Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Türkiye ziyaretinde yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuştu. ABD ile Türkiye’nin suçluların iadesine yönelik yaptığı sözleşmeye değinen Erdoğan, “ABD ile Türkiye arasında suçluların iadesi arasında olan sözleşmemiz gereği bu tür kişiler en azından gözaltına alınır, tutuklanır ve mahkeme boyunca da gözaltında bulunurlar. Bu zat bulunduğu yerden terör örgütünü idare etmeye devam ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri şöyle:
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ı bu yıl ikinci kez Türkiye’de ağırlamak duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Farklı bir zeminde, zamanda bu ağırlamayı yapmış olmaktan dolayı duyduğum üzüntüyü de ifade etmek istiyorum. Çok daha farklı, normal şartlarda keşke bu görüşmeyi yapabilseydik.
Girişilen bu darbe girişimi sebebiyle askeri üniformaları giymiş, FETÖ üyeleri mensuplarının gerçekleştirme gayreti içerisinde olduğu ama başaramadıkları darbe olayını milletimiz gerçekten çok çok farklı bir direnişle püskürtmüştür. Ben milletimle iftihar ediyorum.
“Sayın Barack ile...”
FETÖ’nün elinde F16’lar vardı, benim vatandaşımın elinde sadece bayrağı vardı. Ve o bayrağı ile beraber tankların üzerine yürüyor 12 gibi saat gibi kısa bir zaman içerisinde bu darbe girişimini püskürtüyor. Onun için öncelikle milletime tekrar şükranlarımı ifade ediyorum. Bugün şehitlerimizin sayısı 241 oldu. 15 yaşındaki gencinden tutun, yaşlısına kadın erkek demeden onlar bu direnişi sergilediler. Bu bir ortaya konulan tavrın ifadesiydi. Bundan dolayı tabii milletimizle iftiharımız çok farklı çünkü demokrasi milletin bu şekilde sahiplenişiyle ayakta durabilirdi.
ABD ile uzun bir geçmişe dayanan stratejik ortaklığımız var, sayın Barack’la stratejik ortaklıktan model ortaklığa dönüştü. Model ortaklıkla farklı bir zemine ulaşmış oldu. Sayın Biden ülkemize gerçekleştirdiği ziyaret ile TBMM’yi de gezmek suretiyle gördü. Belgeleri vereceğim. FETÖ hakkında milletin hissiyatını ilk elden gördüğü için ayrıca memnunum. 15 Temmuz gecesi cereyan eden bu olaydan sonra milletimizin direnişi farklı bir şekilde geliştiği gibi büyük bir kazanım elde ettik. Tüm siyasi partiler, düşünce grupları birliği yakaladı, beraberliği yakaladı. Bu bizler için önemli fırsattı.
"Terör örgütünü ABD'den idare ediyor"
FETÖ ele başının ülkemize en kısa zamanda özellikle iadesidir talebimiz. Mahkeme kararından bahsediyorlar, bizden 15 Temmuz öncesi bu örgütün yaptıklarına dair 85 koli halinde gönderdik. Şu anda da 15 Temmuz’dan sonrasına ait olan dosyalar da hazırlık yapılıyor, ulaştırılacak. ABD ile Türkiye arasında suçluların iadesi arasında olan sözleşmemiz gereği bu tür kişiler en azından gözaltına alınır, tutuklanır ve mahkeme boyunca da gözaltında bulunurlar. Bu zat bulunduğu yerden terör örgütünü idare etmeye devam ediyor. 170 ülkede okulları, iş yerleri birçok yerleri var. Oradan yönetmeye devam ediyor. Basın mensupları Pensilvanya’ya götürülmek suretiyle söyleşiler yapıyorlar. ABD’de yayın organlarıyla birçok aynı kişiyle söyleşiler yapıyorlar, dünyadaki eylemini devam ettiriyor. Bu bakımdan bunun kontrol altında tutulması ancak gözaltına alınmasıyla ki sözleşmemizde var, bunun göz ardı edilmemesi gerekir diye hatırlatmak istiyorum. ABD’nin haklı beklentilerimizi karşılayacak gerekli adımı atacağına inanıyorum.
"Özgür Suriye Ordusu Cerablus’ta kontrolü ele geçirdi"
Bugün Cerablus noktasında bir adım atılmıştır. Cerablus, ülkemize 20-30 km mesafede olan bir il konumundadır, sürekli oradan bizim ilçemiz Karkamış’a yapılan havan topu atışları sebebiyle rahatsızlığımı dile getirdik fakat bu anlatılamadı veya anlaşılamadı. Koalisyon güçleriyle görüşmeleri yaptıktan sonra nihai kararımızı verdik, Cerablus’a ÖSO ile birlikte koalisyon güçlerinin hava güçleriyle oraya giriş sağlandı. Şu an itibariyle Cerablus’u ÖSO mensupları ve Cerablus’lu olanlar geri almış durumdalar. Orada hükümete ait veya resmi konutları vs. ele geçirmiş durumdalar. DAİŞ de Cerablus’u terk etme durumunda kalmış vaziyettedir. İster DAİŞ, PKK, PYD, YPG, DHKP-C olsun bunlar bize göre terör örgütüdür. El Şebab olsun, terör örgütüdür. Terör örgütünün iyisi kötüsü ayrımı yapılamaz. Terörist teröristtir. Bizim anlayışımız budur.
Biden: Onları havadan koruyoruz. DAİŞ oradadır ve biz inanıyoruz ki Türk sınırları Türkler tarafında, Türklerin kontrolünde olmalıdır. Sınırlar işgal edilmemelidir. Suriye’nin toprak bütünlüğü olmalıdır. Biz Türkiye ile yakından çalışmak istiyoruz. Bu operasyonlar kapsamında ve DAİŞ’i yok etmekle ilgili olarak. Biz operasyonu destekliyoruz.
Erdoğan: Bu değerlendirmeye katılıyorum. Yalnız hanımefendinin bir sürçü lisanı oldu. İslam devleti dersek yanlış olur, DAİŞ ifadesidir asıl olan. İslam Devleti’nden terörist çıkmaz, DAİŞ bir terör grubudur. İslam barış kavramından türeyendir. İslam’a mensup olan bu katliamları yapmaz. 12 yaşındaki çocukları canlı bomba olarak halkın arasına sokmaz, sokamaz. DAİŞ bunun bedelini çok ağır ödeyecek. Yeter ki barışa koşanlar el birliği yapsınlar.
Biden: Düne kadar hiçbir delil gösterilmedi
Soru: ABD 11 Eylül’den sonra güvenlik konusuna ağırlık verdi. Türkiye’den yardım talebinde bulundu. Türkiye yardımda bulundu. Darbe girişiminde suçlanan birisi var. Bu durumda ABD tarafı ipe un seriyormuş gibi bir hava görüyoruz. Türk halkını rahatsız ediyor bu durum. Harekete geçmek yerine zamana yayılıyor gibi bir şey söz konusu. Bir de daha ne kadar ülkenizde bulunmasına, medya aracılığıyla tehditler savurmasına devam edeceksiniz?
Biden: Biz, hukuk ülkesiyiz. Bizim anayasamız var, ona bağlıyız. Biz bu anayasaya uymak için yemin etmişiz. Bizim anayasamız, yasalarımız, iade edilecek bir kişinin durumunun mahkemeler tarafından iade edilmesi için yeterli nedenler olması gerekiyor. Okumuş olabilirsiniz, son zamanlarda benim ülkemde 3-4 büyük terör saldırısı oldu. FBI insanları izliyordu, ABD’lilerin öldürülmesini istediğini söylemişti birisi. O DAİŞ’liydi. Bunu söylediği bizim yasalarımıza göre herhangi bir kişiyi hedef almadığı için tutuklanmadı ama o gitti insanları öldürdü. Biz yasaları istisnasız olarak uygularız dediğimiz zaman gerçekten uygularız. Uzmanlardan savcılardan, avukatlardan ibaret bir heyetimiz sizin uzmanlarınız, savcılarla bir araya geldiler. Dediler ki onun bu işi mahkemeye götürebilmek için bize yeterli delil verin dediler.
Biz, ABD’yi bir kişiyi ve aslında bu kişinin standartlarına göre iade edilebilecek bir suçluyu korumamız mümkün müdür? Bizim adli sistemimiz Türkiye’ninkinden farklıdır. Biz 225 yıldan beri bu yasaya uyuyoruz. Ne kadar sürer bu sizin tespit edeceğiniz delillere bağlıdır. Düne kadar darbe teşebbüsüyle ilgili hiçbir delil gösterilmemişti. Biz ABD’de bir mahkemeye gidip bu kötü bir insandır diyemezsiniz. Bu adam aşağıda gösterilen suçu işlemiştir diyebilmesiniz. Delilleri toplayacağız ve onun suçlanması için ve onun bunu yapmış olabileceğini gösterecek delilleri bulmamız lazım ya da makul bir neden bulmamız lazım. Bizim nasıl bir amacımız olabilir bir teröristi kaçırmak için? Bunu niye yapalım? Hiçbir anlamı yoktur.
