Kadın ve Adalet Zirvesi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Bizim tarihimizde acı kırılmalar bulamazsınız, inancımız da buna izin vermez. Buna rağmen eksiklerimizi varsa yanlışlarımızı konuşmamız gayet tabiidir" dedi. Bunların telafisi için kendi kültürümüzü değil de Batı dünyasının baz alınmasıyla doğru yere varılamayacağını ifade eden Erdoğan, "Dün kadını en bayağısından bir meta olarak kullanan zihniyetin bugün kadını yine meta anlayışıyla ama bu defa eşitlik ambalajı içinde kullanıyor olması bizim için şaşırtıcı değildir" sözlerini sarf etti.
Meclis'te 53'ü AKP'li olmakla beraber 104 kadın miletvekili bulunduğunu belirten Erdoğan, bu sayının yeterli olmadığını ifade etti. Erdoğan, "Meclis'in yüzde 17,5'ini oluşturan bu sayı yeterli olmamakla birlikte tarihi bir rekorun seviyesi ve ifadesidir" dedi.
Erdoğan'ın konuşması şöyle:
"Aile kurumunun güçlü olmadığı bir toplumun geleceği kadın ve erkek için aynı derecede karanlıktır. Medeniyetimizde rabbin emri üzerine rahmet, sevgi saygı nazarıyla bakma mecburiyeti vardır. Dikkat ederseniz bu iki taraflıdır.
"İnsan olarak cinsiyetimizden bağımsız sorumluluklarımız vardır. Erkek ve kadın olarak sahip olduğumuz kadın olarak ayrıyetten mesuliyetlerimiz vardır. Kadını ve erkeği insan sıfatı üzerinde yükümlülüklere tabii tutmak sonradan ortaya çıkmıştır. Kadına ayrımcılık yapmamız mümkün değildir. Çünkü ftratın gereği tüm yaratılanlara aynı bakmaktır. Dikkatinizi çektiyse konuşmama başlarken hanımefendiler, beyfendiler diye başladım. Kadın ve erkeğin efendi denilerek anılması çok önemlidr. Bizde efendi kavramı hem unvan hem de isimdir.
"Bunları söylerken elbette tarihimizde yaşanmış, kültürümüzdeki aykırı örnekleri görmüyor değiliz. Batı ülklerindeki insan, çocuk, kadın hatta hayvan hakları konusundaki tartışamların gerirsinde çok büyük acılar vardır. Kırılmalar keskin olunca tartışmalar ve bu doğrultuda atılan adımlar da büyük olur. Bizim tarihimizde böyle kırılmalar bulamazsınız. İnancımız da klültürümüz de buna imkân vermez.
"Cinsiyet köklerimizde ayrımcılık yoktur.
Batı eleştirisi
Bizim tarihimizde acı kırılmalar bulamazsınız, inancımız da buna izin vermez. Buna rağmen eksiklerimizi varsa yanlışlarımızı konuşmamız gayet tabiidir. Bunları telafi etmek için neler yapabileceğimiz konusunda görüş alışverişinde bulunmamız hayatın akışının gereğidir. Ama bunu yaparken kendi kültürümüzü değil de Batı dünyasını baz alırsak doğru yere varamayız. Dün kadını en bayağısından bir meta olarak kullanan zihniyetin bugün kadını yine meta anlayışıyla ama bu defa eşitlik ambalajı içinde kullanıyor olması bizim için şaşırtıcı değildir. Asırlar boyunca insanları boyunlarına, ayaklarına, kollarına zincir vurarak kitleler halinde mal gibi satan ve çalıştıran, bunlar için de kadınları ve çocukları daha da aşağılayan bir dünyanın kodları bize ait değildir. Cenenti annelerin ayakları altına seren akdına Sultan benzetmesi yapar. Onlara yumuşak davranmayı, tavsiye eden bir medeniyetin böyle bir referansı olamaz. Biz kendi hatalarımızı gerçeklerimiz içinde tartışarak bulacağız.
"KADEM doğru hassasiyetlerle işe başladığı için bu başarılara imza atabilmiştir. Kuruluşundan bugüne vakfımızda emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Şahsen siyasetin hangi kademesinde söz sahibi olmuşsam orada kadınlarımıza alan açmaktan onlarla birlikte yol yürümekten daima şeref duydum, onur duydum.
"Güvenlik güçlerimizden adalet teşkilatına kadar bu konuda herkesin duyarlı davranmasını temin ettik. Dul kalan kadınlarımızı da özellikle göz ettik. Hiçbir kadınımızın korunaksız kalmayacak tedbirleri aldık. Okullaşma oranında cinsiyet ayrımznı neredeyse sıfırladık. Bunun yanında ailenin korunmasıyla da ilgili çok önemli adımlar attık. Ailedestek programalrını hayata geçirdik. Gençlerimizi evliliğe teşvik etmek için çeyiz ve konut yardımıyla onlara destek oluyoruz.
"Batı'da bugün bizim yaşlılarımzıa verdiğimiz ülkeyi evren başak bir ülke yoktur. Biz bir numarayız.
"Adalet herkese hakkını vermektir. Büyük ile küçüğü aynı terazide tartamazsınız güçlü ile zayıfı aynı yarışa sokamazsınız. 100 metreyi bayan erkek aynı şekilde mi koşturacağız?"
