Gündem

Erdoğan: Kuzey Suriye'de devlet kurmak isteyen malum cahillere izin vermeyiz

"Mağlup olanın sonuçları saygıyla karşılaması gerekir"

28 Nisan 2017 14:38

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye'deki operasyonlara ilişkin olarak, "Tehditler sürdüğü sürece gereken her tedbiri alacağız. Bir terör koridoru oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Kuzey Suriye'de devlet kurmaya teşebbüs eden malum bir cahil var. Kendine göre Bakanlar Kurulu falan oluşturuyor. Biz buna müsaade etmeyiz. Biz bunu karşılıksız bırakmayız" diye konuştu. Daha önceki uyarılarını hatırlatan Erdoğan, "Kendim söyledim, kendim dinledim" diye konuştu. 

Erdoğan, Donald Trump yönetiminden beklentilerine ilişkin olarak, "Trump ile Türk-ABD ilişkilerinde beyaz bir sayfa açacağımıza inanıyoruz. Rejimin son kimyasal saldırıları sonrası ABD'nin verdiği cevap, geç kalmış olsa da alkışladığımız bir tavır olmuştur" dedi. "Rakka'da 2500 ile 5000 arasında terörist olduğu iddia ediliyor. Amerika'nın başını çektiği koalisyon ile, Türkiye, ÖSO, biz hep birlikte temizleriz" diyen Erdoğan, "Bu bizim için zor değil. Başarırız. Eğer Amerika, koalisyon, Türkiye biz bunu başaramıyorsak biz niye varız, olmayalım" ifadesini kullandı.

"BM Güvenlik Konseyi ve Avrupa Birliği'nin itibarı birkaç ülkenin çıkar hesabına kurban ediliyor" diyen Erdoğan, "Ben devlet terörünü anlamakta zorlanıyorum. Devlet terörü bundan daha başka nasıl olabilir. Katil Esed, bir devlet terörü estirmektedir. Karşı olmaları gereken en önemli ülke ve lider Suriye'dir. Bununla ilgili adımı kararlı bir şekilde atmış olsaydık, bugün 1 milyona yakın insan Suriye'de ölmezdi. 1.5 milyon insan Lübnan'a, 1 milyona yakın insan Ürdün'e iltica etmezdi" ifadesini kullandı. 

Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi'nin ikinci gün oturumunda konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Hiçbirimiz ne kadar uzakta olursa olsun başka bölgelerdeki sorunlardan muaf değiliz. BM Güvenlik Konseyi ve Avrupa Birliği'nin itibarı birkaç ülkenin çıkar hesabına kurban ediliyor. 

Dost ve kardeş Makedonya'nın bir an önce huzura kavuşmasını arzu ediyoruz. İyi ve kötü tüm gelişmelerden hep birlikte etkilendiğimiz günümüz dünyasında el ele vermeden meselelerimizi çözemeyiz. 

Örgütlü suçlar, siber saldırılar, gıda güvenliği, iklim değişikliği, İslam düşmanlığı gibi yeni tehditlerle, yeni sınamalarla karşılaşıyoruz. 

Adil olmayan bir sistem sürdürülebilir de değildir. 

"Ben devlet terörünü anlamakta zorlanıyorum"

Şayet BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere, uluslararası toplum Suriye konusunda dirayetli davransaydı rejim kimyasal silah saldırılarıyla bu zulmü gerçekleştirebilir miydi? Bu benim yaklaşık 6 yıldır işlediğim bir konudur. Uluslararası toplantılarda, G-20 göürşmelerinde işlediğim bir konudur ama sadece kendim söyledim kendim dinledim. Bir sonuç alamadım. 

Ben devlet terörünü anlamakta zorlanıyorum. Devlet terörü bundan daha başka nasıl olabilir. Katil Esed, bir devlet terörü estirmektedir. Karşı olmaları gereken en önemli ülke ve lider Suriye'dir. Bununla ilgili adımı kararlı bir şekilde atmış olsaydık, bugün 1 milyona yakın insan Suriye'de ölmezdi. 1.5 milyon insan Lübnan'a, 1 milyona yakın insan Ürdün'e iltica etmezdi.

Birçok ülkenin görmezden geldiği ve zamana oynadığı krizlerde Türkiye gerçek anlamda sorumluluk üstlenmiştir. Bölgemizi ve güvenliğimizi ilgilendiren konularda “Dost acı söyler”diyerek tezlerimizi ortaya koyduk. Irak’a giderek mezhep fanatizmine dikkat çektik. Aslında Irak’taki olay sadece mezhebi de değildir onu söyleyeyim. Mezhep kaynaklı yayılmacı bir etnik anlayışın tezahürüdür. Ve yayılmacı olan bu Pers mantığını çok iyi bilmemiz lazım. Tedbiri almazsak, tarih tekerrür eder. Yemen’de, Libya’da, Mısır’da demokrasiden, milli iradeden yana tavır aldık. 6 yıldır kendi imkanlarımızla 3 milyon sığınmacıyı barındırıyoruz. STK'larla birlikte orada yaptığımız harcama 25 milyar doları bulmuştur. AB'den bugüne kadar bize gelen nedir? 2016'nın Temmuz ayında 3 milyar Euro vereceklerdi. Şu an 735 milyon Euro geldi. BM Yüksek Komiserliğinden de 550 milyon Euro geldi. Durduracak mıyız? Hayır durdurmayacağız. Varil bombaların altında mücadele eden insanların kaçışlarına biz sessiz kalmayacağız.  

İşte Fırat Kalkanı harekatıyla DEAŞ'ı sınırlarımızdan uzaklaştırdık. 3 bini aşkın DEAŞ'lıyı biz o topraklarda etkisiz hale getirdik. Uluslararası basında yer alan yalan yanlış haberleri de burada deşifre etmekte fayda görüyorum. 50 bin civarında Suriyelinin bölgesine dönmesini sağladık. Bu operasyon, DEAŞ'a en büyük darbeyi indirdi. Teröristlerden temizlediğimiz bölgede normal hayata dönmeye çalışıyoruz. Dostlarla konuşurken hep şunu dile getiriyorum, güvenli bir bölge ilan edelim. Burayı uçuşa yasak bölge ilan edelim. Eğit - donat çalışmalarımıza da burada devam edelim. Maalesef söyledikleriniz çok güzel, teklif yerinde demelerine rağmen bu adımı atamadılar. Yapılan hep terör örgütlerine destek şeklinde devam etmiştir. Bu yapılmış olsaydı Suriyeli, Suriye'yi terk etmeyecekti. İstediğimiz, oralarda konutlar inşa edelim. Eğitim,sağlık gibi sosyal alanlar kurarak yeni bir şehir inşa edelim dedik. Maalesef yapamadık. Terör örgütlerine karşı sergilenen ikircikli tavrın bir an önce terk etmesi gerekiyor. Terör örgütlerinin iyisi kötüsü olabilir mi? "Bu terör örgütü benim yanımda, bu iyidir" denebilir mi? Hepsi terör örgütüdür, kötüdür.

"YPG, PKK'nın düşük çocuğudur"

Şu andan itibaren dünya, bu katillerden kurtulacaktır. Sırf DEAŞ ile mücadele ediyorlar diye PYD-YPG gibi terör örgütlerinin temizlik harekatında yer alması doğru değildir. PYD'yi biz tanırız. YPG'yi biz tanırız. PKK terör örgütünün bunlar düşük çocuklarıdır. Onların yetiştirmesidir.

"Kuzey Suriye'de devlet kurmaya
teşebbüs eden malum bir cahil var"

Bölge bir çöküşün içerisinde. Medeniyetler çöküyor. İnsanlar ölüme mahkum ediliyor. Unutmayalım terör örgütleri akrep gibidir. Bir gün kendini besleyen eli de ısırır. Biz terör örgütleri arasında ayrım yapmadan mücadelemizi sürdüreceğiz. Vatandaşlarımızın yaşama hakkını kast etmeye yönelik atılan adımlarla ilgili, bakın iki gündür sınırlarımıza havan toplarıyla atışlar yapılıyor. İşte şu an belli. Biz bunları karşılıksız bırakabilir miyiz? Gereğini yapıyoruz. Türkiye'nin uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanması kadar doğal bir şey yok. Kullanmaya da devam edeceğiz. Tehditler sürdüğü sürece gereken her tedbiri alacağız. Bir terör koridoru oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Kuzey Suriye'de devlet kurmaya teşebbüs eden malum bir cahil var. Kendine göre Bakanlar Kurulu falan oluşturuyor. Biz buna müsaade etmeyiz. Biz bunu karşılıksız bırakmayız. Suriye'nin bölünmesine karşıyız. Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasından yanayız. Terörle mücadeleyi içeride ve dışarıda sürdürmeye kararlıyız. Tüm müttefiklerimizden dayanışma bekliyoruz. Türkiye-ABD arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi bölgesel sorunların çözülmesi açısından önemlidir. Geçmişte ne gbi başarılar elde ettiğimizi hep birlikte gördük. Müttefiklik ilişkimiz, son dönemde büyük bir önem kazanmıştır. Trump ile temaslarımız Ocak 2017'den beri yoğunlaşıyor. Trump ile Türk-ABD ilişkilerinde beyaz bir sayfa açacağımıza inanıyoruz. Rejimin son kimyasal saldırıları sonrası ABD'nin verdiği cevap, geç kalmış olsa da alkışladığımız bir tavır olmuştur. Esed, masumların katledilmesine sessiz kalınmayacağını görmüştür. Trump ile 16 Mayıs'ta Washington'da kapsamlı görüşmeler gerçekleştireceğiz. İkili ilişkilerimizden tutun bölgesel sorunlara kadar bir dizi konu ele alacağız. ABD'li dostlarımızdan beklentimiz, ülkemizin karşı karşıya kaldığı tehditleri iyi anlamalı ve gereken dayanışmayı göstermelidir. 

"FETÖ liderinin Türkiye'ye
iadesi temel beklentimiz"

"Amerika'nın Suriye'de YPG/PYD ile hareket etmesi, ittifak umudunu zedeliyor. FETÖ elebaşının Pensilvanya'da terör faaliyetlerine devam etmesi, milletimizi rahatsız ediyor. Böyle bir teröristbaşının Amerika'da besleniyor olması, 170 ülkeyi yönetiyor olması, bizi ciddi manada rahatsız etmektedir.  FETÖ liderinin tutuklanması veya Türkiye'ye iadesi Amerika'dan temel beklentimizdir." 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı:

"Eğer Amerika, koalisyon,Türkiye
biz bunu başaramıyorsak biz niye varız"

"El Bab ve Dabık, DEAŞ için önemliydi. Şimdi iki önemli yer kaldı. Bir tanesi Münbiç. Sayın Obama'ya defaatle söyledim, Arapların toprağıdır. Burada Araplar boşaltıldı, buraya PYD ve YPG yerleştirildi. Sizden isteğimiz bunları Fırat'ın doğusuna göndermenizdir dedim, ne yazıkki gönderilmediler. Bizim Münbiç'i onlardan temizlememiz lazım. Sonra asıl merkez Rakka. Rakka'da 2500 ile 5000 arasında terörist olduğu iddia ediliyor. Amerika'nın başını çektiği koalisyon ile, Türkiye, ÖSO, biz hep birlikte temizleriz. Bu bizim için zor değil. Başarırız. Eğer Amerika, koalisyon, Türkiye biz bunu başaramıyorsak biz niye varız, olmayalım. Bunu sayın Trump'a da anlatacağım."

"Atmamız gereken önemli bir adım; Türkiye-Amerika arasındaki ekonomik, ticari ilişkilerin süratle daha da yükselmesi. Savunma sanayiine yönelik Amerika ile atmamız gereken adımlar vardır. Bunlar hep Kongre tarafından hep ertelenmiştir."

"Türkiye'nin bir güvenli
liman olarak görülmesi..."

"Türkiye'de şu anda samimi bakış serdeden tüm girişimciler açısından yeni bir dönemin başladı. Nitekim son birkaç gün içerisinde ekonomideki sıçramanın, özellikle yatırım alanlarının açılmasına yönelik atılmakta olan adımların, Türkiye'nin bir güvenli liman olarak görülmesi, seçim neticesinin nereye vardığını gösteriyor."

"Amerika'daki seçimlere bakınız. Bütün seçimlerde, yüzde 51-52 neticeler görürsünüz. Bu netice ile orada bir aday seçim kazanır. Sayın Trump, sizin sisteminiz gereği Clinton'dan daha az oy olarak kazanmıştır. Birileri sokaklara döküldü, bazı yerleri yaktılar yıktılar ama aslolan duruştur. Sayın Trump duruşunu gösterdi. Aslolan sandıktan çıkan senatör sayısıdır."

"Bizim sistemimizde ise böyle bir durum yok. Sanıktan en fazla oyu 51.4 ile 'Evet' diyenler kazanmıştır. 'Hayır' diyenler 48.6 almıştır. Bu sonuç, 'bizler 'Hayır' diyenleri dışlayacağız' demek değildir. Onlar da benim ülkemin insanlarıdır. 780 bin kilometrekarelik alanda biz 15 senede hiçbir yerde görünmeyen yatırımlar yaptık. Devasa adımlar attık. Topraklar bizim."

Türkiye'ye yönelik yatırımlar

"Biz şu anda, temiz enerji dediğimiz zaman bunları en ideal şekilde yapan bir ülke haline geldik, Türkiye enerjide dışa bağımlılığını ciddi şekilde azaltsın diye. Türkiye'de yatırım yapmanın önünde engel yoktur. Kim, 'bir engel var' diyorsa, ben Cumhurbaşkanı olarak kapımı açık tutuyorum. Ülkemde dinamik bir iç yatırımcı portföyümüz var. Onların da bu yatırımları geliştirmelerinin çok büyük önem arz ettiğini söylüyorum."

"'Hayır' kampanyasına
destek verdiniz, kaybettiniz"

"Siz önce şu teröristleri ülkenizde gizlemekten, saklamaktan bir vazgeçin. Özellikle Avrupa, vazgeçin. Tamam, 'Hayır' kampanyasına destek verdiniz, kaybettiniz. Biz o kampanyayı yapmanıza rağmen kapımızı açıyoruz. Şimdi onları görelim."