Gündem

Erdoğan: Bazıları Kürt devleti deyip duruyor; ben bunu Kürt kardeşlerime hakaret olarak görüyorum

"Bu sol zihniyet, bu komünistler hiçbir zaman vatansever değildir"

22 Ağustos 2017 15:37

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, '80 milyon tek devlet' sözünü hatırlatarak "Bazıları Kürt devleti deyip duruyor, ben bunu Kürt kardeşlerime hakaret olarak görüyorum" dedi.

"Havalimanı yapıyoruz, 'İstemezük, istemezük' diyorlar. Kim bunlar, komünistler." diyen Erdoğan, "Bunlar, komünistler, sol görüşlüler hiçbir zaman vatansever değildir, milliyetsever değildir. " ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde muhtarlara konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

"Bu buluşmamızı ülkemizdeki tüm muhtarlarımızla kucaklaşıncaya kadar devam ettireceğiz. Muhtarlarımızın hem mahallelerindeki hem de kurumlar nezdindeki itibarlarının zaten olması gereken seviyeye çıktığı haberlerini alıyorum. 

Sandıktan başarı ile çıkmak her babayiğidin harcı değildir. Seçimle göreve gelenlerden bazıları ile anlaşamıyor olabiliriz. Milletimize bunu anlatıp izah ederiz. Yeni yapılmakta olan binamızda aynı anda 2 bin kişiye hitap etme, ikramımızı yapma imkanımız olacak. Çok daha seri bir şekilde bu toplantılarımızı devam ettireceğiz. 

Türkiye'nin son 16 yılı hiçbirimiz için kolay geçmedi. İlk sınavımızı 2002 yılında, partimin iktidar olduğu, şahsımın yer alamadığı garip durumda verdik. 

OHAL. İktidarımızın ilk ayında OHAL'i kaldırdık. Maalesef bölge teröre çok daha farklı bir şekilde tanışma noktasında yol verdi. Şu andaki OHAL'in en önemli özelliği terör örgütlerini defetmek, onları inlerinden bulup çıkarıp gömmektir. Çünkü benim Güneydoğu'daki, Doğu'daki halkım, ülkemdeki halkım huzura kavuşmadıkça biz sorumluluğumuzu yerine getirmiş olmayız. Benim muhtarlarım kaçırılıyor, öldürülüyorsa biz görevimizi getirmiş olamayız. O yüzden OHAL'le birlikte bölgeyi huzura erdirene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. 

 

"Bazıları Kürt devleti deyip duruyor"

 

Cerablus'a, Rai'ye, El Bab'a indik. Oradaki 2000 kilometrekarelik alanı kontrol altına aldık. Hedefleri Akdeniz'e ulaşmaktı. Cudi'de, Tendürek'te, Kandil'de, Gabar'da ne yapıyorsak her yerde bunları nerede görürsek aynısını yapmaya devam edeceğiz.

Bazıları Kürt devleti deyip duruyor; ben bunu Kürt kardeşlerime hakaret olarak görüyorum.

 

"Bazıları köşelerinde yazıyor; yahu geç o işleri"

 

Bazıları köşelerinde yazıyor; şu kadar hayır oyunu nereye koyacaksınız diye. Yahu geç o işleri, bir evet fazla olursa bu iş bitiyor mu, bitiyor. Demokrasi bu değil mi, bu. Bunlarda hazımsızlık var, midelerine oturdu bu iş. Alışacaklar bu işe. Alışacaklar. Yeter ki biz el ele olalım. Bir olalım, beraber olalım. İri olalım, kardeş olalım. Hep birlikte Türkiye olalım bunlara gerekli dersi verelim.

Kardeşlerim, geçtiğimiz 15 yılda ülkemizi büyütürken, güçlendirirken, zenginleştirirken, alt yapısıyla, üst yapısıyla geleceğe hazırlarken bu krizlerle mücadele ettik. Bu beyler, bir defa hiçbir lüksünden taviz vermez. Bunlar benim muhtarlarım gibi yaşamıyor.

 

"Büyük ve güçlü olduğumuz sürece her şeyin üzerinden geleceğiz"

 

Bunların yaşamına ulaşmak öyle kolay değil. Başta muhtarlarım olmak üzere halkımın yaşam kalitesini nasıl artırırız diye gayret gösterdik biz. Bunun gayretindeyiz. İşte 3 bin 400 dolardan başladık, 11 bin dolara çıktı. Türkiye büyüyor. Yaptığımız yatırımlara baktığınızda havalimanlarımız, öyle mi? 25 havalimanı ile başladık şu anda 55 havalimanımız var.

 

"İnsanımdan daha kıymetli ne olabilir"

 

Artık lüks otobüs bileti fiyatına uçakla gidiyoruz. Batı'da ne varsa Doğu'da da o var. Ya bunlar yoktu biz geldiğimizde be, hepsi var şimdi. Değerli kardeşlerim, 75 üniversitemiz vardı, şimdi 184 üniversitemiz var. Üniversite olmayan ilimiz yok. Bunlar var. Şu 15 senede 270 bin derslik yaptık. Ben mesela 75 kişilik sınıfta okudum, hatta Doğu'da, Güneydoğu'da 100 kişilik sınıflar vardı. Biz bunu maksimum 30'a düşürdük.

En önemli yatırımı eğitime yaptık. Ve öğretmenlerimizin sayısını artırıyoruz ki öğretmensiz sınıflarımız olmasın. Tabii büyük başın derdi büyük olur, bunun farkındayız. Eğitimden sonra ağırlığı sağlığa verdik. Attığımız adımları yaşıyorsunuz. İlacını alamayan bir Türkiye vardı. Şimdi böyle bir sıkıntı var mı? Hastanelerimiz artık her yerde. İlçelerde bile hastanelerimiz var.Daha da ileri gittik. Dedik ki; vatandaşım kendi ilinde derdine derman olamazsa anında büyükşehirlere götürmek için ambulans jetler alacağız. 14 tane ambulans jet aldık. 

İnsanımdan kıymetli daha ne olabilir? Bizim için önemli olan bu. Hatırlayın hamile hanım kardeşlerimiz, dağlardan köpeklerin çektiği kızaklarla şehre götürülürdü. Biz dedik ki, bu bize yakışır mı? Biz süratle paletli ambulanslar getirttik. O ambulanslarla çıkılamayacak yerlere çıkmanın mücadelesini veriyoruz. Yüzde 100 netice alamasak bile yüzde 80, 90 netice alıyoruz. Bununla da yetinmedik, ambulans helikopterler alalım dedik. Onlarla ne yapıyoruz? O yüksek rakımlı yerlerde devriye geziyoruz. Bu mutluluğu yaşatma zevkini yaşadığımız için çok şükür. Biz çalıştıkça, ter döktükçe Allah'ın izniyle bunların hepsinin üstünden geliriz. 

 

"Bu sol zihniyet, bu komünistler hiçbir zaman vatansever değildir"

 

Yanlarına havalimanı geliyor, bazıları "havalimanı istemezük" dedi. Yıllarca havalimanı dendi, bunlar "istemezük" dedi. Kim bunlar? Komünistler, komünistler. Bu sol zihniyet, bu komünistler hiçbir zaman vatansever değildir"

 

Kılıçdaroğlu'nun atetli fotoğrafı

 

Sözde adalet yürüyüşü yapıyor birisi, arada sırada karavanda oturuyor, atletle bir yemek yiyor, bir gazete başlık atmış, vatandaş filanca. Bu benim vatandaşıma hakarettir. Benim vatandaşım, ana muhalefetin başında olacak, çağıracak gazeteciyi gel, benim fotoğrafımı çek, Atatürk'ü atletle görüp de resim çektirdiğine şahit oldun mu?"