Gündem

Erdoğan: CHP, MHP, HDP birbirleri için oy istiyor

'Sisi darbecidir; benim için Mısır'ın cumhurbaşkanı Mursi'dir'

22 Mayıs 2015 22:00

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kahramanmaraş'taki toplu açılış töreninde konuşuyor. Muhalefet partilerinin ve bazı medya gruplarının bir araya geldiğini ve aynı çatı altında toplandığını söyleyen Erdoğan, "Siyasette herkes kendisi için oy isterler dimi ama bunlar birbiri için oy istiyorlar. Hepsinin ayrı genel merkezi bence bunların hepsini birleştirsinler" ifadelerini kullandı.

İdam cezasına çarptırılan devrik Mısır lideri Muhammed Mursi hakkında da açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı, "Ben Mursi ve arkadaşlarının idam edileceğine inanmıyorum ancak bu duruma vicdanım sızlıyor, kan beynime sıçrıyor" dedi.

Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şu şekilde: 

-Kahramanmaraş'ta son dönemde yapılan hizmetlerin açılışını bugün topluca yapalım istedim. Sabah 700 bin adet tablet dağıtımı gerçekleştirdik ardından Ordu-Giresun havalimanının açılışını Başbakanımızla beraber yaptık. Bugün burada 69 ayrı eserin açılışını gerçekleştiriyoruz. Biz Kahramanmaraş'ın 12 yıl önceki halini de biliriz. Geçmiş belediye başkanlarından bugün hükümetle beraber geldiğimiz nokta bambaşka.

 

'500 bin gurbetçi vatandaşlarımız oy kullandı'

 

-Biz 12 yıldır aşka çalışıyoruz. Özel sektörüyle ve kamu kurumlarıyla el ele verdik. Türkiye'yi tarihinde görmediği yatırımlarla buluşturduk. Hiçbir ayrım gözetmeden 82 ilimize yatırımlar yaptık. Biz İstanbul'a nasıl baktıysak Kahramanmaraş'a da öyle baktık. Toplam'da 14 katrilyon yatırım gerçekleştirdik. 

-Son derece öneml bir seçim sürecindeyiz. 7 Haziran'a çok kısa bir süre kaldı. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız oylarını kullanmaya başladı. Şimdiye kadar 500 bin gurbetçi vatandaşlarımız oy kullandı bu sayı ilerleyen günlerde artacaktır. Bu seçimlerde ya Eski Türkiye diyeceğiz ya da yeni Türkiye diyeceğiz.

 

'Çocuklarının altında Porche var, Diyanet İşleri Başkanı'nın Mercedes'ine laf ediyorlar'

 

-Tuttular kaynak sorusuna cevap verdiler: Diyanet İşleri Başkanı’nın altındaki Mercedes. Bu Mercedes’in değeri 320 bin lira. Ve kaynak oymuş. Ben de dün sabah aradım Diyanet İşleri Başkanı’nı… Dedim ki, “Cumhurbaşkanlığı’ndaki zırhlı Mercedeslerden birisini ben makamınıza tahsis etmek istiyorum. Ve tahsisi yaptım. Zırhlı bir Mercedes şimdi Diyanet İşleri Başkanımızda.

Kardeşlerim, ya Diyanet İşleri Başkanlığı makamı böyle oyuncak mı ya… Yani altındaki bir tane lafta bir Mercedes’i zırhı filan olmayan değeri 320 bin lira… Bunların çocuklarının altında ‘Porche’ler var. Onlarla geziyorlar. Lafta bir Mercedes’i, zırhı filan olmayan değeri 320 bin lira… Ama ne yazık ki benim dindar Kürt kardeşim bunların karşısında duruşunu sergilemedi.
Ama kahir ekseriyeti inanıyorum ki 7 Haziran’da gerekeni söyleyecektir.

-Muhalefet partileri bölücü örgüt paralel yapı ve medyanın bazı kurumları bir araya geldiler ve aynı çatı altında toplandılar. Bölücü terör örgütünün partisi bu paralel yapıya daha düne kadar demediğini bırakmıyordu şimdi can ciğer kuzu sarması oldular. Bir zamanlar kestane pazarında hocaefendiydi, şimdi nasıl oluyor da bu ülkede 50 bin insanın kanına girenlerle bal kaymak oluyor? Bu hoca başörtüsüne Füruat diyordu.

 

'Sisi bir darbecidir. Amerika'da onunla aynı masaya oturmadım'

 

-Siyasette herkes kendisi için oy isterler dimi ama bunlar birbiri için oy istiyorlar. Hepsinin ayrı genel merkezi bence bunların hepsini birleştirsinler. Ben 40 yıllık hayatımda şunu öğrendim; Millete karşı dürüst olacaksınız, kalbiniz ve diliniz arasına perde koymayacaksınız.

-Sisi bir darbecidir. Amerika'da onunla aynı masaya oturmadım. Bundan sonra da asla oturmam. Ben Mursi ve arkadaşlarının idam edileceğine inanmıyorum ancak bu duruma vicdanım sızlıyor, kan beynime sıçrıyor. Dünya suskun hani siz demokrattınız neden susuyorsunuz konuşssanıza. Hani Avrupa Birliği'nde idam yoktu.

-Ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar, meydanlarda milletimle birlikte Rabia'mızı haykırmaya devam edeceğim. Bu ülkede siyaset ve toplum mühendislikleriyle hükümetlerin kurulduğu, hükümetlerin yıkıldığı dönemleri geri getirmeye kimsenin gücü yetmeyecek. İstedikleri kadar medyaları olsun. İstedikleri kadar paralel medyaları olsun. İstedikleri kadar Doğan Medya'sı olsun. İstedikleri kadar onların yandaşları olsun. Bunlar ne demişti; 'Artık muhtar bile olamayacak'. Fakat onu bildiler ha. Hakikaten muhtar olamadım ama İstanbul Büyükşehir belediye başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı oldum.