Gündem

Erdoğan: Obama, 'Kobani 2 güne kalmaz düşebilir' demişti, düşmesini asla arzulamadık

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl 'Kobani düştü, düşüyor' demişti

03 Ağustos 2015 11:26

YPG’nin IŞİD’e karşı gösterdiği Kobani direnişi sırasında “Kobani düştü, düşüyor” sözleriyle tepki çeken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “O ifadelerimi çarpıtanların kimler olduğu belli. Kobani’nin düşmesini arzulamamız asla söz konusu olmamıştır. Nitekim Kobani’nin düşmesini istemediğimiz için Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) ve peşmergelerin Kobani’nin imdadına koşmalarına imkân sağladık. O esnada, ABD’nin havadan yapmış olduğu harekâtı, karadan destekleyecek güç yoktu. O güç hangi güç olmuştur? İşte topraklarımızdan geçerek oraya ulaşmalarını sağladığımız peşmergeler ve ÖSO” dedi.

 

Erdoğan: Kobani düştü, düşüyor

 

Geçen yıl yaptığı konuşmada Kobani'de YPG ile çatışan IŞİD'in koalisyon güçlerince havadan vurulduğunu hatırlatan Erdoğan, "Havadan bombalayarak bu sorunlar çözülmez. Bununla ilgili yerde mücadele eden yapılarla işbirliği kurulmadan netice alınamaz. İşte aylar geçti ve herhangi bir netice yok. Şu anda Kobani de düştü düşüyor" demişti. Erdoğan, HDP'yi kastederek, "Kobani ile ilgili konuşanlar, bir yandan tezkereye karşı çıkıyor bir yandan da Kobani'yi çözüm sürecinin şantajı haline getirmeye çalışıyorlar. Şunu da söylemek istiyorum; Türkiye IŞİD terör örgütüne karşı olduğu kadar PKK terör örgütüne de karşıdır" diye konuşmuştu.

 

 

Çin, Endonezya ve Pakistan ziyaretlerinin ardından dönüş yolunda uçaktaki gazetecilere konuşan Erdoğan, Rojava’daki son durumla ilgili şunları söyledi:

Türkiye’nin PYD konusundaki tavrına karşın ABD’nin PYD ile neredeyse stratejik müttefiklik ilişkisi kurduğu konuşuluyor. Bu durum Türkiye’nin PKK ile mücadelesine ve güvenlik anlayışına nasıl yansır?

Obama, ‘Kobani 2 güne kalmaz düşebilir’ demişti. Ben de kendisine, 200 bine yakın Kobanilinin zaten bizim ülkemizde olduğunu hatırlatarak, orada sadece 3 bin civarında savaşçı bulunduğunu söylemiştim. Özgür Suriye Ordusu’nun ve peşmergelerin desteğiyle Kobani’nin düşmesinin pekâlâ engellenebileceğini belirtmiştim. ‘Oraya indireceğiniz silahlar sadece PYD’ye değil DAİŞ’e de gidebilir’ demiştim. PYD’nin içinde PKK terör örgütünün unsurlarının da yer aldığından, PYD’nin adeta PKK’nın farklı bir yapılanması olduğunu anlatmıştım. Ama bunu pek anlamak istemediler, o gece malum oraya silah da indirdiler. Ama süreç bizi haklı çıkardı. Müteakip süreçte de Türkiye’deki Kobanililerin yaklaşık 120 bini geriye döndü. Burda kalanların sayısı da 70-80 bin civarında. Bizim özellikle Kuzey Suriye’de terör yapılanmasına sıcak bakmamız mümkün değildir. NATO’daki müttefikimiz ve stratejik ortağımız olan ABD de söz konusu bölgede Türkiye’ye karşı oluşturulabilecek bir tehdide sıcak bakmayacaktır.

O dönemde sizin ‘Kobani düştü düşecek’ sözünüzü, bazı kesimler sanki buna seviniyormuşsunuz gibi algıladı...

Bunu daha önce de defalarca söyledim. O ifadelerimi çarpıtanların kimler olduğu belli. Kobani’nin düşmesini arzulamamız asla söz konusu olmamıştır. Nitekim Kobani’nin düşmesini istemediğimiz için Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) ve peşmergelerin Kobani’nin imdadına koşmalarına imkân sağladık. O esnada, ABD’nin havadan yapmış olduğu harekâtı, karadan destekleyecek güç yoktu. O güç hangi güç olmuştur? İşte topraklarımızdan geçerek oraya ulaşmalarını sağladığımız peşmergeler ve ÖSO.

 

'Savaşta değiliz'

 

Türkiye bölgesel bir savaşa çekiliyor’ yorumları var... İncirlik’in de açılmasından sonra yeni bir kırmızı çizgimiz var mı?

Türkiye’nin bölgesel bir savaşa çekildiği doğru değil. Böyle bir iddiayı ya da yorumu paylaşmam mümkün değil. Bu iddiayı ortaya atanlar, şu anda yapılmakta olan operasyonları engellemek istiyorlar.

DAİŞ, PKK ve PYD, aynı anda Türkiye’ye karşı kullanılıyor diyebilir miyiz?

Aralarında çıkar ilişkileri olduğunu göz önüne almak gerekir. Mesela Tel Abyad’da yaşananlar... DAİŞ önce işgal ediyor. Tel Abyad boşaldıktan sonra PYD ile DAİŞ arasında mücadele başlıyor. Bu defa da PYD giriyor... Yapılması gereken boşaltılan bu şehirlere Araplar, Türkmenler de dahil olmak üzere oraların asli sakinlerinin de tekrar dönebilmelerini sağlamaktır. Aynı şey Cerablus için de geçerli.

 

 

İlgili Haberler