Politika

Ekmeleddin İhsanoğlu: Mağduriyet hakkını kullananlar çok

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, kendisine yöneltilen 'vesayetçi' suçlamasına karşı 'Eğer vesayetçilik varsa bunu, onların kurmuş olması lazım' diye konuştu

22 Temmuz 2014 00:48

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, CNN Türk canlı yayınında yaptığı açıklamada, halkın içinde gezdikçe daha fazla tanındığını ve bu durumdan çok memnun olduğunu söyledi.

Cumhurtiyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Büyük Birlik Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Demokratik Sol Parti, Türkiye Sosyalist İşçi Partisi, Liberal Demokrat Parti, Devrimci Halk Partisi ve Demokrat Parti'nin desteklediği cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsaoğlu, Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge'de merak edilen soruları yanıtladı.

Ahmet Hakan'ın, "Babanız size Mehmet Akif Ersoy'u anlatır mıydı?" şeklinde sorusu üzerine, "Bizim evde en aziz hatıra Mehmet Akif'ten bahsedilen hatıralardır" dedi.

- Akif'in Safahat'ı bizim evde en baştaki kitaplar arasındadır. Özellikle 7'inci cildi. (Gölgeler) yer almaktadır. Babamdan da bir şeyler olduğu için benim için çok özeldir. Mehmet Akif'in bazı şiirlerini Arapça'ya çevirdim. Öte yandan Nazım Hikmet Ran'ın da yazılarını, bir piyesini çevirdim.

 

Mezar ziyaretleri

 

Adnan Menderes, Turgut Özal, Muhsin Yazıcıoğlu ve Bülent Ecevit gibi liderlerin mezarlarını ziyaret etme sebebim vefa borcuydu. Bu insanların Türk siyasi tarihinde önemli yerleri vardır. Bugün onların taraftarları bizi desteklemektedir.

 

Diktatörlük konusu

 

(Adnan Menderes'in mezarını ziyaret ettikten sonra yaptığı açıklamada, "Onlar olmasaydı Türkiye diktatörlükten kurtulamazdı" açıklamasından sonra yapılan, "İnönü'ye haksızlık" eleştirilerine yanıt olarak) Basınımız artık çok telegrafik çalışıyor. Ardından sosyal medyada yazılanlar var. Kelimeler artık daha da kısaldı ve harfe indirgendi. 1940'tan sonra Türkiye çok partili döneme geçti. O sırada Avrupa'da faşizm ve nazizm gibi olgular vardı. Ortadoğu'da ise daha farklı rejimler vardı. 1950-1960 arasında büyük bir demokrasi hamlesi oldu. Ardından yaşananlar ise tam bir faciaydı. Yassı Ada günleri yaşandı. Demokrat Parti olmasaydı bunlar aşılamazdı. İsmet İnönü'nün çok partili döneme geçiş kararı ile Demokrat Parti'nin yaptıkları, yaşadıkları tarihimiz için çok önemlidir. Bu yüzden bu açıklamaları yaptım. Dünya artık çok değişti. Bilgi çağında yaşıyoruz. İletişim devrinin en hızlı halini yaşıyoruz ancak biz hala eski defterleri karıştırıyoruz. Tarihle hesaplaşma tarih seviyesinde yapılmalı. Tarih ile siyaseti karıştırmak doğru değil. Dersim'in faturasını şu partiye bu partiye çıkarılmaya çalışılır ise bu yanlıştır.

 

CHP ve MHP'ye bakışı

 

(Söyledikleriniz CHP'yi ya da MHP'yi kızdırır diye düşünüyor musunuz? Şeklindeki soru üzerine;) Doğru Yol Partisi destek açıklaması yaptı. İlk teklifi yapan CHP ve MHP oldu. İki partinin genel başkanlarının kendi ifadeleri, "Biz partilerimize genel başkan adayı aramıyoruz. Türkiye'ye cumhurbaşkanı adayı arıyoruz. Kendisi bizim partimizin üyesi değil. Ancak biz şu vasıflarda insan arıyoruz ki, Türkiye'nin tamamını temsil etsin." oldu. Ben de bu nedenle hiç bir partinin resmi üyesi değilim. Ben kendi düşüncelerimi yansıtıyorum. Benim 6 ok ile de 9 ışık ile de bir bağlantım yok. Hem CHP'nin hem de MHP'nin farklı politikaları var. Ben gezerken, bakıyorum 10 partinin de il, ilçe başkanları geliyor bizi karşılıyor. Demek ki toplumda böyle bir birlik şuuru var. Ben şunu da görüyorum, bunu yadırgayanlar var. Hoşlarına gitmesine karşın yadırgıyorlar. Çünkü daha önce böyle bir şey görmemişler. CHP ve MHP bir araya geliyor ve tepede değil, tabandan gelen bir arzuyla birleşiyorlar. Ben bunu gezilerde görüyorum.

 

Herkese eşit mesafede olacağım

 

İhsanoğlu, 'Gerçekten tarafsız bir cumhurbaşkanı mı olacaksınız? 'Noter cumhurbaşkanı' mı olacaksınız? 'Çelme takan cumhurbaşkanı' mı olacaksınız?' sorusuna ise "Neye göre taraf? Anayasa'ya göre tarafsız olamazsınız. Ancak diğer partileri düşünün. Tüm partileri... Hiçbirine karşı yakın ya da uzak olamazsınız. Tamamına eşit olmak zorundasınız. Ve ben tamamına eşit mesafede olacağım. Tarafgir olmamak lazım. Milli birlik ve beraberlikten taraf olmanız gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı halkın oylarıyla seçilecek ve hem Anayasa'dan hem halktan güç alacak. Seçilecek kişi, halkın birliğini ve dirliğini korumak zorundadır. Meseleleri Meclis'le de konuşmalı. İcra ve yasama ile iyi bir diyalog içinde kolaylaştırıcı olmalıdır. Ne diyor Anayasa? 'Anayasa'nın uygulanmasını gözetmek' bir diğer hükümde ne diyor? 'Devlet kurumlarının işleyişini gözetler'. Cumhurbaşkanının bunların üzerindeki manevi etkisi, halk tarafından seçilmiş olması bunları kolaylaştıracaktır."

 

Erdoğan'ın hitabeti

 

'Başbakan Erdoğan'ın hitabeti çok iyi. Gümbür gümbür konuşuyor. Siz çok sakinsiniz. Bu sizin için bir dezavantaj mı?' sorusune İhsanoğlu, 'Bu millet önüne gelene bağıran çağıran siyasetçiden hoşlanır' deniliyor. O yüzden sizin yapınız farklı, ne diyorsunuz? Şeklindeki soru üzerine) Bu dezavantaj olarak görülen şeyin tam aksini yaşıyorum. Gittiğim her yerde akılcı ve rasyonal birini özlemişler. 10 Ağustos'u bekleyip göreceğiz.

 

'Coca-Cola'nın adayıyım'

 

Ahmet Hakan'ın, "Sizin için vesayetçilerin adayı diyorlar?' sorusu üzerine, "Coca-Cola'nın adayıyım (gülerek) aynı zamanda Pepsi Cola'nın adayıyım. Komik şeyler. Kimmiş bu vesayetçiler? Seçilirsem Gül'den alacağım görevi. Kendisi bana gizli bir belge mi verecek? Orada Abdullah Gül oturuyoru. Eğer vesayetçilik var ise bunu onların kurmuş olması lazım. Eğer böyle bir şey varsa açıklasınlar görelim. Ben 2014 Türkiye'sinin adayıyım. Bu halka hizmet edeceğim. Ben kimseden icazet almadım, kimseye de vermeyeceğim." diye konuştu.

 

'Mağduriyet kullanmıyorum'



"28 Şubat'ta mağdur olduğunuzu söylediniz. Neden bu mağduriyeti kullanmıyorsunuz?" sorusuna ise, "Bunu kullanan çok kişi var. Ben böyle bir şey kullanmam. O dönem baskı görünce üniversiteden istifa etmek zorunda kaldım. Uğraşamadım. Ama mağduriyet kullanma gibi bir şeyim yok. Aynı abdestle ömür boyu namaz kılınmaz. Biz bir yere gittiğimizde 200 tane korumayla gitmiyoruz. Biz halk içinde yürüyoruz. Her gittiğimiz yerde valilerimiz bu konuda yardımcı oluyorlar. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Gezdikçe daha çok tanınıyorum." dedi.