Ekonomi

Dolar 2 liraya dayandı, gözler Merkez Bankası'nda

Merkez Bankası'nın liranın değerini koruma mücadelesi sürerken, para politikasına ilişkin eleştiriler artıyor. Ekonomistler faiz koridoru yerine politika faizinin devreye girmesi gerektiği görüşünde

22 Ağustos 2013 19:38

 

Kerim Karakaya/Emre Peker
The Wall Street Journal Türkiye

Merkez Bankası, fon çıkışları karşısında son iki gündür zor anlar yaşıyor. Faiz artışı ve döviz satışına karşın Türk Lirası değer kaybetmeye devam ediyor. Merkez Bankası'nın, tansiyonu düşürmek için şu ana kadar attığı adımlar henüz işe yaramıyor. Dolar/TL 1.99'a dayanarak rekor kırdı. Borsadaki düşüş sürerken, faizler yeniden çift haneye dayandı.

Tüm bu gelişmeler yaşanırken Merkez Bankası'nın uyguladığı para politikasına ilişkin eleştiriler artıyor. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın uyguladığı politikaların belirsizlik yarattığını düşünen ekonomistler, bunun ekonomide birçok olumsuz sonuca yol açabileceğini savundu.

 

'Faiz koridoru yerine politika faizi'

 

Ekonomistler, Merkez Bankası'nın 2011 Ekim tarihinden bu yana uyguladığı para politikasının yarattığı belirsizliklerin sona erdirilmesi gerektiğini düşünüyor. The Wall Street Journal'ın 14 finansal kuruluşun ekonomistinin katılımıyla gerçekleştirdiği anketin sonuçlarına ekonomistlerin büyük bölümü, faiz koridorunun yerine politika faizinin devreye sokulması gerektiğini düşünüyor. Ankete katılan ekonomistleri 12'si, başka bir ifadeyle yüzde 86'sı, Merkez Bankası'nın faiz koridorunun yerine politika faizine geçilmesi gerektiğini savunurken, 2 ekonomist mevcut para politikasını sürdürmesi gerektiğini düşünüyor.

Para politikasında normalleşmeye geçilmesini savunanlara göre mevcut para para politikası belirsizlikleri ve dolayısıyla riskleri artırıyor. Ankete katılan ekonomistlerden Finansbank Ekonomisti İnan Demir, küresel likidite bolluğunun sona ermek üzere olduğunu belirterek, "Artık başka bir dünyaya giriyoruz. Ortodoks politikalara dönülerek belirsizliklerin ortadan kaldırılması gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Direktörü Ali İhsan Gelberi de aynı noktayı vurgulayarak şöyle konuştu: "Merkez Bankası, hızlı sermaye girişlerinin olumsuz etkileriyle mücadele etmek için faiz koridorunu kullanıyordu. Şimdi durum terse döndü. Artık çıkışlarla mücadele eden Merkez Bankası, Ortodoks politikalarla belirsizlikleri ortadan kaldırmalı."

Merkez Bankası'nın döviz satışı yöntemini sık sık değiştirmesi, yaratılan belirsizliklerden biri olarak örnek gösteriliyor. Temmuz'da istisnai günlerde döviz satmayacağını açıklayan Merkez Bankası, bu hafta satışların artması ile istisnai günlerde döviz satacağını duyurdu. Haziran'da satılacak döviz miktarını saat 15:00'de açıklayacağını duyuran Banka, Ağustos'ta bunu saat 16:30 olarak değiştirdi. Bugün yapılan açıklamada satılacak miktarın 10:30'da duyulacağı, ihalenin 16:30'da yapılacağı belirtildi.

 

'Mevcut politikalardan dönüş için erken'

 

Mevcut politikalardan dönülmesinin erken olduğunu düşünenlerden Odeabank Genel Müdürü Yardımcısı Serkan Özcan'a göre likidite bolluğunun sona erdiğini söylemek için henüz erken. "ABD'de büyüme momentumunun devam etmesi durumunda daha sıkılaştırıcı politikalar görebiliriz. Ben Fed'in beklendiği kadar sıkılaştırıcı olmayacağını düşünüyorum" diyen Özcan, "Bu nedenle mevcut politikalardan dönüş için erken" değerlendirmesinde bulundu.

Anket, bir diğer çarpıcı noktası ise ekonomistlerin büyük bölümünün Merkez Bankası'ndan bir politika değişikliği beklemiyor olması. Katılımcıların 13'ü para politikasında bir değişiklik olmasını öngörmüyor. Bunların da büyük çoğunluğu, politik baskılar nedeniyle Merkez Bankası'nın politika faizini artıramayacağını düşünüyor. İsmini vermek istemeyen bir ekonomist, "Siyasi olarak faizin sevilmediği bir ortamdayız. Merkez Bankası, faizi artırmak istediğinde dolaylı yoldan artırmayı tercih ediyor" diye konuştu.

 

'Yıl sonu enflasyon öngörüsü yüzde 6,2'

 

Ekonomistlere göre son dönemde piyasalardaki dalgalanma üç makroekonomik veride sorunlar ortaya çıkarabilir. Katılımcıların büyük çoğunluğuna göre son döviz kuru hareketi enflasyonu olumsuz etkileyecek. Ayrıca, reel sektör kesiminin döviz açık pozisyonu nedeniyle şirketlerin karlılık ve borçlanmalarında sorun olabileceği belirtildi. Son olarak büyüme üzerinde de aşağı yönlü baskıların artabileceği belirtildi. Ekonomistlerin çoğunluğu yıl sonu büyüme oranlarında aşağı yönlü baskının artabileceğini öngördü.

Yıl sonu için yüzde 6,2 enflasyon öngörüyor. Temmuz ayı itibariyle enflasyon %8,88 seviyesinde bulunuyor.

Merkez Bankası, politika değişikliğine ilişkin ne düşünüldüğü konusunda The Wall Street Journal'ın sorularına yorum yapmadı.

 

Dolar, tüm zamanların en yüksek seviyesinde

 

Mayıs ayında ABD Merkez Bankası Fed'in tahvil alım programını azaltacağını duyurması ile birlikte fon çıkışları arttı. Merkez Bankası, liranın değerini korumak için faizleri toplamda 125 baz puan artırdı. Yaklaşık 8 milyar dolar döviz satışı gerçekleştirdi. Buna karşın dolar/TL 1.99 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. BIST 100 Endeksi ise yüzde 20'nin üzerinde değer kaybetti.

Merkez Bankası, Kasım 2010'da yüksek sermaye girişlerine karşı düşük faiz-yüksek zorunlu karşılık politikasına geçerek ortodoks olmayan para politikalarını uygulamaya başladı.

Ekim 2011'de Merkez Bankası bu kez faiz koridorunu daha aktif kullanmaya başladı. Faiz koridorunun üst bandı gecelik borç verme faizinden, alt bant ise borçlanma faizinden oluşuyor. Son faiz artırım kararı sonrası bant, yüzde 7,75-3,5 aralığından oluşuyor. Politika faizi ise haftalık repo faizini gösteriyor ve yüzde 4,5 seviyesinde bulunuyor.

İlgili Haberler