Gündem

Ekrem Dumanlı'dan Davutoğlu'na mektup

'Zaman grubuna ve STV yayın grubuna el konacak ya da kayyum atanacak'

26 Aralık 2014 18:59

14 Aralık operasyonunda 5 gün gözaltında kaldıkran sonra serbest bırakılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Türkiye'de basın özgürlüğünün çok ciddi tehdit altında bulunduğunu ifade eden bir mektup kaleme aldı.

Başta Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ olmak üzere Türkiye ve dünyada siyaset, medya ve iş dünyasının önde gelen isimlerine gönderildi.

Mektubun gönderildiği ismiler arasında, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak gibi parti genel başkanlarının yanı sıra BM Genel Sekreteri Ban-Ki Moon, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Avrupa Parlamentosu grubu bulunan siyasi parti liderleri, Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri gibi bir çok uluslararası isim yer aldı.

Ayrıca mektubun gönderildiği yerler arasında basın meslek kuruluşları Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Basın Konseyi, Türkiye Gazeteciler Federasyonu, Freedom House, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ)'nin yanı sıra, TÜSİAD, TOBB, TUSKON gibi  iş dünyasının çatı kuruluşları bulunuyor.

Mektupta, "Türkiye'de bütün medya kuruluşları ve ticari şirketler artık tehlike altındadır" denildi.

Şu anda yurt dışı yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest olan; ancak savcının tutuklanma talebinde bulunduğu Ekrem Dumanlı, mektubunda demokrasiye, evrensel hukuka inanan herkesi basın özgürlüğüne sahip çıkmaya davet etti.

'İki köşe yazısı ve bir haber' nedeniyle 14 Aralık 2014'deki polis baskınıyla gözaltına alınan Dumanlı, mektubunda daha önceki iddiaları gerçek çıkan sosyal medya kaynaklı yazılara dikkat çekti.

İddiaya göre; Dumanlı'nın serbest bırakılmasına, devletin üst düzey yöneticilerinin baskısıyla savcı itiraz edecek ve Dumanlı tutuklanacak. Bu iddiaların sosyal medyada yer almasından sonra gerçekten de savcı, Ekrem Dumanlı'nın tutuklanması için İstanbul Sulh Ceza Hakimliği'ne başvurdu. Gelişmeler üzerine Dumanlı, yurt içinde ve yurt dışında siyaset, medya ve iş dünyasına bir mektup göndererek vahim durumu paylaştı.

Dumanlı mektubunda, kendisinin tutuklanması yönündeki talimatın yanı sıra Zaman ve STV yayın grubuna el konulacağı ya da kayyum atanacağına yönelik iddialara dikkat çekerek şöyle dedi: "Türkiye'deki hukuksuzluğun hangi boyutlara ulaştığını, siyasi iktidarın istediği an istediği medya gruplarına ve şirketlerine bu tür zulümleri nasıl reva göreceğini ispat etmektedir. Türkiye'de bütün medya kuruluşları ve ticari şirketler artık tehlike altındadır."

Ekrem Dumanlı, "Basın özgürlüğü ve fikir hürriyetinin ayakta kalabilmesi için demokrasiye, medya özgürlüğüne ve evrensel hukuka inanan sizlerin desteğini bekliyorum." diye seslenerek, herkesi demokrasiye ve basın özgürlüğüne sahip çıkmaya çağırdı.

İşte o mektup:

"14 Aralık günü gazetemi de hedef alan medya operasyonuyla 120 saat gözaltında tutulduktan sonra hiçbir somut delil bulunmadığı için serbest bırakıldım. Hakkımda yapılan suçlamanın gazetecilik olup olmadığı tartışıldı. Youtube'da yer alan mahkeme salonundaki savunma görüntülerim (http://www.youtube.com/watch?v=ck1AU38zbu0) açıkça ispat ediyor ki, 'iki köşe yazısı ve bir haber' nedeniyle suçlanıyorum. Hâkim'in 'Evet, iki yazı bir haberden dolayı yargılanıyorsunuz' ifadesi ortaya koymuştur ki, bu soruşturma basın özgürlüğünü doğrudan hedef almaktadır.

Şu anda adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı şartıyla serbest durumdayım.Ancak savcı, tutuklanmam yönünde itirazda bulundu. Bu arada sosyal medyada önceki birçok iddiası gerçek çıkmış kaynaklara göre,

1-Devletin en tepesinden hâkimlere 'Ekrem Dumanlı'yı tutuklayın' şeklinde emir verildi. Asılsız mektuplar bahane edilerek 'Tutuklayın' emri yerine getirilecek.

2-Asılsız ihbar mektupları ile gerçekleştirilecek tutuklama sonrası, Zaman grubuna ve STV yayın grubuna el konacak ya da kayyum atanacak. Bu hileli yolla özgür medyanın bir bölümü daha siyasi iktidarın doğrudan kontrolüne geçecek.

Yukardaki ürpertici iddialar, Türkiye'deki hukuksuzluğun hangi boyutlara ulaştığını, siyasi iradenin istediği an bağımsız medya gruplarına ve şirketlerine bu tür baskıları nasıl reva görebileceğini ortaya koymaktadır.

Türkiye'de bütün medya kuruluşları ve ticari şirketler artık tehlike altındadır.Basın özgürlüğü ve fikir hürriyetinin ayakta kalabilmesi için demokrasiye, medya özgürlüğüne ve evrensel hukuka inanan sizlerin desteğini bekliyor, saygılar sunuyorum. Ekrem Dumanlı. Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü."