Gündem

Erdoğan’dan Diriliş Ertuğrul tepkisi!

"TRT World'den devletin resmi bülteni olmasını istemiyoruz"

16 Kasım 2016 01:02

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Altın Kelebek Ödülleri’nde yaşanan Diriliş Ertuğrul krizine ilişkin “Aslanlar kendi hikayelerini yazmaya devam edecekler. Diriliş'in yapımcısına söyledim; bu millet sizi bağrına bastı, onlar basmasa ne yazar” dedi. Okan Bayülgen'in diziyle dalga geçen konuşmasına da değinen Erdoğan, "Beyefendi de izleyememiş, fırsat bulursa izleyecekmiş" dedi.

43. Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nden Diriliş Ertuğrul dizisi ekibinden Cavit Çetin Güner, kendilerine teşekkür etme imkanı dahi verilmediği gerekçesiyle aldığı ödülü yere atmıştı. Programın sunucusu Okan Bayülgen, yaşanan kriz üzerine ekipten 'alaycı' bir şekilde özür dilemişti. Bunun üzerine dizinin yapımcısı ve senaristi Mehmet Bozdağ da sosyal medyada yayınladığı bir açıklama ile ödülü iade ettiklerini açıklamıştı.

Diriliş Ertuğrul'da ne yaşanmıştı?

Erdoğan’ın TRT World açılışında yaptığı konuşmasından satırbaşları şöyle:

"TRT dünyanın sayılı medya kuruluşları arasında yer alıyor. Arkasına böyle bir birikimi ve gücü olan TRT World'ün sloganında ifade edildiği gibi Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi olacağına inanıyorum.

"Sunucular ve kanallar farklılaşsa da haberin kurgusunun ve dilinin tek düze geldiği dönemde böyle bir misyonla ortaya çıkmak takdire şayandır. Zorlukları göğüslemeyi başından kabul etmek demektir. TRT World'ün dünya çapında üne sahip 36 farklı ülkeden gazetecilerin yer aldığı deneyimli kadrosuyla bu misyonu yerine getirecek donanıma sahip olduğunu görüyorum.

"Küresel barışa katkıda bulunmaya çalışıyoruz"

"Türkiye'nin etrafında yaşananlara sırtını dönmesi mümkün değil. İnsani ve vicdani değerlerden taviz vermedik, vermeyeceğiz. Küresel ve bölgesel sorunların çözümüne katkılarda bulunuyor. Zalimin kimliğini dikkate almıyoruz. Mevlana Hazretlerinin pergel benzetmesinde olduğu gibi, bir ayağımızı Türkiye'ye sabitliyor, diğeriyle de küresel barış ve huzura katkıda bulunmaya çalışıyoruz."

"Dünya beşten büyüktür derken..."

"Somali'nin açlık sorunu bitmeden, Orta Afrika'da savaş bitmeden, Asya'da istikrar sağlanmadan Avrupa'nın refah içinde yaşayamayacağını gayet iyi biliyoruz. 11 Eylül sonrasının kesif atmosferinde, İspanya ile başlattığımız medeniyetler ittifakı girişiminin sebebi budur. Finlandiya ile yaptığımız anlaşmanın arkasında bu anlayış vardır. Dünya beşten büyüktür derken de meseleye tamamen insan ve adalet odaklı baktık."

"Ne kadar ilkesizlik varsa yapmaktan çekinmediler"

"Medya ile oluşturulan algı hakikatin önüne geçiyor. Son 3 yılda Türkiye'nin yaşadığı birçok olay bu acı gerçeği tecrübe ettik. Gezi olayları sırasında uluslararası basın kuruluşlarının nasıl yanlı davrandıklarını hepimiz çok iyi biliyoruz. Küresel medya kuruluşları, İstanbul ve Ankara'da sokakları yağmayalan, polisimize saldıran, son olarak kaymakamımızı Derik'te şehit eden vandalların, alçakların kahramanlaştırılması başta olmak üzere ne kadar ilkesizlik varsa yapmaktan çekinmediler.

"Sokakları işgal edenlere cici ve zeki çocuklar güzellemesi yapılmadı. Olaylar kesintisiz şekilde canlı olarak da verilmedi. Mısır'da demokrasi katledilirken, darbeyle gelmiş bir cumhurbaşkanı indirilirken binlerce insan sırf iradelerine sahip çıktıkları için meydanlarda öldürülürken sırra kadem bastılar."

"Son 5 ayda her türlü ahlaksızlığı gördük"

"Darbecileri Türkiye'nin son umudu olarak gören yazarlar vardı. PKK ve FETÖ sempatizanlığı Batı medyasında aldı başını gitti. İstiklallerine ve istikballerine sahip çıkan bir milleti koyun diyerek aşağılamaya çalışan sözde gazeteciler gördük. Yenikapı meydanını dolduran 5 milyon kişiyi iktidar muhalefeti olarak gören sahte basın mensubu üyeleri de çıktı. Son 5 ayda her türlü ahlaksızlığı gördük, yaşadık. Şayet o gece darbe başarılı olsaydı bugün demokrasi ve özgürlük havarisi kesilen uluslararası medya kalemini darbeyi meşrulaştırmak için feda edecekti. Geçmişte bunu yaptılar"

 

Manşetleri hazırdı, hepsi boşa gitti



Kimse bize parmak sallamasın, bu ülke kendi kaderini tayin etme iktidarına sahiptir. Darbe başarılı olsaydı uluslararası medya bunu meşrulaştırmaya çalışacaktı. Manşetleri hazırdı, hepsi boşa gitti.

"Sevdiğim bir Afrika atasözü vardır. Aslanlar kendi hikayelerini yazmadıkça, avcıların kahramanlık hikayelerini dinlemek zorundayız. Onun için aslanlar kendi hikayelerini yazmaya devam edecekler. Onların verecek şekli bir ödülü önemli değil. Asıl önemli olan milletin gönlünü kazanmanızdır. Mesele budur. Benim torunlarım bile bırakamıyor. Tamamı yetmiyor bir de özetini izliyorlar. Başkalarının bizi anlamasını beklemenin boş bir çaba olduğunu bir çok iyi biliyoruz. Bu çerçevede bütün medya kuruluşlarımıza çok önemli görevler düşüyor.

 

Dirliş Ertuğrul tepkisi

 

Az önce Diriliş'in yönetici ve kadrosuna onu söyledim. Onların o şekilde yorum yapmalarına, değerlendirmelerine hiç kafanızı takmayın, yola devam edin. Bu millet sizi bağrınıza basmış, onlar bassa ne yazar, basmasa ne yazar. Onların orada verilecek şekli bir ödülü önemli değil, asıl önemli olan şu milletin gönlünü siz kazandınız, işte asıl mükafat, asıl ödül bu. Benim torunlarım bile bırakamıyorlar. Tamamını izlemek yetmiyor, özetini de izliyorlar. Türkiye'de gönülleri fethetmiş bir dizi bu. Beyefendi de izleyememiş, fırsat bulursa izleyecekmiş.

 

"Resmi bülten olmasını istemiyoruz"

 

"TRT World'den devletin resmi bülteni olmasını istemiyoruz. Milletimizin gerçeklerini, en iyi televizyonculuğu yaparak dünyaya anlatmasını bekliyoruz. Ben bu akşam mutluyum. Zira, şu kongre merkezimiz yarı opera binamız aslında bu akşam önemli bir adımı attı. İnşallah şu şehitlerimizin şöyle durağan hale gelmesiyle burada farklı programlarla mesajlarımız çok daha güçlü olacak. Bu sahne gerçekten henüz görevini tam yapmış değil. Görevini tam yapacağız günler yakındır diye inanıyorum."