'i kaldıracağız. Bunlar bitmeden kimse bizden OHAL'i kaldırmayı beklemesin." şeklinde konuştu.

Erdoğan, Adalet Yürüyüşü'ne katılan eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'ün serbest bırakılmasını eleştirdi ve “Sayın Bakan, bunlar tam teşekkülü hastaneden rapor aldılar mı? Bu raporu size gösterdiler mi? Nasıl bunlara çıkma şeyi verildi? Bunlar kontrollü göz hapsinde olması gerekirdi" dedi.

15 Temmuz ve İnsan Hakları Paneli'nde konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Demokrasi nöbeti tutan milyonların her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Az önce yüz binin üzerinde indirilmiş hatmi şeriflerin duasını yaptık ve şehitlerimizi unutmadık. Milletleri millet yapan semboller, 15 Temmuz gibi karanlığa ve karanlığın aydınlığa döndüğü kanlı saldırıların sinelerde söndürülüp zaferle neticelendirildiği hadiselerden ortaya çıkar."

Bomba yağdıran helikopterlere ve uçaklara baş kaldırdı, yumruk saldırdı. Bu tepki darbecilerin planlarını bozdu. 15 Temmuz dünya demokrasi tarihinde bir ilktir. Utanmadan, "Amerika bana müsaade ederse Türkiye'ye giderim". Seni daha önce ben çağırdım ya niye gelmedin. Buraya gelince akıbetini biliyorsun. Bu adımı atanları biz millet olarak affetmiyoruz. Allah bütün bu şehitlerimizin hesabını da intikamını da soracaktır, alacaktır."

 

Kılıçdaroğlu'na "örtülü darbe" yanıtı

 

15 Temmuz Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi örtülü darbe değil. Kılıçdaroğlu, örtülü darbeyi Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinden izledi. Nasıl bir örtülü darbe ise. Gel VIP'e ondan sonra "tanklar gitti mi" diye sor. Daha sonra işbirliği tuttukları tanklar oradan çekildiler. Otellerde yer bulamadı beyefendi. Belediye Başkanı'nın evine gitti. 20'sinde örtülü darbe diyorsun. 15'ini 16'ya bağlayan gece nasıl bir örtülü darbe. Hayatı yalan. Bunlarda dürüstlük yok. 

 

"15 Temmuz bir işgal girişimiydi"

 

15 Temmuz bir dolara satın alınan taşeronlar eliyle gerçekleştirilmeye çalışılan bir işgal girişimiydi. Yıllardır, terörle mücadele etmesine rağmen insan haklarından  taviz vermeyen Türkiye bu bakımdan da saldırıya maruz kaldı. 15 Temmuz aynı zamanda insan haklarının ağır şekilde ihlal edildiği eylemdir.

Şehitlerimizin yüzde 21'i uçakların bombalaması, yüzde 9'u tankların ezmesi, yüzde 6.3'ü de helikopterlerin ateşi ile son nefeslerini vermişlerdir. Gazilerimizin de yüzde 40'ı kurşunla, yüzde 20'si şarapnellerle, yüzde 8'i darbecilerin araçlarının ezmesi ile, yüzde 7'si helikopter ateşi ile yaralanmıştır." 

"Öldürülen darbecilerin sayısı sadece 35'tir. Türkiye bir hukuk devleti olmasaydı, en azından o gece fiilen yer alan on binlerce hain cezaevlerinde değil, rastgele açılmış çukurlarda yatıyor olurdu. Batı, ikide bir bize bunu soruyorsunuz. Bu sayılar nedir? Sen bunu soracağına darbecilerden kaç kişi öldür sorsana. Benim 250 vatandaşım şehit oldu, darbecilerden 35."

 

"Gitsin özel sektörde çalışsın"

 

Gitsin özel sektörde çalışsın, devlet mi besleyecek bunları. Devlet besledi, devlete ihanet etti bunlar. Türkiye'nin en önemli sorunlarından bir tanesi de 657'dir. 657'nin de mutabakat sağlanabilse, 657'nin memur-işçi ayrımı değil, tamamen çalışanlar olarak değiştirilmesi lazım. 15 Temmuz arefesinde de Büyükada'da proje çalışmalarını yürüttüler, burada da aynı şekilde proje çalışmalarını yürüttüler. Polisimiz son G-20 toplantısında bana bunu soruyorlar. Onların gazeteci olduğunu size kim söylüyor. Onlar ajan provokatör. Baskında ne tür haritalar olduğunu polisimiz tespit etti. Kaldı ki niye bu kadar rahatsız oluyorsunuz. Yargı burada ne karar verirse o karara herkes uyacak. 

Adalet Bakanımız gitti kendilerine bunları anlattı, bir netice yok. Nerede insan hakları. Keyfe keder, bizimle alakalı olduğu zaman yargı yok. Kusura bakmayın bizde de yargı var.  Ana muhalefete cevabı milletimiz veriyor.

Türkiye'nin insan hakları alanında son 15 yılda katettiği mesafe sessiz devrim olarak adlandırılmıştır.  

 

"Huzursuzluklar bittiğinde OHAL'i kaldıracağız"

 

Bütün bu huzursuzluklar bittiği zaman OHAL'i kaldıracağız. Terörle mücadelede hedefe ulaştığımız zaman OHAL'i kaldıracağız. Bunlar bitmeden kimse bizden OHAL'i kaldırmayı beklemesin. "